Keşfedildiği Günden Gezegenlikten Atıldığı Güne: Plüton'un Hikayesi

1930 yılında keşfedilen Plüton, 2006 yılında alınan bir kararla gezegenlikten cüce gezegen sınıfına kaydırıldı. Yani artık Güneş Sistemi'nin içinde yer alan bir gezegen değil Plüton. Nasıl keşfedildi, nasıl gezegenlikten çıkartıldı?
Keşfedildiği Günden Gezegenlikten Atıldığı Güne: Plüton'un Hikayesi


plüton'un keşfedilişi

1930 yılında amerikalı gökbilimci  clyde tombaugh, teleskopla gökyüzünün 6 günlük arayla iki fotoğrafını çekmişti. fotoğrafları incelediğinde noktalardan biri hareket etmişti. bu bir gezegen olmalıydı. bu bilgiyi insanlıkla açıkladıktan sonra ingilterede küçük bir kız, ona roma yeraltı tanrısının adı olan plüton adını verdi. evet, küçük bir kız. oralarda konu bilimle alakalı olunca herkesin fikirlerine değer veriliyor. dedesi oxford’da profesördü ve torununun bu önerisini, amerika'daki arkadaşlarına iletti. sonra o zamanların film devi w. disney, abd’nin yeni bulunan gezegeninin alıp, çizgi filmdeki köpeğine plüto adını verdi.

alaska kadar bir gezegen düşünün. 2250 km çapında, 5.8 milyar km uzaklıkta. 5 uydusu bulunmakta. charon dışındaki 4 uydusunun belirli bir yörüngesi bulunmamakta. güneş sistemi'nin en dışında olan ve gezegenliğiyle ilgili tartışmaların halen son bulmadığı, 2015 yılında plüton’un yanına varan new horizons ile net bilgi ve görüntüsüne erişebildiğimiz gezegendir plüton. bu tarihe kadar hakkında ve neye benzediğine dair çok az şey ve tahmin yapabilmekteydi insanlık.


plüton ve new horizons görevi

dediğim gibi, 2015 yılına dek plüton hakkında elimizdeki tek şey bulanık bir fotoğraftı. new horizons, çok zorlu geçen 9.5 yılın ardından insanlığa ilk ve net görüntüleri yollamış ve yapısı hakkında insanlığa net bilgiler verebilmişti. bu zorlu süreçte defalarca bozulmalar, arızalar geçirmiş, buna rağmen tehlike geçmemişti. çünkü plüton'un etrafı küçük buzul taşları ve sayısız serbest harekete sahip göktaşlarının çarpma tehlikesi de bulunuyordu. 


450 kiloluk, kuyruklu piyano kadar olmasına rağmen bir merminin 10 katı hiza sahip ve zamanında insanlığın mühendislik harikası olan, çok şeyi borçlu olduğumuz uzay mekiğinin karşılaşma sırasında ölçüm ve fotoğraflama için sadece 2 saati olduğunu hatırlatmam gerek. neden 2 saatlik bir karşılaşma ile şu anda sahip olduğumuz görüntü ve ölçümlere sahip olduk? neden daha az ya da çok değildi? demin de bahsettiğim gibi, o anda uzay mekiğinin konumu, hızı, etraftaki buzul ve göktaşlarının yörüngeleri dolayısıyla sadece bu kadarlık bir zaman ortaya çıktı. çekirdek büyüklüğünde bir şeyin bile mermiden 10 kat daha hızlı bir cisme çarpması, makinedeki bir çok akşamın bile bozulmasına, parçalanmasına sebep olabilirdi.

plüton, güneş'e en uzak gezegen olması sebebiyle tahmin edileceği gibi buzlarla kaplı bir gezegendi. sıcaklık yaklaşık -234 c ve tahmin edilene göre eğer plüton'da yürüsek hissedeceğimiz buz, normal buz olmazdı. karbon, karbonmonoksit ve metan buzunu hissederdik. yakıcı buz.


neden plüton'a gidildi?

peki insanlık, yaşamın olmayacağını tahmin etmesine rağmen neden sistemin en ucundaki, gezegen olup olmadığının bile tartışıldığı yere gitmek için yıllarca çaba sarf etti? cevap basit. nasıl varolduk? plüton, dünya gibi büyük gezegenlerin nasıl oluştuğu konusunda insanlığa yardımcı olabilecek bilgilere sahip olabilecek bir fosildi. üstelik güneş sistemi'nin keşfedilmemiş, görüntülenmemiş tek gezegeniydi de. ayrıca 2015 yılı, eliptik yörüngesi sebebiyle plüton'a gidebilmemiz için bizlere en yakın noktada bulunacağı yıldı. bir daha bulunmayacak bir fırsattı anlayacağınız. güneş etrafında bir dönüşü 248 yıl alan bir gezegenden bahsediyoruz sonuçta.


plüton neden gezegenlikten çıkarıldı?

plüton'un gezegen olmaması ile ilgili tartışmaların kaynağı da çok ilginç gelmiştir bana her zaman. bir yörüngesi var mı? var. yuvarlak mı? evet. peki neden gezegen olarak kabul etmediler plüton'u? çünkü plüton ve çevresi incelendikten sonra bazı objeler keşfettiler. daha sonra bu objelerin sayısı arttı. binden fazla gezegen benzeri nesne ve hatta bazıları plüton kadar büyük. bu yeni bölgeye kuiper kuşağı dendi. güneşin etrafında dönen devasa bir uzay kayası ve buz yığını. burası keşfedildikten sonra, tüm bu nesnelerin birer isme ihtiyacı oldu. kuiper kuşağı'ndaki en büyük nesnelere cüce gezegenler dediler. buna plüton da dahildi. yani artık plüton ve yedi bin cüceler var. ancak gezegenler hakkında önemli olan şu: büyüklükleri değil, kökenimiz hakkında bize neler söyledikleridir.

new horizons, plüton'a inceleme ve ölçüm yapabilecek kadar yaklaşabildiği noktada muazzam görüntüler ortaya çıkmıştı

plüton'un kalbi


uydusu charon 


kaya ve buz karışımı yüzeyi


plüton ve charon


plüton'un üstünden geçiş

Bugün Dünya'daki Yaşamı Borçlu Olduğumuz Gaz Devi: Jüpiter