"İş Dünyasında Regl İzni Bir Hak Olmalı mı?" Sorusuna Ekşi Sözlük Yazarlarından Gelen Tepkiler

Birçok insanı bıçak gibi ikiye bölen bu tartışmaya çok farklı noktalardan yaklaşan Ekşi Sözlük yazarları var.
"İş Dünyasında Regl İzni Bir Hak Olmalı mı?" Sorusuna Ekşi Sözlük Yazarlarından Gelen Tepkiler
iStock


Bu tarz bir izin uygulamasından istenen verimin alınamayacağını savunan yazarlar şu gibi yorumlarda bulunmuş

verilmesi gereken ama asla gerçekleşmeyecek olan izindir. ayrıca bu izin verilseydi ölü yiyen iş verenler kadın çalışan işe asla almazdı. zaten en iyi şirketlerde dahi görüşmeye git, bekarsanız evlenmeyi düşünüyor musunuz veya çocuk düşünüyor musunuz diye soruyor ki bence bu özel hayat ihlali sanane lan diyesi geliyor insanın boğazında düğümleniyor sonra. yani kadının hamilelik “olasılığının” izin süresini hesaplayan şirketler kalkıp kimseye kanamadan gebersen regl izni falan vermez. fitne fesat erkek çalışanlar da o zaman bize de izin verin ayrımcılık laga luga diye beyin siker. olmaz yani bu iş.

cinsiyet ayrımı yapmadan bakacak olursak; ister masa başı, ister fiziki güç gerektiren çalışma koşulları olsun, bir kişinin çalışma akışı içerisinde işten sadece 1 gün uzaklaşması dahi çalışan kişinin kendisinde adaptasyon sorunları doğurur. bunun yanısıra yapılması yada takip edilmesi o kişiye bağlı olan işlerin de aksama olasılığı önlem alınsa bile hayli yüksektir. firmalar, hele ki şu günün koşullarında, belirli bir süre izin verme zorunluluğu nedeni ile işleri bir o çalışanın bir bu çalışanın üzerine yıkamazlar, bu verimliliği öldürür. o gidince bu gelsin diyerek yedek çalışan da alamazlar zira ayda sadece 5 gün çalışıp 15 gün kopuk olduğu bir işi takip etmesini bekliyor olursunuz. artı bu yeni çalışanlara ekstra maaş ve sosyal güvence sağlama zorunluluğu oluşmuş olur. çalışanın yıllık iznini veya daha önceden kesin olarak belirlenmiş zamanlardaki tatil zamanlarını tolere etmek kolaydır fakat belirsiz zaman aralıkları ve birçok çalışanın bu belirsiz zaman aralıklarında alacağı izinler işleri durma noktasına kadar vardırabilir.


bunları alıp bir kenara koyar ve "çalışan kadınları düşünüyoruz, önemsiyoruz" temalı bu işgüzar uygulama teklifine bakacak olursak. regl dönemi gerçekten de psikolojik ve fizyolojik açıdan kadınlar üzerinde hem negatif hem de pozitif etkileri olan bir dönemdir. yalnız şu da bir gerçektir ki, görünürde bu dönemin negatif etkileri daha çok olsa da çalışma hayatına atılmış bir kadının hiç ama hiç olmasa bu mevzu üzerinde minimum 4-5 senelik bir deneyimi vardır. regl dönemini düzenli geçirdiğini de varsayarsak hiç değilse başına en azından 48 ila 60 kere gelmiş, uzun süre daha gelecek bir değişim döneminden ve buna bağlı olarak edinilmiş tecrübeden bahsediyoruz.

