İzlerken Bir An Bile Sıkmayan Sürükleyici Netflix Mini Dizisi: Behind Her Eyes

Sarah Pinborough'un aynı adlı romanından uyarlanan 2021 yapımı Netflix mini dizisi Behind Her Eyes'ın (Gözlerinin Ardında) incelemesi.
İzlerken Bir An Bile Sıkmayan Sürükleyici Netflix Mini Dizisi: Behind Her Eyes

behind her eyes (gözlerinin ardında), ilk beş bölümde her şeyi kavradığınızı düşündüğünüz ama altıncı bölümün son on beş dakikasında "hadi canım" diye bitirdiğiniz ingiliz yapımı bir netflix mini dizisi. spoiler bölümüne gelmeden önce diziyi ancak böyle anlatabilirdim.

genel olarak karakterleri ve ortamı anlatmakla başlarsam

yönetmen, dizinin baş karakterleri olan louise'i sarı, adele'i beyaz (nadiren siyah), david'i ise gri renk üzerinden anlatmış. gece ışıklar kapalı olarak izlerseniz ortama yayılan ışıktan hangi karakterin anlatıldığını görsel olarak da anlayabiliyorsunuz. 

bir de diziye ilk bölümlerden itibaren parça parça giren ama hep "başkalarının gözünden!!!" takip ettiğimiz "yan!!!" karakter robert dominic hoyle (rob) var. başına kötü bir şey geldiğini bildiğimiz, geçmişte yaşadıklarına üzüldüğümüz, tımarhanede adele'le birkaç ayını geçiren, çıktıktan sonra da ablasından çaldığı 40 pound'la adele'in yanına kaçan "adele'e yanık!!!" bir eroin bağımlısı.


karakterlerin diğer genel görünümleri ise şöyle

louise, adam isminde yedi yaşında bir çocuğu olan, londra'da yaşayan bekar bir anne. eşinden üç yıl önce ayrılmış ve bir psikiyatri kliniğinde sekreterlik yapıyor. rutin diyebileceğimiz kendince sıkıcı bir hayatı var. önceliği hep oğlu olmuş. kendini hayatın akışına bırakmış. mutluluğu arayan bir karakter.

david, louise'in çalıştığı psikiyatri kliniğinde işe başlayan bir psikiyatr. soğuk görünümlü mcallen içmeyi seven gerçek bir iskoç. karısı adele'le sorunları var. aslında tam soğuk değil ama şüpheci bir tip. yıllardır karısı adele'in bir sorunu olduğunu düşünüyor ama bu sorunu bir türlü çözemiyor. 

adele ise, tam bir soğuk nevale. eşi david'in hayatını zehir ediyor. görünürde kötü bir şey yapmıyor ama david'in neden bu kadar korku dolu bir hayat yaşadığını düşününce cevap hep adele çıkıyor. içten pazarlıkçı, sinsi, kurnaz ve david için her şeyi göze alabilen bir kişilik.


karakterlerin geçmişinden bahsedecek olursak

louise, annesini -muhtemelen- kanserden kaybetmiş, geceleri karabasanlar gören, uyurgezer biri. eski eşi ve erkek arkadaşlarını hep bu derdi yüzünden korkutmuş, kaçırtmış. geceleri çığlık atarak uyanıyor. adele'in dediğine göre özel yeteneğinin farkında değil.

adele, iskoçya'nın çukurovası diyebileceğimiz bölgesinde yaşayan, ailesi çok zengin taşralı bir kız. maddi imkanlarını çekinmeden her yerde dile getirebiliyor. büyük aşkı david'i çocukluğundan beri tanıyor. ailesi on yedi yaşındayken çıkan bir yangında yanarak yok oluyor. kendisi ise bu yangın sırasında derin bir uykuda bulunuyor. birden büyük bir servetin üstüne konuyor. polis ailesi yanarken aynı evde bulunan ama onları kurtarmak için hiç bir şey yapmayan bu kızı akıl hastanesine müşahedeye gönderiyor.

david ise adele'in aile çiftliğinde çalışan konağın kahyasının oğlu. yangın çıktığı sırada adele'i yangının içinden çekip çıkarıyor. hatta kolunda kalıcı bir yanık izi de bulunuyor. konu gazetelere kadar aksediyor. tabi polis miras sebebiyle david'den de şüpheleniyor.


