İş Hayatındaki Sosyal İlişkilerinize Adeta Doping Etkisi Yapacak İletişim Taktikleri

İş hayatında veya sosyal ortamlarda yetersiz kaldığınız durumlardan bu taktiklerle ustaca sıyrılmanız mümkün.
İş Hayatındaki Sosyal İlişkilerinize Adeta Doping Etkisi Yapacak İletişim Taktikleri
Parks and Recreation'ın tatlı abisi Jerry (Garry) Gergich.

sevgili dostlar, kış soğukları gelirken içinizi ısıtacak birbirinden sıcacık algı yönetimi teknikleriyle karşınızdayım. birazdan paylaşacağım tekniklerle hem kendinizi hem de başkalarını güzel amaçlar doğrultusunda yönlendirebilmeniz mümkün olacaktır. güzel amaçlar kısmının üzerine basıyorum çünkü kötü niyetli olarak kullanmaya çalışırsanız hayatınız mahvolur, baştan uyarayım sonra demedi demeyin.

teknik yek

tamamen hatasız ve hiç hatasını göstermeyen insanlar sempatik bulunmaz. çünkü insan dediğimiz şey hata da yapar, saçmalarda. eğer son derece hatasız ve mükemmel görünüyorsanız başkaları sizinle duygusal bağ kuramazlar. bu görüntünüz onlara yapay ve yabancı gelir. eğer bu "mükemmel" görüntünüzü çok uzun süre devam ettirirseniz düşmanlık toplamanız da kaçınılmazdır.

o yüzden akıllı insanlar ufak tefek hatalarını saklamazlar hatta bazen bilerek ve isteyerek minik hatalar yaparlar. hata yaptığınız zaman ve bunu sevimli şekilde kabul ettiğiniz zaman diğer insanların sempatisini kazanırsınız ve "onlardan biri" algısı verirsiniz. o yüzden benden size tavsiye özellikle iş hayatında aşırı mükemmel ve hatasız görünmeyin. ufak tefek hatalar sizi daha kabul edilir ve sempatik kılacaktır.

teknik do

karşınızdaki kişide hemen ve ani şekilde güven oluşturmak ve kalkanlarını indirmesini sağlamak istiyorsanız işte size püf noktası. yeni tanıştığınız ve kalkanlarını indirtmek istediğiniz kişiyle ufak bir sırrınızı paylaşın (gerçek olsun çünkü yalanın anlaşılır kardeşim ve ters teper)

örneğin diyelim yükseklik korkunuz var. eğer karşınızdaki kişiye laf arasında "aslında fazla insana söylemem ama ben yükseklere pek çıkamam, ufacık yükseklikten bile korkarım" şeklinde mini bir itirafta bulunursanız karşınızdaki kişi sizin bu güveninizden etkilenecektir. hatta o da bunun karşılığında kendi ufak bir sırrını sizinle paylaşacaktır. mesela o da size "yaa sorma benim de böcek korkum var, minicik böcekten bile korkuyorum" gibisinden karşılık verirse işte aranızda güzel bir bağ kurulmuş demektir. hadi bakalım güzel güzel arkadaş olun.


teknik se

ofiste veya özel hayatınızda büyük ihtimal takışacağınızı düşündüğünüz biriyle oturup konuşmak zorundasınız diyelim. kaçma şansınız da yok ve bu kişi hemen bağırıp çağırmasıyla ün salmış biri. nasıl bu işi çözerim diyorsanız hocanız olarak size bir süper güç vereceğim.

görüşmeyi yapacağınız ofis ortamında veya kafede tam arkanızda bir ayna olmasına dikkat edin. yani karşınıza oturduğu zaman ve size bakarken ister istemez aynada kendi yüzünü görsün. böylece konuşurken kendi yüzüne de bakmak zorunda kalacaktır.

çoğu kişi kendini dışarıdan göremediği için ,öfkelendiği zaman ne kadar çirkin ve itici göründüğünü fark edemez. kişi asabileştiği zaman yüzünün aldığı halden rahatsız olacak ve ister istemez sakin görüntüsünü korumaya çalışacaktır. eğer sizde sakin kalabilirseniz tamamen kavga etmeye gelmiş birini sakinleştirici iğne yemiş bülbüle döndürebilirsiniz ve o kişi de görüşme sonrası kendi kendine "yahu çıngar çıkarmaya gitmiştim ne oldu bana anlamadım" diye söylenip durabilir.

teknik çahar

bir grup içinde terbiyesizin biri sürekli sizinle alakalı şakalar yaparak diğerlerini güldürüyor diyelim. şimdi laf etseniz kavga çıkacak, laf etmeseniz soytarı durumuna düşeceksiniz. peki ne yapacaksınız ?

işte size ufak bir numara: birisi sizinle alakalı şaka yaptı ve tüm grup gülüyor diyelim. hemen bilmeze yatın ve şakanın sizinle alakalı olduğunu anlamamış gibi "pardon ya, ben anlamadım şakayı tekrar etsene" deyin. ama bunu gerçekten masum bir ifadeyle söylemeniz lazım. şakacı arkadaş eğer yeterince aptalsa hemen şakayı keyifle tekrar edecektir.

ikinci kere yaptığında grup içinde şakanın etkisi azaldığı için gülme sayısı da azalacak hatta grup üyeleri bunun terbiyesizlik olduğunu düşünmeye başlayacaklar. işte burada tekrar ve rolünüzü bozmadan "yaa gerçekten şakayı gene anlamadım, herkes bir şeye gülüyor ama şunu bir kere daha söylesene çok merak ettim" derseniz, o kişide şakayı tekrar etme gafletinde bulunursa biraz önce onunla birlikte size gülenler artık onun tam bir densiz ve aptal olduğuna karar vereceklerdir. zafer sizin olacaktır.

ancak burada üslup ve rol yapma yeteneğiniz çok önemli dostum.


teknik penc

konuşurken lafınızın kesilmesi çok sinir bozucudur. tam bir şeyler anlatırken hemen biri araya girerek veya sizden daha fazla bağırarak lafı almaya çalışır. özellikle biriyle tartışırken bu daha sık rastlanır. tartışma programlarında sıkça görürsünüz. peki çözüm nedir ? basit. siz konuşurken başka biri araya girip lafı almaya çalışıyorsa veya bağırarak üste çıkmaya uğraşıyorsa sanki o hiç yokmuş gibi davranın. konuşma hızınızı ve tonunuzu hiç bozmadan devam edin. eğer ritminizi korursanız laf kesici arkadaş aptalca bir duruma düşeceği için gagasını kapatmak zorunda kalacaktır.

evet...

geldik masalımızın sonuna. umuyorum pratik ve herkesin anlayacağı şekilde anlattığım bu bilimsel algı yönetimi teknikleri işinize yarar.

ufak ricam da şudur

çok sayıda insana ulaşmasının faydalı olacağını düşündüğüm bir youtube kanalım var. abone sayısı artarsa çok sayıda insanımıza youtube tarafından tavsiye edilebilir duruma gelecek. aynen bu yazı gibi faydalı bilgiler vermeye çalışıyorum. eğer destek olmak ve iyi bir şeyler yapmak isterseniz abone olursanız sevinirim.