eğer amaç kadınlara çalışma ortamında rahatlık sağlamak, onlara bu özel durumları ile ilgili yardımcı olmak ise, bunun basit çözümleri de mevcuttur. bilmem kaç günlük izin süresini ne çalışan kadınlar --kendi çalışma düzenleri adına-- ne de firma sahipleri/yöneticileri --iş takibi adına-- tolere edemeyeceklerine göre:

a) firma küçük çaplı ise bu dönemler için ilaç temin etmesi ve/veya sağlık hizmeti alma olanağı sunması
b) firma büyük çaplı ise bünyesinde bir doktor bulundurması ve yine bu dönem için ilaç temini olanağı sunması

yeterli olacaktır. evet adet sancısından --kuvvetli ağrı kesici ve iğnelere rağmen-- hastanelik olan kadınlar vardır, hatta bunlardan birisi de benim. ancak bu durum nadiren görülen bir durum olup, normal seyrinde giden adet dönemlerinin başlangıcından bir süre önce ve devamında alınacak olan tedbirler ile rahatlıkla aşılacak bir sorundur bu sorun. kimseyi çalışma ortamından uzaklaştırmaya gerek duyulacak yada kimsenin bu sanki çok yarar sağlayacak gibi sahip çıkmasını gerektirecek bir "hak" değildir. zaten hak değildir. her ne kadar şu son yapacağım yorum hayli yüzeysel ve konuyla tam örtüşmüyor olsa da erkeklerin de sabah ereksiyonu yüzünden işe geç gelmelerine izin vermek gibi saçma isteklere neden olabilecek bir izin önerisidir regl izni. o nedenle ben almayayım teşekkürler. bir gün yine bu sebepten hastanelik olursam zaten çalıştığım yer bana gerekli izni verecektir. vermiyorlarsa da onlar yerime yeni birini bulur ben de yeni bir iş bakarım.


bakınız bu mevzuya dair son bir şey daha eklemek isterim:

 doğum izni ve sonrasına bebeğe belli bir süre bakılması için alınan verilen izinlerin bu durumla hiçbir alakası yoktur. o izinlerin verilmesi şarttır. bu böyle olmasına rağmen bu alınması verilmesi en doğal hak olan doğum iznini "kendi menfaatlerince kullananlara" da defalarca şahit olmuşluğum vardır. çalışan kişinin gerçekten yanında olmak ve ona çözüm sunmak gereklidir, hem firmalar çalışanlarına bakmakla yükümlüdür hem de devlet bunun bu şekilde devam ediyor oluşunu takip etmekle yükümlüdür. regl izni bu noktada "takipsizliğin" diz boyu olduğu türkiye çalışma hayatında --eğer bu formatta kabul edilirse-- takipsizliklere yeni takipsizlikler eklemekten başka bir işe yaramayacaktır ve neticede bir dolu yeni işsiz yaratacaktır. üstelik bunların neredeyse tamamına yakının cinsiyeti kadın olacaktır. o nedenle regl iznine bir kere daha hayır. ancak kadının çalışma hayatında regl dönemi ile ilgili işgüzar olmayan, çözümsel yaklaşımlara kesinlikle evet!

dipçik not: demin baktım da çoktan erkeklere sabah ereksiyonu izni verilmesi diye başlık açmışlar bile. gül gül bayıldım bir yandan da kendimi kucaklayıp tebrik ettim. bu halkı tanıyorsun deli, sen başkakan olmalısın, ve inanıyorum bir gün olacaksın, zira başkakan olmak için gerekli tüm gereksizlikler sende gani gani mevcut. ama önce halka tansu'yu unutturmak lazım... bir sonraki yaşamda inşallah.

bakın büyük konuşuyorum, böyle bir izin verilmeye başlansın kadınlara, ıkınıp sıkınıp bir şekilde regl olmazsam da cümle alem yüzüme tükürsün. bunu becerebilirsem doğum izni kapmama da küçük bir adım kalır hem. bıktım hayvan gibi çalışmaktan be sözlük.

benim bu günlerde karnım, belim, kasıklarım, ayaklarım ve sırtım ağrır. üstüne üstlük ilk iki gün bağırsaklarım bozulur, tuvaletten çıkamam. aşırı sinirli ve depresif olurum. bedenen halsizlik ve ruhen mutsuzluk çöker, hiçbir iş yapmak istemem.

evet, sevgili işverenlerimiz bize izin vermeseler de biz zaten regl günlerimizde yarı performansla çalışıyoruz. üstüne acı çekiyoruz bir de.

böyle bir izin güzel olabilirdi lakin türk kadınının mahremiyet kalıbına takılacağına eminim. ben mesela erkeklerle dolu bir şirkette, "tango regl izninde" diye bilinmesini istemem. kimi umursamayabilir ama umursayacak kadın sayısı daha fazla bence. bir de daha mutaassıp çevrelerde bu izin olayı hiç uygulanmaz bile zaten.

böyle olunca çekinenler izin alamaz, daha rahat davranabilenler alır; ya da mutaassıp iş yerlerinde hiç uygulanmaz; yani kadınlar arasında da eşitsizlik olur.

