Kurtlar Konseyi'nin En Derin Adamlarından Biri: Samuel Vanunu

Kurtlar Vadisi Konseyi'nin İsrail ile olan ilişkilerini yürüten Samuel Vanunu karakterine ve bu karakterin neden harcandığına yakından bakalım.
Kurtlar Konseyi'nin En Derin Adamlarından Biri: Samuel Vanunu

samuel vanunu, konsey içerisinde nizamettin güvenç ile birlikte en derin iki adamdan biriydi. israil menşeili ilişkileri yürütürdü ve esas olarak simgelediği nokta israil - amerika arasındaki süregelen dostlukta zaman zaman sürtüşmelere neden olan ince fikir ayrılıklarıydı. o dönem israil'in konjonktürel yapısında anında tepki mekanizması vardı. gerçi durum halen böyle, belki daha da fazla. yani rakiplerinin attığı adımlara karşı, geliştirmiş olduğu derin ve güçlü ilişkiler sayesinde anında bir cevap sunmasıydı. samuel işte bunu temsil ediyordu. 


bildiğiniz üzere, mehmet karahanlı'ya yüklenmiş en büyük görev büyük orta doğu projesinin türkiye'deki zeminini oluşturmaktı. bu zeminin hazırlığı hızlı tepkiler yerine ağır ve sakin planlar ile sonuca ulaşmaktı. ancak israil ya da dizideki temsili ile samuel vanunu kendi çıkarlarına ters işler yürüten rusları bertaraf etmek üzerine planlar kurmaktaydı. örnek mi? samuel vanunu, aslan akbey suikastinin kimin emri ile işlendiğini mito'ya sorduğunda aldığı cevap, suikastin "okyanus ötesi" olduğuydu. ancak bunu karahanlı'ya ruslar olarak lanse etti ve karahanlı da samuel'in burada bir açık bıraktığını daha sonra yakaladı. ardından karahanlı için hazırlanan ancak başarısız olan suikast planı. yine burada polat alemdar'ın yaptığı yorumlar ile suikast girişiminin istihbarat örgütleri tarafından gerçekleştirildiğini ama hangi devlet ya da devletler tarafından planlandığının çözülemeyeceğini anlamıştık. ancak samuel'in, karahanlı'ya bu planın rusların girişimi olduğunu belirtmesi ve hatta karahanlı'nın aklını çelerek polat alemdar'ı dolaylı yoldan ibrahim ahıskalı'nın üzerine sürmesi amerika'nın yaramaz çocuğu israil ile ters düştüğü noktaları gözlemlememize sebep oluyor. ancak karahanlı burada da samuel'e tokat gibi bir cevap yapıştırarak asıl niyetini ziyadesiyle anladığını belli etmiştir.


samuel ile aralarında geçen konuşma bence dizideki hayati noktalardan biriydi:

samuel: "toplantıya gelmediniz. benimle görüşmek istemediniz. polat alemdar'ı görevlendirdiğinizi söylediniz. ben polat alemdar'ı ibrahim ahıskalı'yı öldürmek üzere görevlendirmenizi beklerdim. bütün şaşkınlığımın nedeni bu."

karahanlı: "aceleci buluyorum yaklaşımını. ama beni sevdiğinden emin olduğum için doğal bir refleks olarak değerlendirip bu aceleciliği mazur görüyorum. senin gibi ince diplomasiye inanan birinin hesapsızca düşmana saldırmak istemesini gözardı etmeyeceğim."

sanıyorum samuel vanunu'nun ölümü biraz da bu tutumundan kaynaklandı. yani israil'in çıkarlarını büyük ortadoğu projesinin üstünde görmesi onun sonunu hazırladı diyebiliriz.


tabii bütün bu yorumlara şöyle bir karşı tez de konulabilir. samuel vanunu, büyük orta doğu projesini hızlandırmak adına böyle bir yola başvurdu ve esasında bütün derdi projenin hayata geçmesiydi. ruslara olan kastı da buradan kaynaklanıyordu şeklinde düşünebiliriz. zira karahanlı'nın ölümünden sonra öğrendiğimiz bilgiler ölümünün bu projenin hayata geçmesi için yeterince mücadele etmemesinden kaynaklandığıydı. samuel de süreci hızlandırmak isteyen bir mekanizmaydı diyelim. o zaman samuel'e kurulan komplo bana biraz manasız geliyor açıkçası. samuel'in ölümü de anlamsızlaşıyor.

öyle ya da böyle dizideki tüm karakterler gibi samuel vanunu da zaafiyet gösterdiği için ölmüştür. önemli olan sistemdir ve herkes bu sistem dahilinde harcanabilir konumdadır. samuel vanunu gibi orta doğu diplomasisinin önemli adamlarından biri bile.