Korku Filmi Deyince Akla İlk Gelen Yönetmenlerden Wes Craven'ın En İyi 10 Filmi

Wes Craven'ı (1939-2015) daha çok Elm Sokağında Kâbus serisiyle tanıyor olabilirsiniz ancak üstadın belki de henüz görmediğiniz başka klasikleri de var, buyrun.
Korku Filmi Deyince Akla İlk Gelen Yönetmenlerden Wes Craven'ın En İyi 10 Filmi

wes craven, korku janrı dendiğinde akla gelen birkaç isimden biridir. çektiği ilk uzun metraj olan the last house on the left (1972) filminden ölmeden önce çektiği son filmi olan scream 4 (2011)'e kadar korku sinemasına birbirinden güzel filmler armağan etmiştir. özellikle a nightmare on elm street (1984) ve scream (1996) filmleriyle korku türüne yön veren iki büyük korku klasiğine imza atmıştır. şimdi gelin bu büyük yönetmenin en iyi filmlerine şöyle bir göz atalım.

10) the hills have eyes (1977)

başlarına hiçbir işin gelmeyeceğinden emin tipik bir orta sınıf amerikan ailesi, tatil için çıktıkları yolculukta kendilerini nevada çölünün ortasında hayatta kalmaya çalışırlarken bulurlar. insan eti yemeye alışmış bir grup yamyamla giriştikleri mücadelede kendilerine hiçbir güç yardım edemeyecek, kendi başlarına yaşam mücadelesi vereceklerdir. günümüzde bir korku klasiği olarak anılan bu film, 2006 yılında ünlü fransız yönetmen alexandre aja tarafından başarılı bir şekilde tekrardan çekildi. orijinalinden daha kanlı ve vahşi olan yeniden çekimini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

9) the serpent and the rainbow (1988)

1978 yılında christophe isminde haitili bir adam gizemli bir şekilde ölür. görkemli bir cenaze töreninin ardından ebedi istirahatgahına uğurlanan christophe'yi bir süre sonra tabutunun içerisinde gözleri açık ve yanaklarından yaş süzülürken görürüz. bu olaydan yedi yıl sonra harvard üniversitesinden antropolog dennis alan, amazon ormanlarındaki nadide bitkileri ve yerel şamanların kullandığı bitkisel ilaçları incelemek için haiti'ye yola çıkar. ölümden sonra yeniden dirilip dirilemeyeceğini merak ederek çıktığı yolculukta onu bin bir zorluklar bekleyecektir.

8) the last house on the left (1972)

wes craven'ın da ilk filmi olma özelliği gösteren bu film, tam anlamıyla bir istismar korku sineması örneğidir. tecavüz sahnesi, konusu ve ölüm sahneleriyle film vizyona girmesiyle birlikte beklenmedik bir şekilde amerika'da ses getirmeyi başarmıştır. filmde yer alan pek çok oyuncu yıllar sonra bile filmde yer aldıkları için pişman olduklarını dile getirmekten çekinmemişlerdir. ancak tüm bunlar filmin yıllar içinde bir kült filme ve ardından da bir korku klasiğine dönüşmesine engel olamamıştır. film, 2009 yılında dennis iliadis tarafından yeniden çekildi. yeniden çekimi ben çok beğenmesem de izleyiciler tarafından yeniden çekiminin de geçer not aldığını belirtmekte fayda var.

7) new nightmare (1994)

wes craven'ın yönetmenliği kadar kaleminin de ne denli güçlü olduğunu bu filmle bir kez daha görüyoruz. ilk filmin ardından 10 sene geçmiştir ve filmin oyuncuları hala ilk filmin ekmeğini yemektedir. ilk filmin başrolü olan ve nancy karakterine can veren heather langenkamp, bu filmde kendisi olarak yer almaktadır. ilk filmin getirdiği şöhret sayesinde erkek çocuğu ve eşiyle güzel bir hayat sürmektedir. ancak kabuslar peşini bırakmamış gibidir. bir film karakteri olduğunu düşündükleri freddy krueger, yine peşlerindedir ve bu sefer hiç de komik değildir. 2010 yılındaki başarısız yeniden çekimi saymazsak "a nightmare on elm street" serisinin son filmi olan bu filmde freddy, daha önceki filmlerinde alışık olduğumuz gibi espri yapmaz. bu filmde aynı zamanda makyajı da değiştirilmiştir. önceki filmlere nazaran freddy daha vahşi ve korkutucu hale dönüştürülmüştür.