hikaye akıl hastanesinde şekilleniyor

adele ve rob farklı sebeplerle aynı yere düşüyor. rob adele'i seviyor görünse de aslında adele'in sahip olduğu her şeyi seviyor, hatta kıskanıyor. adele'in david'e olan aşkını, miras kalan büyük kocaman konağı, adele'in servetini, yemekleri, bahçeyi, çekilen fotoğraflardaki mutluluk tablosunu vs. her şeyi. bu konakta adele'le beraberken adele'den sahip oldukları özel gücü kullanmayı öğreniyor. bu da astral seyahat diyebileceğimiz, ruhun bedenden ayrılması ve istediği şekilde dilediği yere gidebilmesi durumu. konu rob'un ilgisini çekiyor.


hikayenin güncel zamanlarında ise louise londra'da bir barda tesadüfen david'le tanışıyor ve aralarında bir çekim oluyor. tesadüf o ki barda tanışan bu çift aynı klinikte beraber çalışıyorlar. daha sonra louise "tesadüfen" bu sefer de david'in eşi adele'le yolda çarpışarak tanışıyor. böylece sevgi eksikliği çeken bu üç kişi arasında hikaye gelişiyor. louise hem david'in yasak aşkı, hem de adele'in yakın arkadaşı oluyor. david louise'in eşiyle arkadaş olduğunu bilmezken, adele özel güçleri sayesinde (astral seyahat) aslında en başından beri louise'in eşiyle birlikte olduğunu biliyor. ancak sinsi planlarıyla louise'i david'in ona zarar vereceğine inandırıyor. ve müsait bir zamanda david'in kulağına lousie'le olan ilişkisini bildiğini fısıldıyor. david çıldırıyor ve klinikten louise'i kovuyor. louise böylece yasak aşkı david'ten uzaklaşıyor. git gide daha fazla adele'e inanmaya başlıyor. louise yeniden bunalımlı günlerine dönerken bir gece derin uykusunda seyahat edebildiğini keşfediyor. ve tüm yaşananların adele'in planı olduğunu düşünüyor. david'le konuşuyor ve ona bu konuda yardım etmek istediğini söylüyor. louise david'e adele ile aralarındaki büyük sır olan rob'a ne olduğu sorusuna cevap vermesini istiyor. david de rob'un adele'e iken konakta aşırı doz uyuşturucudan öldüğünü, adele'in ceseti konağın bahçesindeki bir su kuyusuna attığını söylüyor. lousie de konuyla ilgili polise bir ihbar yazısı gönderiyor. adele'i arayarak bir an evvel polise teslim olmasını istiyor. david ise teslim olmak için çoktan iskoçya'nın yolunu tutuyor.


bu sırada adele ise büyük planını devreye sokuyor. bir intihar mektubu kaleme alıyor. suçlarını itiraf ediyor, lousie'e mesaj atıp helallik istiyor, kendine eroin enjekte ediyor, elektrik panosunu ateşe veriyor ve yatağa uzanıyor. lousie ise hemen adele'in evine gidiyor, dumanları görüyor ama kapı kilitli olduğu için bir türlü içeri giremiyor. aklına astral seyahatle ruhunu içeri sokmak geliyor. yatakta adele'i hareketsiz halde görüyor. ama tam bu sırada adele de derin uykudayken ruhunu harekete geçiriyor. louise'in ruhu içerdeyken louise'in bedenine giriveriyor. lousie'in ruhu da adele'in bedenine geçiyor. dışarda duran anahtarı alıp içeri giriyor ve yeni louise, yeni adele'e yeniden eroin enjekte edip aşırı dozdan öldürüyor. böylece adele'in ruhu yeni bedeniyle özgür kalıyor.


hikayenin sonu 

en sonda, on sene önce aynı şeyin rob'un ruhuyla adele'in bedeninde yapıldığını görüyoruz. yani aslında rob adele'in sahip olduğu her şeye (david de dahil. rob bir gay.) sahip olmak istiyor. ruhunu adele'in bedenine geçiriyor. kendi bedenine de adele'i hapsediyor ve aşırı doz uyuşturucudan öldürüyor. cesedini kuyuya atıyor.

finalde anlıyoruz ki rob'un ruhu adele'in bedeninde yıllarca yaşamış. david'in karısı olmuş. sonra adele'in bedenindeki rob'un ruhu bu sefer de louise'in bedenine geçmiş. rob'un ruhu yeni bedeniyle david'le evlenerek hayatına devam ediyor.

gerçekten fantastik bir senaryo.