Refik Halit Karay'ın Kendi Kendine Ürettiği Naif ve Anlamlı Deyimler

Hikâye ve romanları kadar güçlü mizah yazarlığıyla da tanınan Karay, metinlerine kendine has deyimleriyle renk katardı.

refik halit karay, eserlerinde kendine has sözcükleri ve deyimleriyle türkçeyi geliştirmiş yazar. kendi okuduklarımdan çıkardığım bu güzel sözcükleri paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.

önce bir deyimle başlayalım. sellerle çırpışmak sözünü tufan olup sellerle çırpışmak, çarpışmak olarak da kullanır yazar. en olmayacak şeyleri bile olduracağını sanmak, çok cesaretli olmak demektir.

refik halid, memlekete olan hasretini ve vatan sevgisini ağaç hasreti diye tanımlardı. ağaç özlemini sıla haretine benzetirdi.

polis, cankurtaran gibi acil durum araçlarının sesini yani kornasını ejderha düdüğü, verimsiz olan şeyleri de aktifimsığ veya aktifimtırak diye dile dökerdi.

bilen bilir refik halid'in bir de cetvelleri vardır. oldukça da ünlüdür. öykülerinde bol bol yer vermiştir bu cetvellere. sarhoşluğun çeşitlerini anlattığı sarhoş cetveli, aşık türlerinin anlatıldığı aşık cetveli gibi.

ortama limon tipler ya da ortamı bozan, tadını kaçıran insanlar için meclisbozarlık sözünü kullanırdı refik halid. bir eserde alt metni olan dizeler için kapalı kutu şiir, arsız ve yüzsüz kimseler için dayak yoksulu, evlilik meyvesi yani çocuk için izdivaç mahsulü derdi.

süs ve gösteriş düşkünü kimselere koketri müptelası, parasız ve işsiz geçlik için çarçur balıkları, serserisi bol olan semt, yer için ise haşarat yatağı sözlerini kullanmıştı.

bazen bir şeyler bittiğini hisseder, artık döneminin geçtiğini düşünürüz ya onun için de mevsimin son pazarı demişti usta yazar. bir şeylerin son zamanını ifade ederdi bu deyimde.

aşırı düşünceli, karamsar olmak, melankolik şekilde davranmayı ise içinden gölgeler geçmek olarak ifade etmişti.

Refik Halit Karay'ın Mustafa Kemal Önderliğindeki Ankara Hükümetine Düşman Olması