Kıskandıran Bir Alışveriş Hikayesi: 100 Euro ile Almanya'da Alışveriş Yapmak

Almanya'da yaşayan Murat Özün adlı bir Youtuber, yanına 100 Euro alıp alışverişe çıkıyor ve döndüğünde poşetleri hepimizin önünde açıyor. Bakalım neler almış.

almanya'da asgari ücret 1400 euro türkiye'de 1400 tl (zorunlu bes nedeniyle elimize geçen daha düşük). o yüzden birebir euroları tl olarak düşünüp karşılaştırabiliriz.

çok faydalı bilgiler vermiş, teşekkürler ancak üslup biraz ağır ve bu bazı kişilere saldırmak için bahane yaratmış gibi gözüküyor.

şaka maka altta bir yorumda gördüm buraya aktarıyorum: almanya'da 1 kilo kıyma 6€ türkiye'de 39,5?; almanya'da asgari ücret 1400€ ise yaklaşık 230 kilo kıyma alabiliyor, türkiye'de ise 1400 lira asgari ücret ile 35 kilo kıyma alınabiliyor.

edit: asgari ücrete de baktım. anladığım kadarıyla yasal asgari ücret ormancı ve çiftçiler için 8.60€; kurutemizleme ve et işleme endüstrisinde çalışanlarda 8.75€ saatlik, ücret 8.84'e varabiliyormuş. bu da haftada 40 saat çalışan biri (yani saat 08:00'da işe başlayıp 17:00'da işten çıkan birisi için arada bir saat öğle arası dedim ama var mı yok mu bilmiyorum) haftada ortalama 350€ yapar yani bizdeki asgari ücreti bu adamlar bir haftada kazanıyor.

düşünelim, bizde asgari ücretle çalışan birisi haftada kaç saat çalışıyor? 40 saatten fazla. peki kişi bu aldığı maaşla neler yapabilir, sadece survival modda takılabilir. hayatta kalır ama eğlenemez, gezemez. evinde aylarca çalışıp biriktirdiği parasıyla aldığı televizyonu izler bütün boş zamanında. ben bunları aşağılamak için değil bizim ne eksiğimiz olduğunu göstermek için yazıyorum. sizce biz hak etmiyor muyuz insan gibi yaşamayı? asgari ücretle çalışan birinin dünyayı gezmek gibi bir amacı varsa, yapamaz, bu ülkede çalışan bir asgari ücretli bırak dünyayı bir hafta antalya'da zor kalır. ama asgari ücretle çalışan bir alman yazın türkiye'ye gelir ve bu ülkede asgari ücretle çalışan birini en az 10 gün kullanır ve çekip gider.

kaynak olarak şurayı bırakıyorum daha detaylı bakın maaşlara çalışma saatlerine: http://www.tradingeconomics.com/…many/minimum-wages

videodaki ürünlere eşdeğer kalitedeki ürünleri türkiye'de almak için neredeyse asgari ücretin yarısı gereklidir. yazık gerçekten.

alışverişin yapıldığı kaufland pek ucuz bir market de değildir, lüks ve zincir bir markettir (bulgaristan'da da şubeleri vardır). adam sonuna kadar haklı, tekila değil de o pizzaları bile alsak 100 tl biter.

70'lik tekila 90 tl, iki paket marlboro 25 tl dediğimizde zaten 115 tl yapıyor. gerisi de bedavaya geliyor.

bu araştırmalara zaten hiç gerek yok. ben size bir kaç rakam vereyim, zihniniz berraklaşsın.

60 milyonluk fransa'da bankada 1 milyon'dan fazla parası olan kişi sayısı 2.5 milyon, 85 milyonluk türkiye'de 100 bin. fransa'da her 25 kişiden bir tanesinin bankada bol sıfırlı hesabı varken, türkiye'de 800 kişiden birinde var.

80 milyonluk almanya'da senede 3 milyon sıfır otomobil satılırken, 85 milyonluk türkiye'de 750 bin sıfır otomobil satılıyor.

ingiltere'de kişi başı senelik 100 lt süt tüketilirken, türkiye'de bu rakam 25 lt. türkiye'nin çocuk ve genç nüfusunun bu ülkeden çok daha fazla göz önüne alındığında, rakamsal olarak 4 kat olan fark örneğin 15 yaş altı ile sınırlanan bir araştırmada 6-7 kata çıkar.

isviçre'de kişi başı senelik 12 kg çikolata tüketilirken, türkiye'de bu rakam 2 kg civarında.

bunlar alım gücüne bağlı ürün grupları, pahalı ürünler. burada avrupa ülkeleri bizim en az 3-4 katımızla 50-100 katımıza kadar alım gücüne sahip. tüketimleri de buna paralel olarak kat kat fazla.

alım gücünün fazla olmasını gerektirmeyen şeyler de var, mesela ekmek.

türkiye'de kişi başı ekmek tüketimi senelik 140 kg iken, finlandiya'da bu rakam 51 kg. bizim üçte birimiz kadar ekmek yiyorlar. beyinleri de hamura dönmüyor bu sayede herhalde.

boşverin market fiyatlarını, tüketime bakın anlarsınız. türkiye'de kişi başı elektrik tüketimi, avrupa'nın üçte biri kadar. bu neyi gösterir, avrupa'da alım gücü en az 3 kat fazla, yani avrupa'da elektrik fiyatı türkiye'dekinin üçte biri kadar demek ki.

almanya'da bizim 4 katımız kadar sıfır otomobil satılıyor, demek ki araçlar bizim dörtte birimiz fiyatına onların maaşlarına göre.