çoğu firma personel ararken, aradığı personel erkek ise bir tane şart vardır okuyanlar görür.

askerliğini yapmış ya da şu kadar sene tecilli.

firma burada der ki ben seni alacağım, yetiştireceğim, işe adapte edip tam kaymağını yiyeceğim vakit askere gidiyorum dersen sana yaptığım bütün yatırımlar piç olur. işte bu yüzden bu şartları ararlar.


bu regl döneminde izinle alakalı diyelim ki 1 gün yasal oldu.

bu demek oluyor ki kadın senede en az 14-15 gün izin kullanacak. bunun üstüne yasal hakkı olan 14 iş günüde eklenecek yani toplamda 1 ay izin kullanmış olacak. ki bu süreler devlet memurları ya da en az 5 senelik personel için daha uzun olacak. kendi çalıştığım firma için söyleyeyim sadece 6 tane erkek personel var bütün şubelerin ve genel merkezin toplamında. geri kalan bütün personelimiz kadın sektör olarak zaten erkek personel bulmak neredeyse imkansız bulduklarınızın da iş tecrübesi hiç yok. bendi çalıştığım firmadan örnek verirsem bu izin yasalaştığı zaman şirkette her gün en az 2-3 kadın işe gelemeyecek ve bu bütün ay düzenli şekilde devam edecek demek oluyor.

personel için izin kullanmak elbette güzel ve sevindirici bir durum fakat kendinizi iş veren olarak düşünürseniz sizce bu yasa çıktıktan sonra bu kadar kadın istihdam etmeye devam edilir mi ? siz iş veren olsanız ve toplam 106 tane personeliniz olsa bunların da 100 tanesi kadın olsa istemeseniz de değişikliğe gitmek zorunda kalmaz mısınız ? yani bu kanunu destekleyen kadın kendi bacağına sıkıyordur ileriyi göremiyordur başka bir kafa değil bu.

he memur kadınlar için durum farklı memurluktan atacak değiller. ama özel sektörde bütün dengeler 1 sene içinde değişir. bu izin yasalaştığında sevinç çığlıkları atan kadınlar da 1 sene sonra evde esra erol izlemeye başlar.

Yazarlardan bu uygulamanın faydalı olacağını düşünenler şöyle yorumlarda bulunmuş

5 gün değil ama en azından 1 gün verilmesi gerçekten hak olan izindir. sadece karın ağrısıyla açıklanacak bir sıkıntı değil çünkü miden bulanıyor, başın ağrıyor tüm bağırsak sistemin çöküyor. işe giderken toplu taşıma falan da kullanıyorsan gerçek bir işkence. bunun az -çok tehlikeli iş grubuyla da alakası yok. ofis çalışanıyım yine olmuyor. ki acı eşiğim epey yüksektir. ayda 1 günden kimse batmaz bence. insanlık hakkı kadar doğal bir hak bu da.

dünya düzeni ne kadar berbat bir halde yahu. daha da kötüsü burada kadınlı erkekli "yok canım ne izni. sürünerek çalışsın işte." deniliyor. bahsi geçen durum sadece karın ağrısı değil ki sadece ilaçla geçsin. benim mesela bağırsaklarım bozuluyor. direkt ishal oluyorum. midem bulanıyor o gün pek bir şey yiyemiyorum. baş ağrısı, bel ağrısı. hormonlardan dolayı gelen aşırı sinir, ateş. yazarken bile fenalaştım. algı sistemin kapanıyor zaten bunlarla birlikte. bu durumda çalıştığın işten verim alamıyorsun. tüm gün çalışıyormuş gibi yapıp eve dönüyorsun yani. bana kalırsa insanların sağlığı ile ilgili bir hususta o gün parasını alamasın, bayılsa da çalışmaya devam etsin mantığı normal değil.


