Kendini Hiçbir Yere ve Hiçbir Şeye Ait Hissedememe Durumu: Aidiyetsizlik Kavramı

Aidiyetsizlik; ne bir millete, ne bir insana, ne de bir yuvaya bağlı kalma ihtiyacı hissetmektir. Bu kavram, bedenen her an özgür olamasa bile ruhen asla yerleşik ve bir şeylere bağlı kalma gibi bir düzeni kabul edemeyen insanlardan oluşur. Sözlük yazarları ruhen seyyah bu insanları analiz etmiş.
Kendini Hiçbir Yere ve Hiçbir Şeye Ait Hissedememe Durumu: Aidiyetsizlik Kavramı
iStock.com


kendini hiçbir şeye ait hissetmeme duygusudur. ne bir siyasi partiye delicesine bağlısındır ne de bir dine. he sorulursa verilecek cevapların vardır bunlara ama çoğu zaman verdiğin cevaplara kendin bile inanmazsın. memleketinin olmamasıdır. doğup büyüdüğün yer, senin için sadece doğduğun yerdir. hatta bazen o bile değildir. üniversite için başka şehire gelirsin memleketini özlemediğini fark edersin. aile sadece; seni doğurup büyüttüğü için, bunca zamandır seninle birlikte olduğu için önemlidir. 2-3 tane arkadaşın dışında hepsi aynıdır senin için. öyle fazla farkları yoktur.

dinde olduğu gibi kendini bir millete de ait hissetmezsin. yanlış olmasın, hepsine verilecek cevabın vardır mutlaka ama huzurlu değilsindir verdiğin cevaplardan.


iyi mi kötü mü bilmem ama ben böyleyim. ne din, ne millet, ne siyasi düşünce, ne parti, ne şehir... hiçbir şey... kötü yanı insan kendini bir şeylere ait hissetmek ister, bir şeylere sahip olmak ister. boşlukta gibisindir, sanki ölsen dünya dünya senin eksikliğini hissetmeyecek gibi. iyi yanı ise; her bağlılık aslında bir zayıflık değil midir? kafan rahattır çoğu zaman. sorun edecek pek bir şeyin yoktur. bir şeylere ait olarak nasıl yaşanacağını bilmediğin için mutlusundur da aslında. böyledir işte.

özgürlüktür.

ve fakat, her özgürlük, ne yazık ki mutluluğu beraberinde getirmez. aslında, basit bir seçimden ibarettir. bir insana, bir şehre, bir topluluğa ve hatta bu dünyaya ait olmak istemeyen; zira aldatılmaktan, terkedilmekten, terketmekten, dışlanmaktan, tüm benliğini adamaktan korkan insanların seçimidir. sürprizlere boyun eğmektir. anlamsız ama dolu dolu yaşamaktır. bencil ama karşısındakini de düşünen olmaktır. korkak ama cesur davranmaktır. çelişkinin ta kendisidir velhasıl.

şöyle bir şeyler de var, belki alakalıdır.

(bkz: ait olamayan kadınlar)

her aidiyetsiz için ilacı bir yerlerde olan ama nerede olduğunu bilemediğimiz bir hastalıktır. bu sebeptendir ki aidiyetsizler ilacını arar dururlar. üç aylık telefondan sıkılmak, uykusuz, yalnız kötü bir filme gitmek, kitaplara hapsolmak semptomlarını taşır. kitapçı nezarethanedir, kitabı alırsan evin cezaevi olur, hapis bileti kitaplar… 


kendi kendimi tedavi edeyim dersin. hayata dayanabilmek için evlenmek, unutmak için çocuk sahibi olmak, cenderelerini sıkıştırmakla sonuçlanır çabaların. konser, internet, tiyatro yalnızlıkları.... kafede tek yalnız sensin! cesur olan sensin, acile kaldırıldın yalnızlıktan. kalabalıklar içindeki yalnızlar, benim burada ne işim var diyen aidiyetsizler, bulutların üzerinden insanları izleyip aradığını bulamayan, aradığının ne olduğunu bilmeyen ve asla bilmeyecek, durmadan bir arayış hezeyanı yaşayan kronik tatminsizler.... ne istemediğinden emin ama ne istediğini asla bilemeyerek boşlukta, arafta yaşanan hayatlara merhaba!

insanın sığınacak bir liman aramaktan kendini kaybettiğinin farkına varamamasıdır.
kendini hala var sanır, hala var olduğunu zanneder ama yoktur aslında; yoktur ortada.

aidiyet dediğin konfordur. kendini bir grubun parçası veya bir görüşe ait hissettiğinde hayat içinde karşılaştığın problemlere denenmiş ve rafine edilmiş çözümler bulursun. senden tek istenen bu aidiyetin köklerini sorgulamamaktır. sorgulamadığın müddetçe yaşamın ve zihnin steril bir konforun içinde cereyan eder, edebilir.


halbuki hakikatin peşinde olan birisi için sorgulanamaz bir nesne yoktur. amma velakin bu sorgulama işlemi kaçınılmaz olarak aidiyet duygusunun aşınmasıyla neticelenir. buradan da sıkıntısız bir geçiş yoktur.

aidiyetsizlik kronik bir durum haline geldiğinde şairin dediği gibi fahişelerin nefretini kazanmış ve bakireler tarafından da lanetlenmiş olursunuz. allah korusun isanız da musanız da kalmaz.