Saykodelik (Psychedelic) Sanat Ne Anlama Geliyor?

Saykodelik/psikedelik ne demek? Tam olarak nasıl bir şeyi ifade ediyor? Yıllarca orada burada duyup anlamını komple idrak edemeyenler için gelsin bu içerik.
Saykodelik (Psychedelic) Sanat Ne Anlama Geliyor?
iStock

psikedelik kelimesi etimolojik olarak yunancadan gelmektedir. ruh ve bilinç anlamına gelen psyche ile açığa çıkartmak anlamına gelen delos kelimelerinin birleşiminden gelen bu enteresan kelime "gözle görülemeyen ruhsal dünyanın görünür hale gelmesi" tezahürü anlamına gelmektedir.

beyindeki serotonin reseptörlerine etki ederek halüsinasyon yaratan maddeleri ve bu halüsinojenlerin deneyimini anımsatan film, müzik, video, kitap vs sanat eserlerine atıfta bulunan bir akımı da ifade eder.


psychedelik maddeler tüm duyuları etkiler, bir kişinin düşüncesini, zaman algısını ve duygularını değiştirir, halüsinasyon görmesine var olmayan veya çarpıtılmış şeyleri görmesine veya duymasına neden olabilirler.

müzikte bu genellikle, bir öfori durumuna neden olarak bir psychedelic deneyimine yardımcı olan, hem elektronik hem de akustik enstrümantasyon olmak üzere çeşitli tempoda melodiler anlamına gelir. (bkz: psychedelic rock)

bizden bir örneği için


psychedelic sanat, 1960'ların sonlarında ortaya çıkan ve ruhun iç dünyasını ifade etmek için yeni şekiller, figürler, yaratıklar icat ederek bunların grafik ve görsel tasvirleriyle dış dünyanın sınırlarını genişleten tüm sanatsal yaratımları ifade eder. halüsinojen madde etkisindeki birinin yaratıcı zihni ve hayal gücü ile yarattığı yeni dünyalar, nesnel gerçeklikte var olmayan benzersiz şeyler, bu eserlerin konusudur. resimler genelde çok canlı ve renklidir. bazıları eğlenceli ve mutlu olabilirken bazıları çok karanlık ve kasvetlidir. kırmızı, turuncu ve sarı gibi sıcak renkler sıcaklık ve rahatlıktan öfke ve düşmanlığa kadar bir dizi duyguyu uyandırma gücüne sahiptir.


bu akımın etkisinde yazılmış bazı romanlar ve filmler

naked lunchgelecekbilim kongresifear and loathing in las vegasılluminatus!! trilogy, algı kapılarımr. nobodybir rüya için ağıttrainspotting...

tom robbins'in sirius'tan gelen kurbağa (half asleep in frog pajamas) adlı romanından bir alıntı: “güzel bir günbatımının geleceği yok diye ya da bir kuyrukluyıldız bir sonuç getirmiyor diye de yakınır mısın? ve bir aşk neden bir yere varmalı ki? tutku, ormandan geçen bir yol değildir. ormanın en derin, en vahşi yeridir. o; perilerin hâlâ dans ettiği ve iğrenç engereklerin dallarda uyukladığı bir mağaradır.”