"regl hastalık değildir, regl normaldir, kanarız ama koşup oynarız da" söylemi çocuk da yaparım kariyer de feministliğine kaçıyor gayet. yapamazsın. ama yapmak zorundasındır. kadının dilemması da bu zaten. bir yandan "bir erkek gibi" iş koşturup, proje yapıp, bina dikip, sıva döküp, makale yazıp para kazanacaksınız; bir yandan ev, eş, çocuk, aile ile ilgileneceksiniz. kadın ve erkek (ve zaten hiç kimse) eşit değil yahu. ben bir erkekle "eşit" olabilmek adına rahmimden, acılarımdan, duygularımdan filan vazgeçmeliyim önce. regl sancısı yaratılmış bir şey sanıyor herhalde hiç çekmemiş olanlar. depresyon gibi, gerçekliği tartışılır bir mevzu filan. kimi insanın reglini çok rahat geçirmesi herkesin aynı fizyolojik özelliklere sahip olmasını gerektirmiyor. iki büklüm olup hareket edemeyenler, bir gün boyunca açıdan ağlayanlar var. ertesi gün normal hayatımıza devam ediyoruz, aha kadın olmak da orada başlıyor zaten. hepsini mis gibi çekiyorsun acıların, bir yandan da proje yetiştiriyorsun. hem çocuk bakıp hem yemek yapıp hem her sabah hazırlanıp şıkır mıkır işe gidiyorsun.

regl izni sebebiyle kadın elemanı işe almayacak firmaya hukuksal açıdan ne yapılabileceği olmalı soru. yoksa bir kadın ancak kadınlığını tamamen inkar ederek (regl oluyorum ama önemsiz, çocuk da yapmayayım) bir erkekle "eşit" olabiliyor zaten, bunun savunulması kadar saçma sapan bir şey görmedim.


son 5 senedir yöneticilik yapıyorum hizmet sektöründe. 5 senedir herhangi bir bayan personelim rahatsızlandığı zaman direkt anlıyorum ve hemen evine gönderiyorum. bu benim ya da işletmem için bir kayıp mı? tam tersine, o personel iyi olup geldiği zaman daha iyi çalışmaya başlıyor. kendilerine değer verildiğini hissettikleri her yerde personel iyi çalışır. bunu bilir, bunu söylerim.

özetin özeti: nihayetinde çoğu personel regl olayını direkt olarak dile getiremiyor ülkemizde. bu konuda da biraz hassas olması gerekiyor yöneticilerin.

çalışma ortamında sigara içmeyen personelde şöyle bir yaklaşım vardır bazen; öbürü günde 10 kere sigara diye çıkıyor, her birinde 5-6 dk'dan 1 saati orada yiyor. mesaiyi bir saat kısaltıyor ben fazla çalışıyorum. gördük bunun örneklerini. öyle ki işin doğası gereği dışarıda zaman geçirmesi gerekeni ofis personeli kıskanır. o da ofis personelinin kışın sıcak, yazın serin ofis ortamını kıskanır. genel olarak herkes birbirinin artılarını kıskanır.

ancak regl izli gerçek olsa, sanırım kimse itiraz etmez. kadıncağız zaten dinleneceği için mutlu olur, diğer herkes de "aman uzak dursun" diye.

ayda sadece 1 gün veya 1.5 gün olursa çok ciddi bir süre olmayacağı için işveren açısından alım sırasında bir ayrıma da tabii tutulmaz.

tabii bunlar teori. sosyal yapımızda regl olmak ayıp kabul edildiği için (çünkü biliyorsunuz hepimiz mitoz bölünerek üredik) gerçekten hasta olan (ateş vs) kadın bile regl oldum sanarlar diye ofise gelir yorganıyla.

ABD'de, Siber Zorbalık İçin İlk Eyalet Yasasının Oluşturulmasına Sebep Veren Ölüm: Megan Meier