Kadınlar ve Erkekler Arasındaki Yer-Yön Duygusu Farkının Bilimsel Açıklaması

Binlerce yıl önce, henüz avcı toplayıcı mağara insanlarıyken geliştirdiğimiz alışkanlıklar bugün bile davranışlarımızı etkilemeye devam ediyor. Bunun kanıtlarından biri de kadın ve erkeğin, cinsiyetleri paralelinde meydana gelişen yön bulma duyguları.
Kadınlar ve Erkekler Arasındaki Yer-Yön Duygusu Farkının Bilimsel Açıklaması

yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere nazaran daha zayıf bir navigasyon, rota bulma becerisine sahip oldukları ortaya çıkmış. bu araştırmalarda kadınlar sürekli eksi puan almamışlar tabi ki. onların da kısa mesafelerde erkeklerden daha iyi oldukları sonucuna ulaşılmış. ancak navigasyon ve rota bulma konusunda neden erkeklerden daha zayıf olduklarıyla ilgili araştırmalar yapılmaya devam edilmiş.

2007 yılında yapılan bir araştırmada kadınların biyolojik olarak zayıf bir seyir ve yön bulma yeteneği ile evrimleştikleri sonucu ortaya çıkmış. makalede, insanlık tarihinde kadının rolünün evlerinin etrafında ki yemek toplayıcıları olduğu belirtiliyor.

kadınları ilkel çağlardaki age of empires işçileri gibi, erkekleri de yine aeo'daki izci olarak düşünelim. kadınlar bu çağlarda "toplayıcı" görevini üstlendikleri için zamanla kaynak bulmalarına yardımcı olacak çalılıklar, otlar, kayalar veya ağaçlar gibi simge yapıları tanımak konusunda erkeklerden çok daha yetenekli hale geliyorlar. diğer yandan erkekler ise hayvanları yakalamak ve öldürmek için uzaklara giden "avcılık" görevini üstleniyorlar. bu nedenle erkekler de evrimsel süreçte yön ve navigasyon anlamında kadınlardan daha yetenekli hale geliyor.

zamanla kadın ve erkekler arasındaki bu iki farklı rol yani "avcılık" ve "toplayıcılık" bugün kendilerini göstermeye devam eden özel becerilere yol açtı. kadınların kısa mesafelerde hafızalarına birçok yer işareti bırakması onları kısa mesafelerde erkeklerden daha iyi, erkeklerin ise yön ve rota bulma anlamında uzmanlaşması onları uzak mesafelerde gezinirken kadınlardan daha iyi hale getirdi.


bu teori, gençler ve çocuklar üzerinde, bir dizi navigasyon testleriyle yapılan başka bir çalışmada pekiştirilmiş. testin sonunda genç kadınlar, hafıza oyunlarında erkeklerden daha iyi performans sergilerken, genç erkekler uzun mesafelerde gezinmek için nispeten kızlardan daha iyi bir performans ortaya koymuş.

son olarak bu çalışmada çeşitli farklı geçmişlere sahip yetişkin erkek ve kadınların seyir yeteneklerini test etmişler. yine test ettikleri erkeklerin, test edilen kadınlardan daha iyi seyirciler olduğu sonucu çıkmış. benzer çalışmalar da benzer sonuçlara ulaşılmış.

şehir içinde yolculuk yaparken sağ koltukta oturan çoğu kadının navigatör rolünü üstlendiğini biliyoruz. sağa dön, sola dön, oradan dönme çünkü orada yol yok gibi direktifler yapıyorlar. çünkü gerçekten kısa mesafelerde kendilerine yer işareti bıraktıkları için bu konuda iyiler. uzun mesafe yolculuklarda kadınların navigatör rolünü üstlenmesinin kısa mesafeler kadar fazla olmadığını da biliyoruz. bu durumda çoğunlukla rotayı erkeğe bırakıyorlar.

2012 yılında yapılan bir çalışma önceki deneylerde bulunan sonuçlara göre tamamen farklı bir sonuca ulaşmış. çalışmayı yapanlar kaygının bir kişinin hareket kabiliyetinde çok önemli bir rol oynadığı sonucuna varmış. ayrıca, kaygının kadınlarda erkeklere göre çok daha güçlü olduğunu ve kaygının, her bir cinsiyetin seyir becerilerindeki performansı üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu bulmuşlar. çalışma, toplumsal baskılar nedeniyle kadınlar üzerinde oluşan kaygıyı açıklıyor.

şimdi yukarıdaki araştırmalarda alınan sonuçların nedenlerine değineceğim. tabii ki bilimsel araştırmalar ışığında. yazdığım hiçbir şey desteksiz görüşüm değildir. araştırmalardan çıkan verilerle aynı dili, aynı örnekleri sunuyorum.


2012'de yapılan son araştırmanın neden-sonuç teorisine bakalım

genç yaşlardan başlayarak kızlar genellikle çevrelerini keşfetmeleri konusunda kısıtlanır. genç erkeklerin daha uzakta dolaşmasına izin verilirken, kızlar “güvenlik” için evde tutulurlar. bu, bir kadının navigasyon yeteneklerinin gelişimini önemli ölçüde engelleyebilir çünkü becerilerini geliştirmeyi asla başaramaz. çünkü bir erkek kadar pratik yapmalarına fırsat tanınmaz. işte bu nedenle kadınlar, ilkel çağlardan günümüze kadar, erkeklerden nispeten daha kötü bir navigasyon yeteneğiyle geliştiler.

toplum aynı zamanda kadınları kötü navigatörler olarak kabul eder ve kadınlarda bir anksiyete durumuna ve baskıya yol açar. bu durum zayıf bir performansa yol açtığı için, başarı ihtimali düşer, yükselen tek şey kadınların kötü navigatör olması yargısıdır.

her şeyin sonunda, kadınlar gerçekten erkeklerden kötü bir rota bulma yeteneğine mi sahip?

sonuç olarak bilim, kadınların erkeklerden daha zayıf gezginler olduğunu söylüyor. kadınlar ilkel zamanlarda üstlendikleri "toplayıcılık" görevinin sonuçlarını, yıllar içinde geçirdikleri evrimle, bir artı bir de eksi puan olarak aldı. kısa mesafelerde bir kadına bir erkekten daha fazla güvenebilirsiniz ama uzun mesafeler için şimdilik erkekler daha yetenekli görünüyor. bununla birlikte, "kadın yol bilmez" yargısı, haliyle kadınlar üzerindeki bu kaygı kaldırılır ve kadınların seyir becerilerini özgürce geliştirmelerine izin verilirse, bu becerilerin yerinde saymayacağı aşikar. çünkü yapılan yerel araştırmalarda, gelişmiş ülkelerde yaşayan kadınların diğer kadınlara göre nispeten daha iyi bir yön bulma ve seyir yeteneğine sahip olduğu çıkıyor.

Antik Mısır'da Bugün Bile Zor Uygulanabilen Kadın Erkek Eşitlikleri