İş Görüşmelerinde Karşı Tarafın Uyguladığı, Elinizi Rahatlatabilecek Taktikler

İşveren tarafının taktiğini bilirseniz eğer eliniz bir nebze de olsun rahatlar.
İş Görüşmelerinde Karşı Tarafın Uyguladığı, Elinizi Rahatlatabilecek Taktikler
iStock.com


buradaki herkes az çok bir sözlü sınava tabi tutulmuştur veya herhangi bir iş mülakatına girmiştir. iş mülakatından başarılı olarak çıkmak isteyenler buraya bakın hele. düşmanının taktiğini öğrenirsen karşı taktik geliştirerek rakibi alt edebilirsin.

genel olarak o sözlü sınav/mülakat ortamında 2 cephe vardır ve bir savaş yaşanır adeta. içinden küfürler edersin, ben ne yaptım bu insanlara, niye bu kadar düşmanca saldırıyorlar dersin? bunun kanıtı olarak sözlükte ik’cılara sayfalarca döşenmiş küfürler gösterilebilir zannımca. aslında onlar düşman veya size garezi olan insanlar değil çünkü bu işin kuralı/prosedürü bu şekilde işliyor. böyle prosedür mü olur diyebilirsiniz ama maalesef ki var. buna (bkz: oral examination procedure) deniyor yani sözlü sınav prosedürü.

iStock.com


1956 yılında (bkz: s.d. mason) (her yerde s.d. mason olarak geçiyor, adamın tam adını bulamadım) diye bir abimiz ortaya atıyor bunu. kısaca şunu diyor: test edilen kişileri sınav sonrası daha iyi eleyebilmek ve seviye farkını belirlemek için, test eden kişi olabildiğince karşı tarafa yönelik iğneleyici ve sert olarak adayları ezmeli ve yıkıma uğratmayı amaçlamalı. ve ekliyor: “eğer size sunduğum kuralları takip ederseniz, bu sizin işinizi kolaylaştırır.”

işte o kurallar:

1) sınava başlamadan önce, adaya tüm mesleki yaşamının kendi becerilerine bağlı olduğunu belirtin ve günün önemini vurgulayın. formalitelere dikkat edin ve daha sınavın başında adayı kendisi için uygun ortama yerleştirin.

2) ilk soru olarak her zaman en zor sorunuzu sorun ki sonraki sorular ne kadar basit olursa olsun tereddüt içinde kalacaktır.

iStock.com


3) adaya karşı soğuk ve acımasız olun ve bunu yaparken de meslektaşlarınıza daha yakın davranın. bunun en etkili yolu, meslektaşlarınıza aday hakkında, aday odada yokmuş gibi, alaycı yorumlarda bulunmaktır.

4) adaya sadece belli kesimin bileceği sorular sorun, ona baskı yapın ve kendi istediğiniz şekilde cevaplamasını isteyin. basit bir problemi sınırlar ve koşullar koyarak zorlaştırın.

5) saçma sapan hatalar yapmaya zorlayın ve yanlışının üzerinde düşünmesine izin verin, tam yanlışını fark ettiği sırada ve ona yanlışını düzeltme fırsat vermeden küçümseyici bir tavırla hatasını suratına vurun. bu, ancak birçok tekrarla ortaya çıkabilecek bir sezgi ve zamanlamayı gerektirir.

6) kendisini derin çıkmaza soktuğunu hissettiğinde çıkmasına izin vermeyin, bunun yerine iç geçirin ve yeni konuya geçin.

iStock.com


7) ona “yoksa bunu x dersinde öğrenmedin mi?” gibi iğneleyici sorular sorun.

8) asla sizden soruyu açıklamanızı istetmeyin ve sorduğunuz soruları tekrarlayıp açıklamayın. ona sesli düşünmemesini, istediğinizin sadece cevap olduğunu belirtin.

9) kısa aralıklarla ona gergin olup olmadığını sorun.

10) siz ve meslektaşlarınız odaya öyle bir yerleşin ki aday bir kerede hepinizle birden yüz yüze gelmesin. bu, adayı çapraz ateşe almanızı sağlar. yüzü başka tarafa dönükken kısa ve kesin sorularla bir sağa, bir sola dönmesini sağlayın. bir nevi adayı kendi çevresinde tur attırarak afallatın.

iStock.com


11) yüz ifadenizin okunmamasını dikkat edin, mesela güneş gözlüğü takın.

12) sınavı, “sen bizi arama biz seni ararız.” diyerek bitirin.

adam üşenmemiş, resmen şerefsizliğin kurallarını sıralamış. artık öğrendiniz, mülakatlarda içinizden sinsi sinsi, "ulan bu gözlere baksana sen bi, ben yer miyim bunları eheheh" diyerek sakin kalın ve işi/mevkiiyi/notu kapın.

kaynak - proceedings of the ire, 1956