Kerimcan Durmaz'a Yapılan Saldırıyla İlgili Bakış Açınızı Değiştirecek Çarpıcı Bir Yazı

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz'a Samsun'da sahne aldığı bir mekanda kalabalık bir grup tarafından saldırı düzenlenmişti. Bu saldırıdan sonra hemen her ağızdan bir ses çıktı, herkes bir yorumda bulundu ancak biz en çok Sözlük yazarı ''dusselyakaris''in yorumunu beğendik.
Kerimcan Durmaz'a Yapılan Saldırıyla İlgili Bakış Açınızı Değiştirecek Çarpıcı Bir Yazı

yozlaşmakta olan kültürleri kurtaran olaydır.
tabi yersen!!!
yani dayağı!!!!

hepimiz çok iyi hatırlıyoruz ki günlerce sosyal medyada çarşaf çarşaf kerimcan durmaz'ı karalama kampanyaları yapıldı bu yaz.

hatta kerimcan durmaz'ı ve eğlendirdiği insanları yerden yere vuran yazılar, videolar ve haberler yüzeysel bir okuyuşla, içeriği olgunlukla ve salt vicdanla idrak edilmeden, bir hışımla, nefretle bezeli binlerce "tık" ile paylaşıldı.


mevzubahis yazıları, videoları ve haberleri okuyanların ya da izleyenlerin çoğunun başını çektiği grup "bu çocuk kim ki bu kadar para kazanıyor?", "müzik bilgisi ne?", "millet aaaç aaaç!!!" gibi argümanlarla arkadaşı hiç düşünmeden canlı canlı gömdüler. 

hatta daha da vahimi o yazıları, videoları ve haberleri paylaşanlar farkında olmadan kerimcan durmaz'ı ayrımcı, faşist, cinsiyetçi ve homofobik bir güruhun önüne atıp, hedef gösterdiler.

evet arkadaşlar, sonunda beklenen oldu ve bu çocuğa bugün birkaç tane köşebaşı tesbihlisi saldırdı. 


ağzını burnunu yumrukladılar, hastanelik ettiler.
hatta saldırganlar, kendileriyle aynı zihniyetteki onlarca kişinin alkışları ve "helal olsuuuun!" nidaları eşliğinde gözaltına alındılar.
öldürmediler ama yaraladılar.
lakin eminim ki, ölümün hissizliğini korkunun dayanılmazlığına tercih edecek kadar kötü hissediyordur kerimcan.

bir makalenin, videonun, yönlendirme amacı taşıyan yazılarla bezeli resimlerin ya da herhangi bir şekilde doğruluğu teyit edilmemiş bir haberin dolduruşuna gelip, aylardır bu çocuğu düşüncesizce yerin dibine sokarak, ayrımcı, faşist, cinsiyetçi ve homofobik kusurlu zihinlere hedef gösteren herkese soruyorum;

kerimcan durmaz'ın suçu ne?


tarkan'ın baldızı olarak ünlenen berna öztürk? kerimcan durmaz gibi dj lik yapıp kulüp kulüp gezdiğinde hanginiz sordunuz "ya bu kadının müzik bilgisi nedir diye?"

yahut çılgın sedat bar bar gezip şarkı türkü söyleyip birkaç ay sonra bir üçüncü lig takımında futbol oynarken hanginiz "yahu bu adamın futbol bilgisi nedir?" ya da bu adamın " müzik bilgisi nedir?" diyerek hayıflandınız?

(not: yukarıdaki kişileri aşağılamak niyetinde kesinlikle değilim. niyetim kerimcan'ın maruz kaldığı durumun sebebini anlamaya çalışmak)


yahu çocuk gece kulüplerinde, plajlarda insan eğlendirdi ve kimseyi oraya kolundan çekerek sürüklemedi. 

herkes dostunu, sevgilisini yanına alıp, koşa koşa gitti. ve her kim gittiyse deli gibi eğlenmiş olarak çıktı o mekanlardan.

adam da yaptığı işin karşılığında para kazandı.

sanki kerimcan durmaz'a kadar bodrum, çeşme kulüplerinde gençler dostoyevski okuyup chopin'in bahar vals'ini dinliyordu. epiküros öncesi sonrası materyalizmi, marx diyalektiğiyle karşılaştırıp, materyalizm hakkında oldukça etkili ve seviyeli tartışmalar yaparak beyin fırtınası yaratıyorlardı.