6) red eye (2005)

"scream" ve "a nightmare on elm street" gibi klasiklerin ardından çektiği ve pek bilinmeyen bu gerilim filmi wes craven'ın tartışmasız en iyi filmlerinden biridir. otel müdürü lisa reisert miami'ye uçmak üzere uçağının kalkmasını beklemektedir. bu sırada jackson rippner isminde yakışıklı bir adamla tanışır ve birlikte uçakları kalkmadan önce birer içki içerler. uçağa bindikten sonra aynı koltukta miami'ye uçacaklarını fark ederler. ancak başta hoş gelen bu tesadüf bir süre sonra acımasız bir gerçeğe evrilecektir. jackson rippner hiç de göründüğü gibi biri değildir ve lisa reisert'ın üzerine kurulu çok kötü planları vardır.

5) scream 4 (2011)

en sevdiğim korku filmi serilerinden biri olan "scream", dördüncü ve son kez wes craven tarafından 2011 yılında beyaz perdeye aktarıldı. 2022 yılının başında vizyona giren ve serinin beşinci filmi ise ne yazık ki wes craven'ın hayatta olmaması sebebiyle matt bettinelli-olpin ve tyler gillett ikilisi tarafından kameraya alındı. "scream 4", bu sebeple neve campbell'in sidney prescott olarak başrolde yer aldığı son film. serinin beşinci filminde kendisi yan rolde karşımıza çıktı ve ilk defa başrolü sam isminde başka bir "final kızına" devretti. o yüzden serinin dördüncü filminin benim için çok özel bir yeri vardır. zaten getirdiği yeniliklerle de orijinal üçlemenin gerisinde kalmamayı başarmıştır.

4) the people under the stairs (1991)

"the people under the stairs" filmi kesinlikle wes craven'ın arka planda kalmış ve hala keşfedilmeyi bekleyen gizli cevherlerinden biri. aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bu filmin hak ettiği değeri görebildiğini düşünmüyorum. anca yeniden çekildiği takdirde insanların wes craven'ın böyle de bir filmi varmış diyeceklerini zannediyorum. poindexter "fool" williams, los angeles'ta bir gettoda hasta annesi ve ablasıyla yaşam mücadelesi veren siyahi bir çocuktur. ev sahipleri tarafından yaşadıkları apartman dairesinden kiralarını ödeyemedikleri için çıkarılmak istenmektedirler. kiralarını ödeyebilmek ve hasta annesini iyileştirebilmek için fool, leroy ve ortağı spencer ile birlikte oldukça zengin olan ev sahiplerini soymaya karar verir. ancak evde onları tuhaf sürprizler beklemektedir.

3) scream 2 (1997)

genelde korku serilerinde ikinci filmler ilk filmin gölgesinde kalır ve oldukça başarısız bulunur. ancak "scream 2" filmi için bu kural kesinlikle geçerli değildir. "scream 2" her haliyle ilk film kadar başarılı bir devam filmidir. özellikle filmin başlangıcı en az ilk filmin giriş sahnesi kadar akılda kalıcı ve korkutucudur. yine aynı şekilde kaza sonrası katille bir arabada kısılı kaldıkları sekans da tek başına filmi taşımaya yeter de artar bile.

2) a nightmare on elm street (1984)

kasabanın gençleri rüyalarında freddy krueger isimli kötücül bir varlık tarafından tek tek öldürülür. başta kulağa basit gibi gelen bu konu, 1984 yılında new line cinema şirketini batmaktan kurtarıp şirkete resmen hayat öpücüğü vermiştir. wes craven'ın hem senaryosunu hem de yönetmenliğini yaptığı bu zamansız korku klasiği pek çok yapımcı tarafından geri çevrildikten sonra o zamanlar ufak bir şirket olan new line cinema tarafından sinemaya taşınır. varını yoğunu bu filme yatıran şirket, film sayesinde büyük bir başarıya imza atacak ve küllerinden yeniden doğacaktır.

1) scream (1996)

drew barrymore beyaz ekranda ilk göründüğünde herkes onu filmin başrolü zannetmişti. ancak wes craven, korku filmlerinin kurallarını kendince yeniden yazmanın peşindeydi ve onun filminde onun kuralları geçerliydi. drew barrymore'un canlandırdığı karakter ısrarla çalan telefonu dayanamayıp açar ve bizler de o efsanevi sesle ilk kez karşılamış oluruz. kurbanlarına favori korku filmlerini soracak kadar samimi olan bu katil, "slasher" alt türünde daha önce gördüğümüz katillere hiç benzemez. kurbanlarının peşinden şapşalca koşan bu katil, ilerleyen yıllarda bir efsaneye dönüşecek olan korku serisinin de başlama düdüğünü çalmış olur.