Öğrencileri Geren Tuhaf Bir Uygulama: Tez Savunmalarındaki İkram Sorunu

Tez yeterlilik sınavları gibi pek çok akademik sınavda öğrenciler, jüri olan hocalar için çeşitli yemek veya atıştırmalıkları içeren ikramlar hazırlıyor. Garip bir şekilde yıllar içinde gelenek halini alan bu durum öğrencileri haliyle geriyor. Sosyal medyada da son dönemde tartışılan bu konu hakkıda Ekşi Sözlük'te yazılan ilgi çekici yazılar.
Öğrencileri Geren Tuhaf Bir Uygulama: Tez Savunmalarındaki İkram Sorunu

akademik camianın yazısız kurallarından biri bu

lisans, yüksek lisans, doktora tez savunmalarında ayrı ayrı görülmüştür.

uygulamanın yalnızca türkiye ile sınırlı olmadığını söylemek durumundayım. yaşanılan ülkenin/bölgenin, bulunulan kurumun/departmanın kültürüne göre gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve şekli değişkenlik göstermektedir.

angarya veya yağcılık olarak algılanması gariptir. uygulama her iki tarafın da gerginliğini alıp, sıcak bir ortam oluşturur, işi mülakat havasından çıkartıp "arkadaş grubu olarak bilimsel tartışma yapıyoruz." ambiyansı yaratır çoğu zaman.

bu durum türkiye'de farklı sınav ve savunma jürilerinde farklı şekilde uygulanabiliyor

bu her ne kadar bir ikram olsa da insan içten içe acaba rüşvet mi veriyorum diye düşünüyor. aynı düşünceyi öğretim üyeleri de acaba rüşvet mi alıyorum diye düşünmektedirler. bu nedenle bu ikramın yeri ve dozu önemlidir. benim yaşadığım kadarını yorumsuz aktarıyorum; doğrudur, değildir tartışmasına girmiyorum şimdilik:

yüksek lisans tez jürisi: pasta, börek ve çay kahve ikram edilir genelde.

doktora başvuru sözlü sınavı: ikram yapılmaz. rüşvet olarak algılanır. zaten kurumuna ve bölüm yoğunluğuna göre 20 dakika ile 1 saat arası sürer.

doktora yeterlik sözlü sınavı: ikram yapılmaz. yeterlik ciddi bir iştir ve tüm taraflarca öyle görülür. herhangi bir ikram sululuk veya rüşvet olarak algılanır çok fena ters tepebilir.

doktora tez öneri ve tez izleme komiteleri: basit kuru pasta ve çay gibi ikramlarda bulunulur, abartılmaz.

doktora tezinin verildiği son komite (gidişattan o komitede verilip verilemeyeceği zaten bellidir): pasta börek ikram edilir. yeri ve raconuna göre komite hocaları ve doktor ünvanını alan öğrenci rakı-balık veya benzeri şekilde yemeğe çıkarlar ve yeni doktor nezaketen ısmarlar. aramıza hoşgeldin bilim insanı kutlaması gibi bir şeydir.

öznel yorumlarımdır ve gözleme dayalı bilgidir. kuruma, yere, günün şartlarına ve ortama göre değişkenlik gösterebilir elbette.

bu gelenek sadece türkiye'de değil, dünyada pek çok ülkede de var

almanya'da kek vs, japonya'da da sunum sırasında tüketmek için çerez ve japon tatlısı bekliyorlar. almanya'da sunum sonrasındaki her şeyi kendin hazırladığın küçük partiye arkadaşlar da davet ediliyor. japonya'da sunum sonrası, en azından benim labımda, lab üyeleri parti düzenliyor ama sunum için atıştırmalıklar her sunumda olsa da sunum sonrasındaki partinin her labda olduğunu zannetmiyorum.

bu iki ülkede üniversitelerde gördüğüm diğer ikramlar:

almanya için, kendi doğum gününde kek, bir projenin bitişinde ya da hayatındaki diğer mutlu olaylarda yine kek.

