Kişiler Arasında Aleni Olmayan Konuşmanın Kayda Alınması Delil Olarak Kabul Edilir mi?

Diyelim ki biri sizi telefonda tehdit ediyor ve siz o an bunu kayda alıyorsunuz. Aldığınız bu kayıt, mahkemede karşı taraf aleyhinde delil olarak kabul edilir mi? İşte bu içerikte bunun cevabını veriyoruz.
Kişiler Arasında Aleni Olmayan Konuşmanın Kayda Alınması Delil Olarak Kabul Edilir mi?
iStock

öncelikle kural, telefon kayıtlarının delil olabilmesi 5271 sayılı cmk'nın 135'inci maddesindeki şartlarla mümkündür. burada özetle der ki belirli suçlarda (bunlar katalog suçlar diye adlandırılır) sulh ceza hakiminin kararı ile iletişim kayda alınabilir. ceza soruşturmasında ses kayıtları bu şartlarda delil olur. bunun dışında ses kaydı yapmak 5237 sayılı tck'nın 133'üncü maddesinde yer alan kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturur.

çoğu olayda şu gibi durumlarla karşılaşılır

a şahsı ile b şahsı yapmış olduğu telefon görüşmesini karşısındakine söylemeden kayıt eder ve burada tehdit, hakaret veya özel hukuka ilişkin (mesela alacak verecek) bir meselede delil elde ettiğini sanıp koşarak savcılığa veya mahkemeye gelir. bu gibi durumlar sıklıkla dosyalara konu olduğu ve bunun suç mu olduğu yoksa bu kaydın delil vasfına haiz olduğu mu husus tartışılmıştır. 

yargıtay ceza genel kurulunun 2012/5-1270 e. 2013/248 k. 21.05.2013 tarihli kararında "...kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme imkanının bulunmamadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur... katılanın sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların, 5271 sayılı cyy'nin 135. maddesi kapsamında değerlendirilmesi, bu bağlamda hakim kararı olmadığından bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi olanaklı olmayıp, rüşvet istemek suretiyle sanıklar tarafından kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçla ilgili olarak, bir daha delil elde etme olanağı bulunmayan kanıtların yetkili makamlara sunulmak amacıyla toplandığını, dolayısıyla hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir..." şeklindeki tespitler önemlidir.

şimdi örnek vermek gerekirse 

mesela "benim telefonumda bir program var tüm konuşmaları kaydediyor, x ile konuşmamı da kaydettim buyrun delil" dediğinizde yargıtay kriterlerine girmiyor bu durum. çünkü yargıtay diyor ki ani gelişen durumlarda, başka türlü delil elde etme olanağı yoksa ve sen bu kayıtları yetkili makamlara sunmak için topluyorsan bu delil olur. ama örnek olaydaki durum ne ? kendisiyle görüşen herkesi ve herşeyi kaydetmek. bu amaçla yapılan kayıt delil olma vasfına haiz olmadığı gibi tcknın 133'üncu maddesindeki suça girer.

mesela yargıtay kararına ilişkin bir örnek verirsek siz birisiyle telefona konuşurken size hakaret etmeye başladı peş peşe siz bu durumda telefonunuzun kayıt tuşuna bastığınızda bunu yetkili makamlara sunduğunuzda bu delil olur. veya sizi sürekli ölümle tehdit eden biri sizi telefonda aradı ve siz yine aynı şekilde sizi tehdit edeceğini kuvvetle muhtemel görüp konuşmayı kaydedip savcılığa sunmanız durumunda şahsi görüşüm yargıtayın kararı doğrultusunda bu delil olur.

bu karardaki kriterler yoksa yapılan kaydın suç olduğunu unutmayın.