Miss Turkey 2017 Güzeli Itır Esen'in Tacı Geri Alındı

Miss Turkey 2017'de birinci seçilen Itır Esen'in tacı, sosyal medyadaki tweet'leri sebebiyle geri alındı.

Miss Turkey 2017'nin adayları açıklandığında en dikkat çeken isimlerden biri 18 yaşındaki Itır Esen'di şüphesiz.


Bu dönem İstanbul Üniversitesi'nde İngilizce öğretmenliği bölümüne başlayacak olan Itır Esen, tahminleri boşa çıkarmadı ve Miss Turkey 2017'nin en güzeli seçildi.


Yeşilçam'ın efsane isimlerinden Itır Esen'in yeğeni olan modelin, yarışmayı kazanması açıklanır açıklanmaz eski bir tweet'inin bulunması bir anda rüyayı kabusa çevirdi.


İşte Itır Esen'in 15 Temmuz ile ilgili attığı, başına bela olan tweet.


Bu tweet'in ortaya çıkmasından sonra sosyal medyada genç mankene yönelik tepkiler çığ gibi büyüdü ve bugün organizasyon yetkililerinin yaptığı açıklamayla taç geri alındı.

Miss Turkey Başkanı Can Sandıkçıoğlu'nun açıklaması şöyle: "Üzülerek duyuruyoruz ki bu tweetin Itır Esen tarafından atıldığı kanaatine varılmıştır. Kuruluş amacı Türkiye’yi dünya çapında tanıtmak ve imajına katkıda bulunmak olan Miss Turkey Organizasyonu’nun böyle bir paylaşımı kabul etmesi mümkün değildir."

Bu kararın ardından Miss Turkey 2017'nin birincilik tacı, yarışmayı ikinci tamamlayan Aslı Sümen'e verildi.


Itır Esen ise karar sosyal medya hesabındaki yarışmaya ait fotoğrafları silerek tepki gösterdi.


Ayrıca genç manken, Instagram hesabındaki fotoğrafları yoruma kapattı.

Konuyla ilgili Ekşi Sözlük yazarlarının yorumları ise şöyle

gelecekte sıkça yaşanacak bir sorunun bugünkü tezahürü.

çocuklukta ve ergenlikte hepimiz salaklıklar yaptık ama hafızalardan silindi. şimdiki çocuk ve ergenlerin tüm salaklıkları internette. kendileri bulup silmedikçe de öyle kalacak. 30 yıl sonranın başbakanı şuanda eski sevgilisine twitter'da laf sokmalı twit atıyor olabilir mesela.

merak ettiğim, cumhuriyete yönelik veya inönü ile dalga geçen bir tweet atmış olsaydı aynı uygulamaya tabii olacak mıydı?

yaptığını savunacak değilim ama hep iktidarın değerlerine küfredilince yaptırım uygulanıyor.

madem bu tarz kriterler tacın alınmasına sebep oluyor, neden finalistler belirlenirken gerekli sosyal medya araştırması yapılıp bu tip fiyaskoların önüne geçilmiyor? çok zor bir şey de değil ki, gir sosyal medya hesaplarına incele, uygun bulmadıkları alma.

sosyal medyanın gücüne en basit örnektir.

çok tehlikeli bi mecra haline gelmeye başladı sosyal yaşam.

bi bakıma gbt gibi düşünün.

önemli bi organizsayonda bulunuyorsun, insanlar bi gecede seni tanıyacak, türkiye'yi yurtdışında temsil edeceksin. sevenin sevmeyenin herkes geçmişine bakacak, araştıracak. hadi yaş olarak küçüksün, tecrübesizliğine verelim ama bu kızın hiç mi akıl hocası, ailesi yoktu? bunlara dikkat etmesi gerektiğini anlatacak?

tacı hak etti veya etmedi, orası tartışılır lakin tacin tartışmalı bir şekilde geri alınması tartışılamaz, verilen karar doğrudur. zira taç geri alınmasaydı tartışmalar daha da büyüyecekti.

basit işleri bile düzgün yapamamanın sonucu olan hadise.