japonya için, başka bir yere (tatil, konferans vs) gidince ofis arkadaşlarına tatlı vs getirmen gerekiyor.

amerika'da doktora yapıyorum ve burada da gayet yaygın bir davranış biçimi bu. buna gelenek demek pek doğru olmaz çünkü bu, kültürler üstü bir davranış. çıkar için midir, değil midir o ayrı konu. tabii ki buralarda börekti, sarmaydı, mercimekti, köfteydi bulmak mümkün değil; onun için bagel (simit) ve pretzel gibi hamur işleri ile kahve ikram ediliyor genelde.

güzel bir uygulamanın artık biraz abartılıyor olmasından kaynaklıdır bu durum

savunma verilecek hocalar başka başka okullardan gelen yabancı bir komisyondur ve muhtemelen savunma saatine kendi şehirlerinden ucu ucuna yetişirler.

yolculuk hali aç ve yorgun olabilirler. bu yüzden masalarına ikram konulur. dediğim gibi bu durum sadece misafir ağırlamak ile ilgili.

tez ya da doktora savunması sonrasında öğrenci tarafından hocalar yemeğe çıkatılmak istenir. bu durumun sebebi senelerce üstünde çalıştığını projenin taktir görmesini kutlamak ve şehir dışından gelen misafirleri ağırlamaktan başka bir anlamı ya da neticesi yoktur.

masasının üstünde kurabiye var diye hiç bir hoca olmamış bir tezi imzalamaz.

not: kendi savunmam da yer alan bir hocanın çocuğu hastalandığı için 18 saat kala gelmeyeceğini belirtti. 1 saat içinde yedek hoca otobüse binmişti bile. garajlardan aldım, okula götürdüm, savunma sonrası yemek yedik, şehirle ilgili hediyelik alıp tekrar otobüse bindirip gönderdim. işin garibi tez ile ilgili en düşük görüşü bu hoca verdi fakat ben en fazla ona minnet duydum.

bu olayın bitmesi gerekliliğini savunanların sayısı, savunanlardan daha çok

bitmesi gereken saçma bir uygulama bu.

bu konuda ben de çok dertliyim. önce tez yemeği dedi danışman hocam. tez savunması saat 14.00'te olduğu için öncesinde yemek vermek de olmaz sonuçta buna kutlama yemeği deniyormuş. benim hocam da tutturdu pelit'ten al diye. sizin 20 lira dediğiniz şey, bana 450 tl'ye patladı. şaka gibi yaaa, 450 tl ne demek yahuu.. içime öküz oturdu resmen o gün...

bilim yuvası olan bir yerde o iki saatlik geçmek bilmeyecek süre için aylarca gecesini gündüzüne katarak çalışan çiçeği burnunda akademisyen adaylarının bir de bunu yapmak zorunda kalmasının savunulabilir bir tarafı yok. dünyanın her yerinde böyle diyerek argüman üretenleri de şaşkınlık içerisinde okuyorum. yanlış dünyanın her yerinde de yanlıştır.

akademi bilgi üretim fabrikasıdır ve ciddi bir yerdir. kısırdı, pastaydı, kurabiyeydi bunların pazarlığını yaparak oraya gelen jüriden de memlekete bir fayda gelmez.

böylesine ciddi bir konuda işi pasta ,kek, kola vb. gibi cıvıklıklara sürükleyen akademisyenler kadar buna sesini çıkartmayan, sorgulamayan öğrencileri de bir o kadar kınamak gerekiyor. sunum arifesindeki bir kişinin bu geceyi ikram telaşına ayırmak zorunda bırakılması başlı başına akademi için, bilim için, bilgi için bir utançtır. gelenek-görenek diyenlere de yazıklar olsun.

ivedilik ile bitmesi diliyorum bu rezilliğin.

Atiye Dizisi Üzerinden Kendini Aramak Üzerine Yola Çıkanlara Tavsiyeler

Erzurum'da Yazılan ve Sadece "İçindekiler" Bölümünden Oluşan Efsane Doktora Tezi