Müziğin Duygularımız Üzerindeki Belirleyici Etkisi Nasıl Mümkün Oluyor?

Şarkıların duygularımıza bir anda yön verebilme etkisi nasıl olıyor? ve bu etkiyi yaratan sanatçılar bunu nasıl başarıyor? Sorularına cevap getirdik.
Müziğin Duygularımız Üzerindeki Belirleyici Etkisi Nasıl Mümkün Oluyor?
iStock.com

zeki varlıklarız vesselam.
konuşmayı geçtim, fikirlerimizi yazıya dökebilir duygularımızı sanatla ifade edebiliriz.
bir dakika. tamam duygularımızı müzikle veya resimle ifade ettik diyelim, renklerle, gölgelerle ışıkla ve notaların harmonisiyle bunları şifreledik.
iyi de bunu gören veya dinleyen kişi nasıl deşifre edip anlıyor o duygumuzu?

müzisyenlerin ve ressamların duyguları harekete geçiren eserleri kolaylıkla yapabildiklerini biliyoruz da hacı bunu nasıl yapıyorlar?

madagaskar çizgi filminde "i like move it! move it!" şarkısını duyunca içi kıpırdamayan var mı? ya da arabada giderken slipknot veya max cavalera reisi dinlerken hareketleri değişmeyen? loreena mckennit bacımızdan coventry carol dinlerken sakinleşmeyen? lan olm yalnız değilim de mi lan?

bilinen o ki, duygular belirli sanatsal imgelerle temsil edilebiliyor ve bunu tanıyan kişinin o duygusu harekte geçiyor. bunun deneyini bile yapmış elin oğlu. afrikalı bir kabileye batı tarzı müzik dinletilmiş ve müzikteki hüzün, neşe veya korku gibi öğeleri rahatlıkla tanımlayabilmişler.

steven pinker isimli ünlü idrak psikolojisti ve dilbilimci (olm bu nasıl bir sıfattır lan? idrak neyi neyi? bir de üstüne dilbilimci) konu ile ilgili bir fikir öne sürmüş.

işitsel kek demiş müziğe(sıfatı gibi tanımı da anormal bu arkadaşın). şarkılar, tıpkı kekin tad alma duyularımızı sömürdüğü gibi bizim duygularımızı sömüren şeylerdir diyor haspam( ben de tam anlamadım. arkadaş zaten biraz denişik). yani şarkılar bizim duygularımız içindeki haberleşme içgüdülerine saldırır ve sömürür diyor. onları uyandırır ve sömürürmüş. (şşş james hetfield aga ne yaptınız olm yıllar boyunca bana?bittiniz olm siz!)

elbette norveçli balıkçılar ve bazı bilimadamları bu denişikle aynı fikirde değiller. müziğin ve görsel sanatın en basit anlamda haberleşme dürtüsü olduğu fikrinde olan bilimadamları ve psikologlar olsa da mezdeke duyunca ayağa kalkan bağyanları açıklamıyor. hayriye teyze nasıl dansöze dönüşüyor 3 saniyede? nasıl?

mark changzi isimli bilimadamı ise müziğin insanda belli duyguları harekete geçirdiğini çünkü notaları ve harmoniyi insanevladının bir şekilde kendi hareketleri ile bağdaştırdığını ileri sürüyor.
mark kardeşimize göre insan, etrafındaki dünyada olup biten ifade ve hareketlerden duyguları öğrenme ve bazen empati yapma ve benzer duyguları belirli hareketlerle bağdaştırma eğiliminde. ne şiş yansın ne kebap diyor mark karfdeşimiz sanki. (çakaal!)

gelelim ufkumun katlandığı yere. bilim henüz müziğin veya görsel sanatın insandaki belli duyguları nasıl harekete geçirdiğini tespit edebilmiş değil.
"olm ben dayanamıyorum halaya gidiyorum. yemişim müdürü haydeaaaaa! lay lay laaay" veya "ay kız birisi teneke çalsa göbek atasım geliyor ayyyy!" cümlelerini neden ve nasıl kuruyoruz kimse bilmiyor.

marsa koloni kurmayı planlayan bilim dünyası bunu daha açıklayamıyorsa boşuna uğraşmasın. önce insana baksın.

işin görsel kısmından da bahsedecektim az biraz haddim olmadan ama yoruldum lan. dur bi lana del rey dinleyeyim de bazı duygularım harekete geçsin.

kaynak:

1

2

3