Rönesans Avrupası'nın En Pahalı ve Nadir Renklerinden Biri: Ultramarin Mavisi

Lapis lazuli adlı taşın öğütülmesiyle elde edilen ultramarin mavisi, nadir bulunmasından dolayı uzun bir süre çok pahalıydı.
Rönesans Avrupası'nın En Pahalı ve Nadir Renklerinden Biri: Ultramarin Mavisi

lapis lazuli taşının belirli şekilde öğütülmesiyle oluşan ultramarin mavisi, ateş kırmızısıyla birlikte rönesans avrupasının en pahalı ve nadir renklerinden biri. sentetik bir şekilde üretimi ancak 1800'lerin ilk yarısında yapılabildiği için o zamana kadar da pahalı kalmaya devam ediyor. rönesans dönemi eserlerde, pahalılığına istinaden çoğunlukla kiliselerde kullanılmış ve bunların en başında da meryem tasvirleri gelmekte. meryem'in üzerinde kullanılan ultramarin hem ona atfedilen manevi değeri, hem de meryem'in bakireliğine ve saflığına vurgu için yapılmış.


sentetik üretim sürecinin temeliyse 1814 yılında başlıyor. o sene fransız ressam tessart bir kireç fırınında, ultramarine çok benzeyen mavi bir bileşiğin kendiliğinden oluşumunu gözlemliyor, analiz için fransız kimyager louis nicolas vauquelin'e bir örneğini gönderiyor. daha sonra 1828 yılında jean-baptiste guimet ve christian gmelin isimli kimyagerler rengi tasarlıyor. guimet rengin hazırlanış sürecini gizli tutmayı tercih ederken, gmelin kendi sürecini yayınlıyor ve böylece sentetik ultramarin endüstrisinin yaratıcısı oluyor.


bir rengin arkasında bu kadar hikaye olması da 2022'de bir belgeselde ismine denk geldiğim ultramarine bağlanmama sebep oluyor.