Korkunun Cinsel Uyarılmayı Nasıl da Tetiklediğini Gösteren Bir Deney

1974 yılında Donald Dutton ve Arthur Aron isimli iki araştırmacı tarafından kanada'da Capilano isimli köprüde bir deney yapılmış. Deneyin amacı korku ve cinsel tahrik arasındaki ilişkiyi belirlemek. Sonuçlar nasıl mı? Bakalım.
Korkunun Cinsel Uyarılmayı Nasıl da Tetiklediğini Gösteren Bir Deney
iStock

kanada'da capilano adında, yerden 700 metre yükseklikte bulunan, rüzgarın da etkisiyle sürekli sallanan, gıcırdayan 137 metre uzunluğunda dar bir asma köprü var.

üzerinde yürütmenin cesaret gerektirdiği bu köprüde 1974 yılında donald dutton ve arthur aron isimli iki araştırmacı tarafından bir deney yapılmış. deneyin amacı korku ve cinsel tahrik arasındaki ilişkiyi belirlemek.

Capilano köprüsü

deneyde çekici bir kadın, köprüden geçmekte olan bekar erkeklere yaklaşarak bir psikoloji deneyine katılmak isteyip istemeyeceklerini soruyor ve deneyin çekici bir manzaranın yaratıcı ifadeye olan etkilerini araştırmak için yapılacağını söylüyor. kabul eden deneklere, elleriyle yüzünü kapatmış bir kadın fotoğrafı gösteriliyor ve deneklerden bu fotoğrafa bakarak dramatik bir hikaye yazmaları isteniyor. bu fasıl bittikten sonra kadın, deneklere teşekkür edip eğer araştırmanın sonuçları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterlerse kendisini arayabileceklerini söylüyor ve numarasıyla adını (gloria) bir kağıda yazıp onlara veriyor. daha sonra kadının numarasını verdiği 20 erkekten 13'ü kadına dönüş yapıyor.

araştırmacıların varsayımı, erkeklerin korku uyandıran bir ortamda bir kadınla buluştuklarında o kadını daha çekici bulacakları fikrine dayanıyor. bu yüzden deney daha sakin ve tehlikesiz bir ortamda tekrarlanıyor ve kadın, bu kez de kendini donna olarak tanıtarak bir bankta oturan erkeklere yaklaşıyor. yine aynı psikoloji deneyi numarasını anlatıp numarasını vererek oradan ayrılıyor. bu sefer 23 erkekten yalnızca 7'si kadına geri dönüş yapıyor.

erkeklerin bekar, kadının ise çekici oluşu ile de bu sonuçlara bir açıklama getirilebilse de deneyde ilgi çekici bir başka kısım daha var. sallanan, titreyen köprü üzerindeki erkek deneklerin yazdıkları hikayeler, banka oturanlarınkine oranla daha fazla erotik hayal gücü içeriyor. bu da korku ile cinsel uyarılma arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. deneyi hazırlayan araştırmacıların görüşü, yanlış uyarılma nedeniyle korkunun cinsel tahriği artıracağı yönünde. 

bu teoriye göre yoğun duygular içinde bulunduğumuz anlarda duygularımızı yanlışlıkla karşımızdaki kişi ile ilişkilendirerek hislerimizin o kişiden kaynaklandığını zannediyor ve bunu sıkça yapıyoruz. yerden bir hayli yüksekte, bir köprü üzerindeyken beynimiz tehlike sinyalleri veriyor. bu sırada kalbimiz daha hızlı çarpıyor, avuçlarımız terliyor, midemiz düğümleniyor. işte biz böyle bir durumdayken, yani bir nevi aşık olan kişi belirtileri gösterirken, yanımıza yaklaşan kişiyle bu duyguları ilişkilendiriyoruz. bunun sonucunda ise aşık olduğumuzu sanmaya başlıyoruz fakat aslında düşmekten korkuyoruz.

Yarım Kalan Aşkların Neden Unutulmadığını Açıklayan Kavram: Zeigarnik Etkisi