allahını seven defansa gelsin ne yaptı abi bu çocuk size?
çocuğun yaptığı düpedüz "show business"


aman deyim yanlış anlamayın! niyetim katiyen kerimcan'ı ve yaptığı işi övmek değildir.
lakin kerimcan'ı ve yaptığı işi yerden yere vurmak da akli bir iş değildir.
çünkü kerimcan'ı ve yaptığı işi yaratan içinde bulunduğumuz, bizi saniye saniye sömüren sistem ve o sistemin yarattığı toplumdur.

o sistem ve yarattığı toplum ki adları kapitalist sistem ve kapitalist toplumdur; sonuna kadar eleştirilebilir hatta yerden yere vurulabilir ancak kerimcan asla! kapitalist sistemin, insanları uyuşturmak için kullandığı en önemli unsurlardan biri de kuşkusuz ki modern toplum afyonu diye niteleyebileceğim popüler kültür ve iç dinamikleridir.

işte kerimcan ve yaptığı iş de popüler kültürün iç dinamiklerinden sadece bir tanesidir.
ayrıca hepimizin istemesek bile parçası olduğu sistemin yarattığı bir durumdur bu.
sisteme vurmak için kerimcan'ı kullanıyoruz diyorsanız hiç konuşmaya gerek yok!
bu yaptığınız çalışan makineyi durdurmak için makinenin içine elinizi sokup aktif parçaya zarar vererek durdurmaya çalışmakla aynı şeydir!


sakın ha denemeyin!
makineyi durduramadığınız gibi elinizden kolunuzdan da olursunuz.
makineyi durdurmanın yolu onu dizayn eden, inşa eden ve kontrol eden gücü ortadan kaldırmaktır.
bu bağlamda makineye zarar vermeye çalışmak beyhude bir eylem olarak acıyla sönümlenecektir.

kültürel yozlaşmadan, örf, anane, gelenek, görenekten dem vuran içi boş cümleler kurmak da mantıklı değil gibi geliyor bana.

oradan mevzuya giriş yapmak da fayda sağlamayacaktır diye düşünüyorum.
zira "dam üstünde un eler, tombul tombul memeler" in yozlaştırmadığı kültürü kerim can durmaz'ın esprilerinin yozlaştıracağını düşünmek sığlıktır.


yetmiş milyon türkiye vatandaşının gözü önünde ibrahim tatlıses, yıldız tilbe'yi pezevenklerin elinden kurtarırken yozlaşmayan geleneksellik, kerimcan durmaz'ın beach clup şovlarıyla da yozlaşmaz diye tahmin ediyorum.

ayrıca gelenekselliğimiz yozlaşsın zaten yıl olmuş 5000 otağlarda yaşayıp sürek avına mı çıkalım?

ismail yk "allah belanı versin!" diye şarkı yapıp yüzbinlerce sattığında yozlaşmadı da kültürümüz kerim can, tv showlarına konuk olunca yozlaştı öyle mi?
daha buraya binlerce yazarım da boşverin hiç deşmeyelim yaramı.


arkadaş artık biraz düşünceli olmayı öğrenmemiz lazım!
öyle her önümüze atılan yazıya, habere, makaleye üzerinde derinlemesine ve çok yönlü düşünmeden atlamamak lazım.

bakın birkaç yazının, haberin, videonun gazıyla çocuğu hastanelik ettik.
tasvip edilmeyen davranışları yok etmenin yolları davranışa sebep olan olayların temeline inmekle, çıkış noktasına varmakla açılır.

bugün kerimcan dayakla kurtuldu ama öldürülebilirdi.
ölseydi ne olacaktı? 


kurtulacak mıydı yüce kültürümüz, kültür yozlaştırıcı sistemin kanlı ellerinden?
hayır!!!

çoğu stk'lar ve aktivistler sokağa dökülecekti, polisimiz destan yazıp ağzımızı burnumuzu kıracaktı. 

genzimiz, gözümüz, ciğerimiz gazla yanacaktı.
hooop gündem değişecekti.
dolar 4, mazot 5, kısa camel 10 tl olacaktı.
hiç günahı olmayan genç bir çocuk heba olacaktı.
yapmayın! 

kerimcan yıllar yılı ülkemizde olan bitenden farklı bir şey yapmadı.
biz ve bizi dizayn eden sistemin kurucuları ne istediysek onu yaptı!