Ne Kadar Nitelikli Olursa Olsun Bir Türlü Bitirilemeyen ve Okunması Zor Kitaplar

Okurlukta belli bir çıtayı aştığını düşünenler için de sınama açısından yararlı olabilecek bir liste.


james joyce - ulysses

altı ay oldu okumaya başlayalı ve hala bitmedi. şöminenin üzerinde asılmış jartiyer çorabını bir buçuk sayfada ve tek bir cümlede anlatmaya çalışmış adam.

orhan pamuk - masumiyet müzesi

fotoğraf: sibiryakoylusu.blogspot.com

kısa dönem askerlik yaptım. 5,5 ay kadar sürüyor; çoğunuz bilirsiniz. askerlik bitti ama askerde okumaya başladığım kitap 5,5 ayda bitmedi.

o kitap masumiyet müzesi'ydi...

david foster wallace - iğrenç adamlarla kısa görüşmeler


nietzsche - böyle buyurdu zerdüşt

fotoğraf: nietzscheselfhelp.com


homeros - ilyada

savaş sırasında birinin çıkıp "vay efendim sen benim kim olduğumu biliyon mu da karşıma çıkıp benimle savaşıyorsun" diyerek 20 sayfa soyunu sopunu anlattığından; ve o anlatanın karşısındaki kişi de "sen de beni bi tanı da sonra sorun çıkmasın" diye 20 sayfa daha insan zihnini ziyan ettiğinden (ki isimlerin alayı yunanca) homeros'un ilyada'sı zor bir kitaptır ama gothenin faust'u gibisini görmedim (nasıl bağladım lafı ama).

orhan pamuk - kara kitap

zor okunan kitaplar mevzusunda türk romanlarıysa söz konusu olan, açıkara türkiye'nin en çok satan ama en az konunan romancısı orhan pamuk kitaplarıdır bunlar. kendisinin en zor okunan ve aynı zamanda bence en iyi kitabı için:

(bkz: kara kitap)

franz kafka - milena'ya mektuplar

böyle aşkın ızdırabını seveyim.

fotoğraf: zuhurat.net


william faulkner - ses ve öfke

görsel: blogarti

çok zorlanmıştım. kitap zaten ağır bir de öğrenciydim yolda, ders arasında okumaya çalışıyordum. sayfaları baştan ala ala zar zor bitirmiştim ama şaheserdir yani.

yusuf atılgan - aylak adam

benim için bu kitapların başında geliyor. 2. kez yarıda bırakmanın hüznünü yaşıyorum. gerçekten karışık ve o an kimden bahsedildiğini karıştırıyorum. belki konsantre olmuyorum. bu dertten muzdarip olup da "ya hacı, kitabın yarısına kadar normal bu durum" diyenler var ise tekrar şansımı deneyeceğim.

 judith butler - cinsiyet belası: feminizm ve kimliğin altüst edilmesi

queer teorisinin miladı sayıldığı için, çoğu kişi "kuir ne demek ya?" sorusuyla; beginner bir şekilde başladığı için kitabı okuyamaz, okusa da anlayamaz. judith butler da dilinin ağdalı olduğu eleştirisine kitabın ek önsözünde "naapiyim ayol? bu böyle anlatılır, 3-5 lubun anlamadı diye göte anüs mü diyeyim?" tarzında cevap vermiştir. genellikle "kuyir olcam ben ehe" hevesiyle alınan kitap, ileride anlaşılmak ümidiyle tozlu raflarda yerini alır.

cengiz aytmatov - gün olur asra bedel

ilk seferinde yarım bırakıp rüyalarıma girmesinin üstüne ikinci seferde ıkına sıkına bir ayda bitirebildiğim roman.

emin nihat - müsameretname

tek geçerim zor okunan kitaplar kategorisinde. tam bir inception, hikaye içinde hikaye. soğuk bir kış gecesi evde toplanarak eğlenme çabasında olan bir grup gencin birbirlerine anlattığı 7 hikaye ve bu hikayelerin her birinin hem kendi içerisinde bağ oluşturması hem de temel bir çerçeve etrafında birleşmesinden müteşekkil emin nihat bey eseri. hikayecilik alanında batılı tarzda yazılan ikinci eserimiz. 19. asrın son çeyreğinde yayımlandığını göz önünde bulundurursak oldukça da başarılı.

david hume - insan doğası üzerine bir inceleme

şunu okuyup bir de uzun uzun yorumlayanlar yok mu... saygılarımla selamlıyorum.


ahmet hamdi tanpınar - beş şehir 

lise yıllarından beri kitaplığımda durur. birçok klasiği bile çok kısa sürede severek okumuş ben, şu kitabı yıllardır bitiremedim gitti. her yıl alıp bi yerden başlamayı deniyorum ama nafile. önümüzdeki birkaç yılda belki...

neil gaiman - amerikan tanrıları

neil gaiman'ı çok sevmeme rağmen bir türlü okuyamadığım kitap. iki aydır anca yarılayabildim, bir türlü sarmadı. oysa ki pek de övülen hugo ve nebula kazanmış bir kitap. sorun bende mi yoksa çevirisi mi çok vasat bilemiyorum.

jack kerouac - yolda

white collar izleyip merak ettim bu kitabı. o gün siparişini verdim. tatile giderken de yanıma aldım. bitmedi, bitiremedim. en son babama bırakıp şehrime geri döndüm.

babam inatçıdır bana benzemez o sonuna kadar sıkıla sıkılada olsa bitirmiş. o başladığı hiç bir işi yarım bırakmayan bir adam. azcık ona benzesem adam olurdum.

j. r. r. tolkien - the silmarillion

her ne kadar okurken bayılmış ve bitecek diye panik yapmış olsam da, yine de okuması zor ve bir o kadar da kült bir eser.

Edebî Değeri Elden Bırakmadan Bir Solukta Okunabilecek Kadar Sürükleyici Kitaplar