öncelikle miss turkey organizasyonunu önemserim. sonuçta her medeni ülkede böyle yarışmalar vardır ve bu yarışmalar ülkelerin bir rengidir. bizim ülkemizde ise siyaset her işe karıştığı için bu yarışma bile "sözde muhafazakarlaşmadan" nasibini alarak ana akım medya tarafından gösterilmesi sakıncalı bir etkinliğe dönüşmüştür. bunun yanında yarışmanın aday seçimi, jüri üyesi seçimi gibi unsurlarda da kalitesizleştiği açıktır. yani yarışmanın organizasyon komitesi de miss turkey markasının değerini düşürecek yanlışlar yapmışlardır. bir kere bu gerçekleri bilelim.

şimdi herkesin üzerinde uzlaştığı bir konu var ki adaylar genel itibarıyla hayal kırıklığı yaratmış olsalar da birinciliği daha çok hak eden kişiler vardı. evet çoğunluk tarafından güzelliği nedeniyle birinci olması beklenen başka bir aday heyecandan ya da sosyokültürel seviyesi düşük olduğu için iki lafı bir araya getirememiş ve bu sebeple kendisinin dereceye girmesi jüri tarafından uygun görülmemiş de olabilir. ancak bu durum tanınmış bir isme sahip ve o ismi taşıyan ünlü bir ismin akrabası olan birincinin kayırıldığına dair güçlü algıyı ortadan kaldırmaz. şimdi demek ki ilk hata burada. bir yarışma yapıyorsanız kimseyi kayırmayacaksınız.

ikinci hata ise şu sosyal medya meselesindeki dikkatsizlik. 20 adayı belirlerken sosyal medyadaki paylaşımlarına bir bakmanız gerekirdi. çünkü toplumda sosyal medya üzerinden ciddi bir linç kültürü hakim. beni bu kızın attığı tweet hiç ilgilendirmeyebilir ancak siz birini toplum önüne taşıdığınızda o kişinin sosyal medya davranışları bir şekilde birileri tarafından gündeme getirilir. o nedenle bu kızları korumak adına olaya önceden müdahil olmalıydınız. demek ki ikinci hata da burada.

peki sonuç ne oldu? birinci olan aday bir gecede hem torpille yarışmayı kazanmış damgası yedi hem de tweet'i ortaya çıkınca neredeyse vatan haini suçlamasına maruz kaldı. halbuki belki de bu aday ne torpil için ekstra bir talepte bulundu ne de zamanında ünlü değilken attığı bir tweet'in bu kadar sorun yaratacağını düşündü. şimdi bu aday bir şekilde gecenin mağduru oldu bence.

peki ya organizasyon komitesi ve jüri? onlar ise dün gece adaylardan birini kayırma konumundalardı. bugün ise kayırdıkları kişinin tacını geri alarak (bu geri alma eylemi haklı da olabilir o meseleye girmiyorum) belki de bazı siyasilerden övgü toplayacaklar.

işte bu domino taşı etkisiyle gelişen olaylar silsilesinde sebep ilk cümlede gizli aslında: işini düzgün yapmamak. oysa herkes iyi niyetli hareket etse, profesyonellikten ayrılmasa kimsenin canı yanmayacak. ancak eminim ki dün birinci olduğuna çok sevinen aday bile bugün lanet olsun şu yarışmaya girdiğim güne diyordur.

velhasıl yaşananlar bu ülkede farklı mecralarda karşımıza çıkan iş bilmezliğin bir özetidir aslında. o nedenle bizim iş ahlakını mutlak surette öğrenmemiz ve içselleştirmemiz gerek. hırslarımızdan, art niyetlerimizden kurtulup yaptığımız şey her neyse onu düzgün yapmaya çalışmamız gerek. başarabilir miyiz? istersek evet. peki bunu istiyor muyuz? işte ondan hiç emin değilim.