Maliyet Olmadan, Sadece İlgi Göstererek İşçilerin Verimliliklerini Artırma: Hawthorne Etkisi

1927 ile 1932 yılları arasında Harvard Üniversitesinden bir grup psikolog tarafından çalışma koşulları ile verimlilik arasındaki ilişkiye dair bir çalışma yapılmış. Psikolog Elton Mayo'nun da aralarında bulunduğu bu grup işçilerin ücret, yan haklar gibi unsurlar olmadan da verimliliğinin sıfır maliyetle nasıl artırıldığına dair çarpıcı sonuçlar ortaya koymuş.
Maliyet Olmadan, Sadece İlgi Göstererek İşçilerin Verimliliklerini Artırma: Hawthorne Etkisi
iStock


elton mayo ve çalışma arkadaşları 1927 ile 1932 arasında hawthorne araştırmalarını gerçekleştirdi. beş yıllık süreçte altı kadın moral seviyeleri ve üretkenlikleri incelendi. bu süreçte, çalışma koşulları değiştirildi. çalışmanın sonucunda şimdilerde hawthorne etkisi olarak bilinen etkiye göre, kişiler kendileri üzerinde bir araştırma yapıldığında davranışlarında değişiklik olur. işçilerin sadece dolgun maaş ve uygun çalışma şartlarına değil, aynı zamanda insan olarak fark edilmeye, ilgi gösterilmeye, organizasyona fayda sağlayan bir birey gibi düşünülmesine önem verdikleri tespit edilmiştir. insanların sadece maddi değil, manevi ihtiyaçları da oldukları kabul edilmiştir. bu çalışma sonunda işçilere ilgi gösterildiği zaman onların daha verimli oldukları saptanmıştır.

elton mayo boş adam değildir, kafası cayır cayır çalışan bir psikologtur. yönetimin tarihçesinde kendisinden önce denenen ve başarılı olan motivasyon ve verimlilik artırım çalışmalarında kullanılan çalışma koşullarının iyileştirilmesi ya da ücret artırımı gibi işletmeye direk maliyeti olan araçlara ihtiyaç olmadan da çalışan performansının artırılabileceğini hatta ve hatta bunun neredeyse sıfır maliyet ile gerçekleştirilebileceğini savunur.

mayo, bunun için çalışanlarla belirli aralıklarla mülakatlar yapmaya başlar. mülakatlarda çalışanlardan dertleri, sıkıntıları ve diğer düşünceleri hakkında görüş belirtmelerini talep eder. malum işçi dertli; paradan, puldan tut, iş güvencesinin olmayışından, evdeki karısıyla geçirdiği tartışmalara kadar içini döker mayoya. bir süre sonra mülakata alınan çalışanlarda belirgin bir verimlilik artışı gözlemlenir. mayo görüşmelerde öyle manupüle eder ki çalışanları, görüşme bitiminde çalışan hem iş ve sosyal hayatındaki dertlerini kusmuş, hem de kendisinin dinlendiği, daha da güzeli önemsendiği hissine kapılmış, işletme içerisinde bir yeri olduğunu düşünmüş ve bu gazla mutlu ve mesut bir şekilde iş yaparken bulmuştur kendini.

mayo ise, ne çalışanların sıkıntıları yönetime bildirir, ne de bu sıkıntılara herhangi bir çözüm önerisi getirir. onları sadece dinler ve önemsendikleri hissini uyandırır, gazı verir ve çok daha verimli iş yapmalarını sağlar. bu sayede gerçekten de minimum maliyetle çalışan performansının artırılabileceğini kanıtlamış olur.