Özellikle Türkiye'ye Has Bir Durum Olan Belli Noktalarda Toplanılmış, İç İçe Yaşam Tarzı

Sözlük yazarı "whokares", yine muhteşem bir tespit daha yapmış. Türkiye'de görülen dikey yaşam tarzını muhteşem örneklerle anlatmış.
Özellikle Türkiye'ye Has Bir Durum Olan Belli Noktalarda Toplanılmış, İç İçe Yaşam Tarzı
iStock.com


ben bunu yeni fark etmedim tabii ki. yıllardır türkiye'ye gidip geliyorum. bunu kendince fark edip bana söyleyen insan, temmuz ayında boston'da beni ziyarete gelen bir arkadaşımdı.

türkiye'nin en işlek yollarından biri olan istanbul - ankara yolunda bile çok uzun mesafeli boşluklar bulunur. yerleşim yerleri aralarındaki mesafeler uzun uzundur. buralarda hiç bir şey yoktur.

ama istanbul'a, ya da ankara'ya yaklaşmaya başladığınızda bir anda etrafınız dolar ve çok kısa bir mesafe içinde artık boş arsa filan görememeye başlarsınız.

mesela boston tarafı da abd'nin en yoğun yerleşim alanlarından biridir, ama burada şehire tıkılıp kalmış bir yoğunluk yoktur. her 8-10 milde bir yerleşim alanı bulunur. aralarda da ticari işletmelerin, işyerlerinin filan bulunduğu yerleşkeler vardır. türkiye'deki dikey yaşam tarzı yerine daha yatay bir yaşam tarzı hakimdir.


bunun iyi tarafları ne?

öncelikle, kuru kalabalık yok. insanlar biraz olsun nefes alarak, rahatça yaşayabiliyorlar. altyapı sistemi daha kaliteli ve daha ölçekli bir şekilde inşa edilebiliyor. altyapının varlığına dayalı her türlü ek hizmet daha kolay ve daha kaliteli şekilde sağlanabiliyor.

ama...

bunun için istihdamın da yayılması lazım.

mesela türkiye'de il merkezleri dışında kaliteli istihdam zor bulunur. türkiye'de kariyer yapacaksanız, mecburen bir il merkezine yakın bulunmanız gereklidir. o da her il değil... belli illerde yaşamıyorsanız bunu da unutun.

peki türk halkı ne diye kendine bunu empoze eder?

bunu tam olarak bilemiyorum... ama ta eskilerden gelen bir köylülük alışkanlığı bunda rol oynuyor olabilir. köylerde köy meydanı vardır. her şey o meydan etrafında döner. daha önce hakkında yazdığım türk tarzı apartman mimarisinde bile bunun izlerini görebilirsiniz. salon denen yer köy meydanıdır. her şey salon etrafında döner.


oysa abd kültüründe evin meydanı mutfaktır. bütün ev mutfağın etrafında kurulur. sosyal ilişkiler filan hep mutfakta başlar.

bu durum şehirleşmeye de yansıyor. insanların karnı şehir merkezinde değil, işyerlerinin olduğu, her tarafa serpiştirilmiş ticari bölgelerde doyduğundan merkezcil bir dikey yerleşmeye lüzum yok.

tabii ki new york city, los angeles, chicago, vs. örnekleri verilecektir. ama bahsedilen o değil zaten... new york city'den boston'a kadar giden 300 küsür kilometrelik yolun her iki tarafında da aralıksız yerleşim yeri vardır.


bahsedilen olay o.

türkiye'de de bu tip bir hayat tarzını kaldırabilecek boş yer var, ama kültürümüz buna uygun değil. bunun için şehir merkezinden 45-90 dakika uzakta yaşayıp iş dahil bütün ihtiyaçlarınızı bulunduğunuz yerde giderebilmeniz lazım.

geçen hafta içinde memphis'e gittim... fedex'i yöneten senior vp'lerden iki tanesi ile toplantımız vardı. fedex denen şirketin merkezi memphis adındaki köy kentin de dışında bir yerlerde. ups deseniz, o da öyle... louisville adlı minik kentin dışına konuşlanmışlar. bu tanıma uyan çok sayıda şirket var. osram şirketinin abd merkezi boston şehrinin bir saat dışında. carl zeiss medikal deseniz, o da öyle. daha sürüyle örnek...

demem o ki, ankara-sivas otoyolunun 100. kilometresinde mesela bir bankanın genel merkezi olamadığı sürece bu tip hayat tarzı türkiye'de yerleşmez.

yerleşse iyi olur aslında... insanlar biraz nefes alır, sinir katsayısı biraz düşer.

öyle bir gözlem.

benim değil, arkadaşımın.

Sözlük yazarı "whokares"in yukarıda bahsettiği, daha önce yazdığı Türk tarzı apartman mimarisiyle ilgili içerik: