Kadınların Modern Hayata Katılmasının Önünü Açan Miting: Women's Sunday

21 Haziran 1908 tarihinde İngiltere’de düzenlenen miting, bugün kadınların toplumdaki yerinin anlaşılmasında büyük rol oynuyor.
Kadınların Modern Hayata Katılmasının Önünü Açan Miting: Women's Sunday

women's sunday... ana amacı kadınların oy kullanabilme hakkı olan fakat genel olarak kadınların ekonomik, sosyal ve siyasi haklarının talep edildiği 21 haziran 1908 tarihinde ingiltere’de düzenlenen miting.

sanayileşme için gerekli olan demir ve kömür bakımından zengin, dünyanın birçok yerinde sömürgesi bulunduğu için kaynak ve pazar konusunda şanslı, özel mülkiyetin korunduğu anayasal monarşi ile yönetilen, 17. yy’da yaşanan tarım devrimi sonucunda köyden kente doğru yaşanan yoğun göç dalgasıyla iş gücü sıkıntısı olmayan bir ülke olan ingiltere’de başlayan sanayi devrimi sonrasında orta sınıf küçük burjuva fabrikalar kurarak şirketleşip zenginleşmiş ve bu değişim sonucunda bir işçi sınıfı ortaya çıkmıştır. fabrikalarda düşük ücretlerle uzun saatler çalışan işçiler her türlü sosyal ve siyasal haktan mahrumdular.

ingiltere sanayileştikçe işçi sınıfı giderek kalabalıklaşıyordu ve bir süre sonra toplumdaki en kalabalık sınıf hâline geldi

örgütleniyorlardı ve onların güçlendiğini gören egemen sınıflar bazı haklar vermek zorunda kaldı. 1832 yılında “büyük reform yasası” çıktı ve bu yasa ile sadece erkeklere oy hakkı tanındı. fakat sanayileşme ve daha fazla üretim güdüsü daha çok iş gücüne ihtiyaç duyuyordu. bu zorunluluktan dolayı kadınların ekonomik hayata katılımı da artmaktaydı.

kadınların toplumsal ve ekonomik hayatta etkinleşmesi onların siyasal alanda da erkeklerle aynı haklara sahip olmaları yönünde bazı tartışmalara yol açmıştı. dönem dönem parlamentoda bu yönde girişimler olmuştu fakat bir sonuç alınamıyordu. bu nedenle örgütlenme gerekliliği duydular ve oy hakkı ile ilgili ilk önemli oluşum 1889 yılında aktivist emmeline pankhurst ve eşi richard’ın öncülüğünde women’s franchise league adıyla kuruldu. esasında evli kadınların yerel seçimlerde oy hakkı elde etmesini savunan bu oluşum zamanla tüm ülkedeki seçimlerde kadınların erkeklerle aynı siyasal haklara sahip olmaları yönünde bir görüşe evrildi. örgüt 1903 yılında ulusal çapta örgütlenmek amacıyla feshedildi ve emmeline pankhurst’ün öncülüğünde women’s social and political union (wspu) kuruldu.

emmeline pankhurst


wspu eski tarz yöntemler yerine daha agresif eylemler düzenleyip ülkede ses getiriyor ve siyaset kurumunu reform için baskı altına alıyordu. özellikle 1905 yılından sonra süfrajet adı verilen militanlar çeşitli eylemler ve yürüyüşler gerçekleştirdi. bu eylemler sonucunda örgüt üyeleri gözaltı ve tutukluluk gibi yaptırımlarla karşılaştılar. eylemleriyle basında yer alarak geniş kitlelere kendilerini duyurma şansına ulaşan örgüt 1908 yazına gelindiğinde oldukça büyük ve etkili bir örgüt hâline gelmişti.

artık büyük bir kitleyle eylem yapabilecek güce kavuştuklarını gören emmeline pankhurst’in öncülüğünde 21 haziran 1908 tarihinde londra’daki hyde park’ta olmak üzere bir yürüyüş çağrısı yapıldı. yürüyüşün tarihi işçilerin yoğun katılımını sağlamak amacıyle tatil günü olan pazar gününe denk getirilmişti. ülkenin her yerine yürüyüşe çağrı afişleri asıldı, gazetelere ilanlar verildi. katılımcılardan wspu’nun renkleri ile paralel olarak beyaz giyinmeleri ve yeşil ile mor renklerde eşarp ve aksesuarlar takmaları istendi.

miting günü ülkenin dört bir tarafından gelen 30.000’e yakın kadın, süfrajet bir şef mareşalin öncülüğünde yedi alay hâlinde hyde park’a yürüdüler. çeşitli pankart ve sloganlarla hyde park’a vardıklarında kadınlarla dayanışmak amacıyla renkli kravatları ile katılan erkekler ve gösteriyi izlemeye gelen meraklılarla birlikte sayıları 500.000’e ulaşmıştı. bu o zamana kadar ingiltere sınırlarında düzenlenen en kalabalık eylemdi. eylemde 80 konuşmacı hyde park’taki kalabalığa konuştu ve kadınlar taleplerini en güçlü şekilde ilettiler.


eylem ülkede çok ses getirmişti fakat siyaset kurumu harekete geçmiyordu

bu nedenle süfrajetler barışçıl gösteriler yerine vitrinlere saldırma, sabotaj gibi daha radikal eylemler yapmaya başladı ve tutuklandılar. tutuklu süfrajetler açlık grevi başlattılar. hükümet ise açlık grevlerine kadınların yaşam hakkı bahanesiyle zorla besleme uygulaması ile cevap verdi.

1914 yılında birinci dünya savaşı’nın başlamasıyla ingiliz erkeklerinin cepheye sürülmesi ile birlikte kadınlar erkeklerin işlerini de yapmaya başladılar. savaşın yarattığı sıkıntılarla birlikte siyaset kurumunun sorgulanması ve savaş süresince ekonomide daha fazla etkin olan kadınların etkisiyle 1918 yılının şubat ayında avam kamarasında 30 yaş üstü kadınların kendileri ya da eşlerinin yeterli malvarlığına sahip olmaları koşuluyla oy kullanabilmelerini sağlayan bir yasa geçti (the representation of the people act). 21 kasım 1918 yılında ise çıkarılan yasa ile kadınlara seçilebilme hakkı tanındı. bu yasaları takriben 13 aralık 1918 yılında yapılan genel seçimlerde 8,5 milyon kadın ilk defa oy kullandı. 1928 yılında da oy kullanma yaşı 21’e çekildi.


sonuç olarak

bu eylem hem bir sonuç hem de bir sebep olarak ingiltere siyasetinde önemli bir yer edinmiştir. eylem sanayi devrimi’nin yarattığı ekonomik yapıya kadınların da aktif şekilde dahil edilmesinin ve kadınların da erkekler kadar toplumsal hayatta önemli olduğunun kadınlar tarafından anlaşılmasının bir sonucudur. aynı zamanda eylem sonrasında bir türlü harekete geçmeyen siyaset makamı üzerinde bir baskı unsuru oluşturmuş ve radikal eylemler ile devam eden süreç sonunda birinci dünya savaşı’ndan da güçsüzleşerek ayrılan siyaset kurumunun kadınların taleplerine daha fazla direnemeyecekleri bir sürecin de başlangıç noktasını oluşturmuştur.

kaynaklar: https://news.google.com/…aibaj&pg=4497,996200&hl=tr
https://www.bbc.com/news/av/uk-42943816
https://www.parliament.uk/…ting/womenvote/keydates/