Özellikle Yaz Aylarında Çekilmez Hale Gelen İzmir'in Lağım Kokusu Sorunu

İzmir'de özellikle yaz aylarında havaların da ısınmasıyla birlikte ağır bir lağım kokusu hissediliyor. Sorunu, bizzat İzmir'de yaşayan Ekşi Sözlük yazarlarından dinliyoruz.
Özellikle Yaz Aylarında Çekilmez Hale Gelen İzmir'in Lağım Kokusu Sorunu

izmir'de özellikle son 1 aydır, şehrin birçok bölgesine yayılan çok yoğun bir lağım kokusu var. kokuyu ilk aldığımda bizim sokakta daha önce yapılan bir çalışmadan dolayı yine aynı yerden geliyor diye düşündüm ama daha sonra sosyal medyadaki bazı yerel sayfalarda benzer şikayetleri içeren yorumları görünce izmir'i bok götürdüğünü anladım.

koku artık özellikle de sabaha karşı, uykudan uyandıracak seviyede bir yoğunlukta gelmeye başladı.

izmir'de alt yapı çok zayıf, belediyelerde herkes rantın, paranın peşinde. bütün belediyeleri mafyalar sarmış. hepsi arsaların, ihalelerin, ruhsatların peşinde. belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, çalışanların mafyalarla ilişkileri var ama kimse şehrin alt yapısını, halkın durumunu düşünmüyor. iktidar partisinin de izmir'e ve izmirli'ye bakışı belli. anlaşılan izmirliler bu siyasi savaşın kurbanı olmaya devam edecek.

uzun bir süre düzelmeyecek olan koku bu. 

öncelikle bu kokunun birden fazla yerde birden fazla kaynağı var. halkapınar civarındaki mesele zaten herkesin malumu. kurbağalıdere'den beter oldu. bütün kıyı bölgelerinde var olan koku ise körfezin aşırı kirliliğinden kaynaklanmaktadır. özellikle izmir'de limanın şehrin göbeğinde olmasıyla beraber ve aliağa'nın fabrika atıklarının da denize boca edilmesiyle bütün kıyı şeridininde denizin üst tabakasının balçık gibi kaplandığını çoğu izmirli fark etmiştir herhalde. havalar azıcık sıcaklamaya başladığı anda bu bahsettiğim kaynakların kokuları da çekilmez hale geliyor. açıkça söylemek gerek izmir büyükşehir belediyesi'nin belediyecilik anlayışı sıfır, bu mesele genellikle akp yandaşlarının kara propagandası şeklinde algılandığı için bu gerçek uzun bir zamandır net bir şekilde hissedilmesine rağmen kabullenilmiyor. fakat sonucu hepimiz görüyoruz hem türkiye'nin neredeyse en kirli havasını soluyoruz hem de bok ve atık kokusu içerisinde yaşıyoruz. fakat belediye'nin bütün derdi izmir için en gereksiz tramvay hattını açmak ve bir sene boyunca bunun için herkese işkence çektirmek oldu.

ekleme: uzun boylu kel boynu killi nickli yazar aktardı: "aynı zamanda çiğli'nin de en büyük problemlerinden bir tanesi uzun zamandır çiğli'yi kokutan harmandalı çöplüğünü de eklemek gerekir. şehrin bütün çöpü burada, geleceğin kanser istatistiği çiğli izmir'den yüksek çıkarsa direkt sorumlusu bu çöplüğün burda kalmasına izin verenlerdir."

özellikle halkapınar'da çekilmez bir hal alan koku sorunudur. 

bazen koku aşırı yoğun bu yüzden metroyla geçerken bile kokuyu alıyorsunuz. onun dışında eshot aktarması yapacaksanız yanınızda parfümünüz olsun; elinize sıkarsınız, elinizi koklaya koklaya kusmadan aktarmanızı yaparsınız. eshot duraklarının yanından geçen kanal bildiğin fokurduyor ama kimsenin bir şey yaptığı yok.

yeni olmayan bir sorun bu. 

doğma büyüme izmirliyim, kendimi bildim bileli de bu koku şehirde var. yaz aylarında sıcaklığın da etkisiyle daha da rahatsız edici boyuta ulaşıyor, haliyle yakınmalar da bu dönemde artıyor.

koku olmadığını iddia edenleri şöyle gündüz saat 13:00-14:00 gibi halkapınar'a, konak, bostanlı taraflarına alalım bir. ciğerlerini doldursunlar o övdükleri temizzz havayla. sonra bir daha cevaplasınlar var mı yok mu, görelim. neyin inkârı ki bu? yaşadığımız şehirde burnumuzun aldığı kokuya mı inanacağız, burada "koku var" yazanlara çemkirenlere mi? inkar ederek mi kurtulacak bu şehir bu kokudan? rahmetli ahmet priştina'dan bu yana, bu iğrenç kokunun bertaraf edilmesi için adam akıllı bir çaba gösterilmedi. kocaoğlu ve şürekası da aha buradaki bazı sözlük yazarları gibi, yok öyle bir şey diyip halının altına süpürdü durdu tüm pisliği. sülaleri de raaad nasılsa, chp ceket atsa alıyor seçimi. niye uğraşsınlar ki? varsa yoksa caddelerin kaldırım taşlarını söküp taksınlar.

İstanbul'da Görülmesiyle Yeniden Gündeme Gelen Şarbon Hastalığı Nedir?