"Kuşu Sen Öldürdün" Diyerek Kızını Ağlatan Anne Üzerinden Psikolojik Bir Analiz

Sosyal medyada dün yer almaya başlayan ve oldukça tepki çeken videoda, bir muhabbet kuşunun ölümüne ağlayan kız ve annesinin diyalogu yer alıyor. Sözlük yazarı "bilimkurgusal", bu tarz durumların arka planını ve neler yapılması gerektiğini anlatmış.

çocuğun ruhunda nasıl bir kalıcı iz yarattığını 7-8 sene sonra, ilk terapist faturasını ödediğinde anlayacak.

vicdansız ve cahil kadın. aşırı cahil. öyle cahil ki, gerçekten çocuğunun anne olmaya elverişli olduğuna kanaat edilene kadar elinden alınması lazım.


o yaştaki bir çocuğun -ki muhtemelen 0-6 yaş grubunda- soyut kavramlarla ilişkisi, yetişkin gibi değildir.

hayvanların yaşam hakkı barındıran canlılar olduğunu değil, oyuncaklar olduğunu düşünme eğilimleri fazladır. (çünkü geri zekalı ebeveynleri, çocuklara bu açıklamayı yapma gereği görmez. hakikaten de oyuncak mantığıyla pet alır.)

bu yaş grubundaki çocukların çok büyük bir kısmı, animal abuse (hayvan istismarı) sınıfına giren sebeplerle hayvanları öldürmez.

biyolojik farkındalığı ve kas hakimiyeti gelişmediği için, merak giderme / keşif eylemi esnasında hayvanını yanlışlıkla öldürür. ya da- ki bu en yaygın sebeplerden biridir- hayvanını taciz eden, döven, kötü davranan yetişkinin işkencesine son vermek için hayvanı öldürür.


kuşu büyük ihtimalle yanlışlıkla, -ve genellikle de fazla sıkarak- öldürdüğü için "sen öldürdün" diyip ağlatmak, çocuğun bir daha hayvan öldürmemesini ve yaptığından ötürü anlam ifade eden bir vicdan azabı duymasını sağlamaz.

o çocuğun o anda yaşadığı şey hazırlıksız ve temellendirilmemiş bir kayıp / yoksunluk hissi, ölüm kavramı ile travmatik ve berbat bir tanışma ve ebeveynin sevgisini / güvenini kaybettiğini düşünerek öz benliğinin yıkıma uğramasıdır.

bu yaş grubunudaki çocuğunuz bilerek-bilmeyerek hayvanını öldürürse, sakın böyle bir mallık yapmayın.

peki, çocuğumuza hayvan öldürmemesi gerektiğini nasıl öğreteceğiz?

birincisi, 0-6 yaş grubundaki çocuğa kuş, tavşan, ördek, su kaplumbağası, yavru kedi gibi hayvanları oyuncak diye almayacaksınız.

ikincisi, eğer evinizde hayvan besliyorsanız, gerek çocuğunuzun, gerekse hayvanınızın zarar görmemesi için onları kontrolsüz ortamlarda yalnız başına bırakmayacaksınız.


tüm bunlara rağmen, çocuğunuz bir şekilde hayvan öldürdüyse bu eylemin münferit olup olmadığına ve olası sebebine bakacaksınız

* merak veya araştırma.
* akran baskısı. (bir gruba dahil olması için, hayvan öldürmesinin istenmesi.)
* can sıkıntısı. (çocuk burada sırf canı sıkıldı diye hayvan öldürmüyor, can sıkıntısı / depresif duygular sebebiyle hayvanının ölümüne sebebiyet verecek bir davranışta bulunuyor. ikisi farklı şeyler.)
* istismar (başka bir yetişkin tarafından, hayvana şiddet uygulamaya zorlanma.)
* hayvana bağlılık (başka bir birey tarafından yapılan işkencenin / istismarın sonlanması için, hayvanı öldürerek kurtarmak düşüncesi. çünkü gücü, yetişkini ya da akranı durdurmaya yetmiyor.)
* fobi
* çocuğun istismar ettiği kişiyle özdeşleşmesi (istismar edilmiş bir çocuk, daha savunmasız bir hayvanı istismar ederek, güç ve kontrol duygusunu yeniden kazanmaya çalışabilir).
* travma sonrası oyun (şiddeti, cinsel tacizi bir hayvan kurbanı ile tekrar canlandırma)
* taklit (bir ebeveyn veya diğer yetişkinlerin kötü niyetli "disiplin" uygulamalarını kopyalama.)
* kendi kendine yaralanma (çocuğun kendini yaralamak için bir hayvanı kullanılması).
* şiddet provası (diğer bir deyişle başkalarına karşı şiddet içeren davranışlarda bulunmadan önce sokak hayvanları veya evcil hayvanlara şiddet uygulama).
* duygusal istismar için araç (örneğin, aşırı kıskandığı kardeşinin evcil hayvanını, sokakta beslediği kediyi, kardeşini korkutmak için yaralaması veya öldürmesi)

bunlardan merak dışındaki tüm nedenler için, hemen bir uzmana başvurun

sakın ama sakın, böyle geri zekalıca, canavarca, cahilce ve varoşça eylemler içine girmeyin. girerseniz video çekin ama... böylelikle bizim de haberimiz olsun ki, sizin yönteminizi sizin üzerinizde kullanalım:

"travma yaratarak, iyilik ve doğruluk öğretmek."

Eğitim İçin Yurt Dışına Gideceklerin Kültür Şoku Yaşamaması Adına Bilmesi Gerekenler