Osmanlı Sarayından Kaçıp Milli Mücadele'ye Katılan Damat: İsmail Hakkı Okday

1881-1977 yılları arasında yaşayan, son Osmanlı Padişahı Vahdettin'in damadı olan diplomat İsmail Hakkı Tevfik Okday, hikayesi bilinmesi gereken isimlerden biri.
Osmanlı Sarayından Kaçıp Milli Mücadele'ye Katılan Damat: İsmail Hakkı Okday

bu ülke kolay kazanılmadı... bu ülkenin her taşında, her karışında emeği olan yığınla kahramanlar var. şimdi onlardan birini tanıyacaksınız. adı: ismail hakkı okday...

ismail hakkı bey, son osmanlı sadrazamı ahmet tevfik paşa'nın oğludur. ahmet tevfik paşa, atina sefirimiz iken burada dünyaya gelmiştir. galatasaray lisesi ve harp okulunda okumuş, subay olunca da prusya askeri akademisinde eğitim görmüştür. balkan savaşı ve 1. dünya savaşında bulunmuş, 1917'de veliaht şehzade olan vahdettin'in kızı fatma ulviye sultan ile evlenmiştir.

harp sonrası vahdettin padişah, babası ahmet tevfik paşa da sadrazam olunca ismail hakkı bey sarayın erkan-ı harp şubesinin başına getirildi... ne var ki mondros mütarekesinin hemen ardından istanbul işgal edilmiş, anadolu'nun işgaline başlanmıştı. ismail hakkı bey her türk subayı gibi bu durumu kabullenemiyordu. ismail hakkı bey işgaller ile birlikte karakol örgütü ile hareket etmeye başladı. saraydaki yardımcısı yüzbaşı neşet çopur bey de hamza grubu'nun istanbul mümessiliydi. bir yandan saraydaki görevini ifa ediyor, diğer yandan elinden geldiğince milli mücadeleye destek oluyor, istihbarat sağlıyordu.

ismail hakkı bey'in en önemli istihbaratı şüphesiz ki mustafa kemal'i samsun'a götürecek olan "bandırma vapuru'nun batırılacağına" dair bilgi verip önlem alınmasını sağlamaktı. hem ismail hakkı bey, hem çopur neşet bey değerli subaylardı. her ikisi de ankara'ya gidip milli mücadeleye katılmak, vatanın kurtuluşuna katkıda bulunmak istiyorlardı. neşet bey önden gitti, ismail hakkı bey'in ise kaçacağından şüpheleniliyor ve göz hapsinde tutuluyordu. ayrıca daha önce kuvvacılara katılan şehzade ömer faruk efendi de kurtuluş savaşına katılmak için anadolu'ya geçmeye çalışmış, lakin yakalanmıştı.

kısacası bütün dikkatler çok kıymetli bir subay olan ismail hakkı bey'in üzerindeydi. dikkat çekmemesi lazımdı. eşi ulviye sultan ile kavga etti. hatta bu yüzden eşi ile yataklarını ayırdı. ismail hakkı bey bir süre eşi ile kavgalı, yatakları ayrı bir şekilde sarayda yaşadı. ismail hakkı bey şöyle anlatıyor:

“düşündüm, taşındım, her şeyden evvel ulviye sultan’la yattığımız yatak odasından ayrı bir odada yatmam gerektiği neticesine vardım. zira erkenden kalkıp giyinmem, odadan çıkmam o’nun tarafından dahi fark edilmemeliydi.

bunun içinde şu çareyi buldum: ulviye sultan’la basit bir münakaşa sebebi çıkarıp yatak odamı ayırmak ve geceleri yalnız başıma geçirmek. hareketimden bir hafta evvel, bunu başardım ve yatak odamı ayırdım. ulviye sultan bu hale fena halde kızdı, hatta öfkesinden ağladı bile.

işi annesi nazik eda başkadın efendi’ye açmış, vahdettin han’ın yaşlı fakat iyi niyetli hanımı konağa kadar gelip anlaşamamamızın sebebini benden sordu.bu muhterem kadın, beni çok severdi. fakat kızının kaprislerini bildiği için yatıştırıcı tavsiyelerde bulunmakla yetindi.” 

...

vatan kutsaldı. mevzubahis vatansa gerisi teferruattı. bir sabah ismail hakkı bey eşi ve küçük kızını sarayda bırakarak koyun tüccarı mustafa ağa kimliği ile inebolu'ya kaçtı. oradan istiklal yolu güzergahı ile ankara'ya vardı ve milli mücadeleye katıldı. ismail hakkı bey'in firarı ingilizleri deliye döndürdü, vahdettin'e bunun hesabını sordular. tabii vahdettin de bu firarı ismail hakkı bey'in babası sadrazam ahmet tevfik paşa'dan sordu. 

vahdettin, tevfik paşa'ya sorar: "oğlun nerede?"
paşa yanıtlar: "bunu benim size sormam icap eder, hem damadınız hem saray erkân-ı harbidir..."
vahdettin yanıtlar: "oğlun anadolu'ya iltihak etti..."

tevfik paşa bu cevaptan gayet memnun kalmış bir şekilde ingiliz kuklası padişaha gülümseyerek yanıt verir:

"çok memnun oldum, belindeki kılıncın şerefine layık bir evlatmış!..."

...

sadrazam tevfik paşa'nın bu kaçıştan haberi var mıdır, yok mudur bilemiyoruz, ama kuvvetle muhtemel ki paşa'nın bu firardan haberi vardı, hatta oğluna yardım etti. ismail hakkı bey'in saraydan kaçıp milli mücadeleye katılması ile birlikte padişah ve halife vahdettin kızını ismail hakkı bey'den boşattı ve başka biriyle evlendirdi. ismail hakkı bey küçükken bırakıp gittiği kızı suade hümeyra sultan'a ancak 1924 yılında, atatürk'ün çıkarttığı özel izinle kavuşabildi.

kurtuluş savaşımızda 16. tümen'in kurmay başkanlığını yapan ismail hakkı bey, milli mücadeleden sonra her türlü saray ünvanından binlerce kat daha kıymetli olan kırmızı şeritli istiklal madalyası ile ödüllendirildi ve yeni kurulan türkiye cumhuriyeti'ne asker ve büyükelçi olarak uzun yıllar hizmet verdi.

ruhu şad, mekanı cennet olsun...