Lady Gaga'nın İş Ahlakı ve Yaptığı İşe Olan Saygısını Gösteren Güzel Bir Örnek

Lady Gaga, kariyeri henüz başlamamışken iş hayatında çok önemli bir sınav vermiş.
Lady Gaga'nın İş Ahlakı ve Yaptığı İşe Olan Saygısını Gösteren Güzel Bir Örnek

lady gaga, iş ahlakı olan ve yaptığı işe saygısı olan ilkeli bir kadın. bunu kariyeri boyunca birçok yerde görebilirsiniz ama ben kariyerinin henüz başla(ya)madığı zamanlardan bir örneği göstermek istiyorum:

gaga'nın the fame albümünü hazırladığı ve ünlü olmaya çalıştığı dönemlerdeyiz, ailesinden para almadığı için birçok işte çalıştığı ve hedeflerine tutunmaya çalıştığı vakitlerde. bu vakitte kendisi def jam isimli müzik şirketiyle anlaşma yapıyor ve bu, istediği dünyaya girmesi için harika bir fırsat sunuyor ona. sonrasında şirket, gaga'dan sesinin daha iyi olacağı gerekçesiyle autotune kullanmasını istiyor. buna karşın gaga, sırf hedeflerine ulaşmak için bu teklifi kabul etmek yerine şirketten ayrılıyor.


bu, oldukça değerli bir olay. şu an belli bir konuma ulaşmış onca şarkıcı bile bulundukları yerden düşmemek için şirketleri ne isterse onu yapıyorlar. içlerinde bir sanat kaygısı varsa bile açığa çıkaramıyor çoğu, bu tarz engeller sebebiyle. bakın, bunu belli bir noktaya gelmiş insanlar bile yapmıyor diyorum. gaga ise ilkelerine ve iş ahlakına tutunduğunda sıfırdı. ne disney gibi bir desteği, ne de torpili vardı. hatta ekonomik sıkıntı çektiği bile az olmadı. buna rağmen uslu kız olup teklifi kabul etmek yerine reddederek her şeyi riske attı. eğer başka bir şirketle yeni bir antlaşma yapamasaydı, bugün lady gaga gibi bir isim olmayacaktı. kendisi de sıradan bir hayata devam edecekti.


sonrasında yeni bir şirketle antlaşma yapmayı sağlayıp ilk albümü the fame'i çıkardı; biliyorsunuz, patladı gitti. ilk iki şarkısı just dance ve poker face, 1 numara oldu. albüm sonraki iki seneyi domine etti, bugün hala bilboard 200 listelerine giriyor, hala dans elektronik listelerinden düşmüyor vs. e sadece bu da değil; gaga, bu işine sadıklığını en başından beri öyle sürdürüyor ki, bugün kendisi o başarılı pop şarkıcısından öte aynı zamanda bir oyuncu ve birçok farklı türde albüm çıkarıp başarılı olmuş bir sanatçı. üstelik autotune kullanması beklenen o kadın, kariyerinde bir kez bile lip synch yapmadı ve günümüzün en iyi vokallerinden biri olarak gösteriliyor otoriteler tarafından.


gaga'nın pek diss şarkısı yoktur ama bu olay hakkında yazdığı bir şarkıyı ilk albümüne ekledi. hatta ironik olarak o şarkıda autotune kullandı. :) yanlış hatırlamıyorsam, kariyerinde autotune kullandığı tek şarkı bu; paper gangsta'nın sözlerine bakarsanız, gayet yerinde bir şekilde giydiriyor gaga, şirkete. (paper gangsta - sözler) “sometimes i fell so def in the jam” diyerek küçük bir kelime oyunuyla hedefinde olanın def jam şirketi olduğunu gösteriyor. onun dışında da komik işler yapmayacağını, sahtelikle ilgilenmediğini söylüyor ve şirketi de antlaşmalarla sanatçıları etkileri altına aldıkları için, “kağıt gangsterleri” olarak nitelendiriyor.


gaga bu olaya, ikinci albümünün son single şarkısında da değiniyor ama bu defa klibiyle. klibin hayatının en kötü gününü anlattığını söyleyen gaga, belki de kariyerinin en iyi ama en underrated videosunu yapıyor. üstelik, bu klibin yönetmenliği gaga'ya ait olduğu gibi; klipteki yağmurdan araba patlama sahnesine kadar hepsi gerçek, fake, dublör ya da montaj yok: marry the night ki bu bile yine işine ne kadar saygılı olduğuna ve taşıdığı iş ahlakına bir örnek.


klip gaga tarafından yazılmış harika bir prelude'a sahip. o konuşma, dibe çöküşü, yeniden başlamaya çalışması klipte hem prelude'la hem de görsel sahnelerle anlatılıyor. dibe çöküş anında beethoven - sonato 8 çalıyor ki gaga bu besteyi seçerek, yaşadığı ruh halini yansıtması açısından iyi bir tercih yapmış diyebiliriz. klip, gaga'nın yönetmenliğini kendisinin üstlendiği, kısa bir sanat filmi tadında gerçekten. üstelik, acıklı bir başlangıçla gaga'nın dibe çöküşünü gösterse de; klip dans - pop şarkısı olan marry the night -ki bu şarkı da mücadeleci olmakla ilgili- ile bitiyor çünkü klibin konu aldığı olayların sonunda da gaga gerçekten kariyerine başlayıp çok başarılı oluyor. şarkının başlangıcından itibaren klip sonuna kadar dans provalarında olması, o çöküşten sonra bile kariyerine başlayabilmek için çalıştığına bir referans. son sahnelerde de gaga'nın sigaralarını çöpe attığını, yeme bozukluğundan kurtulduğunu ve piyanosunu taşırken babasından yardım aldığınızı görüyoruz. bu da o çöküşün sebep olduğu sağlıksız hayatından kurtulduğuna ve o dönem ailesinden manevi destek aldığına referans oluyor. klibin son sahnelerindeyse, gaga eline yazdığı interscope records ile buluşma tarihine bakıyor ve dua ediyor. interscope records gaga'nın daha sonra antlaşma yaptığı şirket ve gaga o şirket antlaşmasıyla, her şeye yeniden başlayabiliyor. böylece klip de burada bitiyor.


özetle, ablamız iyi bir sanatçı olmasının yanısıra iş ahlakı olan, ilkeli ve çalışkan biridir. şöhret hep en istediği şeyken, kariyerini başlamadan bitirme pahasına da olsa ilkelerine sadık kalmış ve neyse ki başka bir şirketle başlayarak bu etik anlayışının karşılığını almıştır. üstelik o yaşta yaşadığı dibe çöküşünün kendi üzerinde bıraktığı etkiyi hem sanatsal bir kliple anlatacak, hem de bir diss şarkısıyla sinirini gösterecek kadar da vizyon sahibidir.

bulunduğu yeri ve çok daha fazlasını hak ediyor kendisi.