Körelmiş Bir Toplumun İçinde Kendini Özgürleştirebilmiş Bir Karakter: Mülayim Sert

Yönetmenlik koltuğunda Natuk Baytan'ın oturduğu, 1979 yapımı Korkusuz Korkak filminin unutulmaz karakteri Mülayim Sert ile ilgili haklı tespitlerin yer aldığı bir yazı.
Körelmiş Bir Toplumun İçinde Kendini Özgürleştirebilmiş Bir Karakter: Mülayim Sert

mahalle kahvesinde aylak aylak oturup kadınları nasıl "yediklerini" birbirine anlatan ahali, akşama kadar hiçbir iş yapmayıp bütün işi sırf sesi çıkmıyor diye başkasına yıkan çalışanlar, seksapeli sayesinde beraber çalıştığı arkadaşlarına karşı kendine avantaj yaratan kadınlar, hasta tetkiklerini karıştıracak kadar özensiz doktorlar, babasını dahi öldüren kiralık katiller, şirketlerden haraç alan mafya babaları, kör topal numarası yapıp başkalarına borç verecek kadar çok kazanan dilenciler, etrafta patates haşlama yiyecek kadar fakir biri varken kebaba gömülen insanlar, mafya elemanlarına karşı altına işeyecek kadar pısırık olup hıncını işçisinden çıkaran patron ve hatta denizin ortasında öylece yanan bir gemi...


mülayim, işinde gücünde bir adam. sırf hayat devam ettiği için bu tiplere katlanan bir sabır taşı. ne zaman ki 6 ay ömrü kaldığını öğrenir, o zaman isyan bayrağını açar. bu insanlardan oluşan leş bir toplumda anca yaşam kaygısı kalmamış insanlar ruhunu özgürleştirir. bu açıdan mülayim'in hikayesi fight club'ın dahi uzaktan akrabasıdır. bunca çirkefin arasından dağılmadan kurtulabilen mülayim'e artık saatli bombanın bile korku vermemesi bundandır. mülayim özgürleştirmiştir kendini.


topluma uymaktansa toplumun çiğliğini onların yüzlerine her defasında vurarak hıncını alır. bütün standartları ters yüz eder. seksi kızı reddedip seksi olmayan kadına özel dosya muamelecisi vasfını verir. mafya ortamına cebinde silahla değil limonla dalar. kendisini öldürecek kiralık katili alıp evinde besler. büyük ikramiyeden gelen parayla umumi tuvalet açar. her şeyi ters yüz eder. 


o aşamadan sonra daha mutlu, daha özgüvenli bir mülayim çıkar ortaya. filmin takdir edicisi hemşire bile bu özgürleşmiş mülayim'e aşık olur. mülayim'in toplumunda bir tane bile düzgün insan yoktur. haliyle toplum da düzgün değildir. mülayim bu gerçeğin ne kadar farkında olsa da yaşam koşulları onu sessizleştirirken ortada yaşanacak bir hayat kalmadığında devrimci bir ruha bürünür ve toplumu kendi silahlarıyla darmadağın eder. artık mülayim sert'in evreninde para bile dik gelecektir, bir deus ex machina misali.

Kemal Sunal Filmlerine Absürd Komedi Tadını Getiren Natuk Baytan Ekolü