Plaza Çalışanlarındaki Aşırı Gereksiz Fasıl Merakı

Hayatınızın bir bölümünde plaza çalışanı olduysanız bu merakı mutlaka yakından görmüşsünüzdür. Kafasında tam olarak canlanmayanlar için Sözlük yazarları efsane tespitlerde bulunmuşlar.
Plaza Çalışanlarındaki Aşırı Gereksiz Fasıl Merakı


genelde grupfoni'nin indirimleriyle alınan, sikimsonik mekanlarda, sikindirik mezelerle geçen ama herkesin pek bir eğlendiği gecelere sebep olan meraktır, yılda en az bir kez düzenlenir.

- bu gecenin en klişe ritüeli tüm grubun çile bülbülüm'ü söylerken birbirine bakıp ellerini havaya kaldırarak "allahhhhhh" çekmesidir.


- içip içip kravatı kafasına takan, "yakışıklı değil ama sempatik" oğlana "grubun piçi" madalyası verilir.


- gündüz kasılarak sunum yapan bi yakışıklının roman havasıyla ceketini beline takıp madara oluşu izlenir. 


rhcp konserini allandıra ballandıra anlatan tiki kızların bütün fasıl şarkılarına eşlik edebilmesi hayretle gözlenir.


- en fenası da göt kenarlarını tokuşturan, "bi beş kilo fazlası olan", 30 yaş üstü, bekar ve yalnız kızlardır.


- erkeklerin birbirine bayılıp alınlarına para yapıştırması kaçınılmaz bir sahnedir.


- rakıyı fazla kaçıran kızları eve bırakma görevini, grubun sağduyulu, göbekli, evli abisi üstlenir.


- facebook'ta paylaşılan fotoğraflar, ilk iş gününde like edilir.


genelde ofisboy, sekreter, yönetici asistanı pozisyonundaki insanların kendilerinden daha üst pozisyonlardaki insanlarla samimiyet kurma isteklerinin sonucudur. 

belirli semtler ve mekanlar dışında yemek yeme ve eğlenme kültürleri olmayan yöneticileri, şirket organizasyonu altında fasıllı mekanlara götürüp, ikinci kadehten sonra kravatı rambo gibi başına takarak genel müdürüyle karşılıklı göbek atmaya çalışan kişilerin bu merakı, organizasyonun ertesi günü şirkette nasıl dalga konusu olacağı endişesine bırakır.

samimiyetsiz karşılaşmalarda vedalaşırken sarfedilen "abi bi gün mutlaka rakı balık yapalım özledik yeaa" kolpasının vücut bulmuş halidir.

kalabalık gruplar halinde gidilir, genelde içip içip sapıtılır, ofiste en efendi, en memur ruhlu gözüken adamlar bile şuursuzca sağa sola yazmaya başlarlar. gecenin sonunda kimin eli kimin cebinde, "x hanım" "z bey"le bu samimiyete nasıl ulaştı hiç bir zaman anlaşılmaz.

en nihayetinde çoğu plaza aktivitesi gibi şov amaçlıdır, yapaydır, kasıntıdır, doğallık yoktur. zaten muhtemelen seçilen mekan da "fastfood" fasıl konseptiyle jet hızıyla masadan masaya koşan ve tek amacı kulağınıza zurna öttürüp para tırtıklamaktan ibaret olan çalgıcılardan oluşmaktadır.