Jaws Filminin Başarılı Olmasının Ardındaki Sebepler Nelerdir?

1975 tarihli Steven Spielberg klasiği boşuna kült olmadı.
Jaws Filminin Başarılı Olmasının Ardındaki Sebepler Nelerdir?

steven spielberg, günümüzde önemli bir sinema klasiği olarak görülen "jaws" filmini çekerken pek de mutlu sayılmazdı. öncelikle, başta 4 milyon dolar olmasını bekledikleri filmin bütçesi giderek artacak gibi duruyordu. çekimler başlamıştı başlamasına ama ellerinde doğru düzgün bir senaryo olduğu söylenemezdi. hatta baş rol oyuncularını bile çekimlere birkaç gün kala belirleyebilmişlerdi. ayrıca, sinemalar için daha ikinci uzun metraj filmini çeken genç bir yönetmen olarak spielberg, her seferinde güne bugün acaba yapımcılar tarafından kovulacak mıyım düşüncesiyle başlıyordu. son olarak, film için yaptıkları köpek balığı maketi sürekli arızalanıyor, film ekibine istedikleri çekimi yapmasına bir türlü müsaade etmiyordu. fakat sinema, var olduğundan beri mucizelerle doluydu. toplamda 9 milyon dolara mal olan film, vizyona girdiği sene tüm dünyada yaklaşık 470 milyon dolar gibi inanılmaz bir gişe başarısına imza attı. film, o denli başarılı olmuştu ki günümüzde bile insanlar denize girdiklerinde bu filmden kalma korkularını bastırmak zorunda hissederler.

filmin başarısı, büyük ölçüde spielberg'ün mükemmeliyetçi kişiliğinden gelir. şu örnekle ne demek istediğimi anlayacaksınız. filmin hemen başında ölen kadın karakterin plajda bulunan kopmuş kol maketi, ekranda çok yapay göründüğünden spielberg o sahneyi, ekipten bir kadını kuma gömerek kurtarmıştır. spielberg, kadının yalnızca kolunu görmemizi sağlayarak gerçekçi bir kopmuş kol sahnesini seyircilere sunabilmiştir.

filmin başarısında sadece spielberg'ün değil besteci john williams'ın muhteşem notalarının da büyük payı vardır elbette. söylenene göre spielberg, williams'ın bestelediği müziği dinledikten sonra gülerek "tamam, bu çok komikti, şimdi gerçekten aklında ne var onu söyle bana" demiş. başta pek güvenmediği bu notalar daha sonra kendisinin de itiraf edeceği üzere filmin başarısının neredeyse yarısını elinde tutmuştur.

filmin büyük başarısını paylaşan bir diğer isim ise kurgucu verna fields'tır. pek çok sinema eleştirmenine göre filmin güzelliğinde fields'ın kurgu dokunuşlarının büyük rolü olmuştur. hatta sırf bu yüzden spielberg kendisini kanıtlamak adına, fields hayatını kaybedene kadar çektiği diğer tüm filmlerinde (daha önce de çalışmış olmasına rağmen) fields ile çalışmamıştır. ancak spielberg'ün sonraki filmlerinde rahatça görürüz ki o, verna fields'tan çok şey öğrenmiştir.

hepimizin ezbere bildiği ve sinema tarihine çoktan geçmiş olan "you're gonna need a bigger boat (daha büyük bir tekneye ihtiyacın olacak)" sözü senaryoda yokken roy scheider tarafından sahne sırasında doğaçlanmıştır.

filmde rol alan robert shaw ve richard dreyfuss, filmde olduğu gibi gerçekte de birbirlerine katlanamayıp sürekli kavga ediyorlarmış. bitmek bilmeyen bu kavga, filmdeki rollerinin de oldukça gerçekçi olmasını sağlamıştır.

filmde dikkatle izlemeniz halinde bir yıldız kaymasına da şahit olacaksınız. bu sahne bir görsel illüzyon değil o sırada gerçekleşen bir doğa olayıdır.

kendisi büyük bir karakter oyuncusu olmasına rağmen robert shaw'un alkol bağımlılığı, film ekibini baya zorlamış. hatta roy scheider, shaw hakkında şunları söylüyor: "kendisi ayıkken müthiş bir centilmendir; ancak tek bir kadehle adi bir herife (competitive son of a bitch) dönüşebilir".

filmin yönetmeni olarak aslında ilk başta dick richards düşünülmüş. ancak yapımcılarla gerçekleştirdiği ilk görüşmenin ardından hemen kovulmuş. çünkü filmin ilk sahnesini anlatırken "kameranın suyun içinden çıkıp şehri çekeceğini ve bunun ardından da balinanın sudan çıkacağını" dile getirmiş. yapımcılar ise bunun üzerine moby dick filmi çekmediklerini ve sudan balinanın değil bir köpek balığının çıkacağını söylemişler. anlayacağınız dick richards, bir köpek balığı ile bir balina arasındaki farkı bilmiyormuş.

filmin çekimlerinde kullanılan köpek balığı maketine spielberg, avukatının da ismi olan "bruce" adını takmış. finding nemo (2003) filmindeki köpek balığına da bruce isminin verildiğini ve bunun "jaws" filmine bir saygı duruşu olduğunu hatırlatmak isterim.

filmin normalde 1974 yılının noel’inde vizyona girmesi planlanırken çekimlerin uzaması sebebiyle vizyon tarihi 1975 yılının yaz ayına ertelenmiş. o zamana dek amerika'da yaz aylarında genelde çöp filmler vizyona giriyor olmasına rağmen filmin yakaladığı olağanüstü gişe başarısı bu algıyı da yıkıp geçmiştir.

filmin çekimleri sırasında yaşanan bir kaza sonrası orca (filmdeki teknenin ismi, aynı zamanda katil balina demek) gerçekten batmaya başlamış. bunun üzerine spielberg telaşla aktörleri kurtarın diye seslenirken o sırada elinde ses kayıt cihazıyla batmakta olan john r. carter ise "fuck the actors, save the sound department (aktörleri siktir edin, asıl ses cihazlarını kurtarın)" diyerek bağırıyormuş.

filmin çekimlerinde spielberg'ün mutsuzluğundan birazcık bahsetmiştim. bu mutsuzluğun sebeplerinden biri de yönetmenin ilerleyen yıllarda bir "truck and shark (kamyon ve köpek balığı)" yönetmeni olarak anılmak istememesidir. kendisine kamyon yönetmeni yakıştırması yapmasının sebebi ise 1971 yılında televizyon için çektiği ilk uzun metrajı olan "duel" filmidir. spielberg'ün, benim harika bulduğum, bu ilk filmini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

edit: duel (1971), something evil (1972) ve savage (1973) spielberg'ün tv için çektiği filmler olup 17 yaşında iken kendi imkanlarıyla yaptığı ilk uzun metraj filmi firelight (1964) ise bu yazıda dikkate alınmamıştır. ayrıca yönetmenin ilk profesyonel sinema filmi de the sugarland express (1974)'tir. bu anlamda jaws, yönetmenin profesyonel olarak çektiği ikinci sinema filmi olmaktadır.