Sigmund Freud'un Daha Sonra Kitaplara da Konu Olan Acayip Terapisi: Dora Vakası

Psikanalizin ustası Freud'un en ilginç vakası sayılan olayın güzel bir özeti.
Sigmund Freud'un Daha Sonra Kitaplara da Konu Olan Acayip Terapisi: Dora Vakası


dora vakası, freud'un dora adını verdiği ida bauer'e histeri tanısı koyduğu vakadır

dora, sürekli öksüren bir genç kızdı. o kadar fazla öksürüyordu ki bazı kelimeler boğazında düğümleniyordu. ancak bu öksürük mikrobik değildi. davranışlarındaki gizemliliği çevresinde sürekli ilgilenenlerin (belki de hala) bulunmasına neden oluyordu. özellikle babası bu gizemin anlamı üzerinde aşırı durdu ve kızını freud'a teslim etti. freud, dora'yı tam olarak analiz etmese de kızın ruhunun bedeni içine bir tuzak gibi hapsedildiğini gördü; aşk ve nefret arzularının yatırımlarıyla çepeçevrelenmişti. 


freud'a göre dora ile babası arasında ödipyen bir bağ vardı

dora'nın öksürüklerle ağız bölgesinin erojen hale getirmesini babaya olan tutkusunun sonucu olduğunu düşündü. baba da kızına çok dikkat ediyordu ve bu bağı kullanıyordu. kızını, madame k. ile yaşadığı evlilik dışı yasak ilişkinin mesajcısı gibi görüyordu. dora, sık sık madame k.'nın evine gönderiliyor hatta bazen orada kalıyordu. madame k. mutsuz bir evlilik sürdürüyordu ve kronik öksürükten muzdaripti. yatak odasını madame k. ile paylaşan dora, onun sırdaşı, tavsiyecisi haline geldi. bir süre sonra da, homoseksüel bir yatırım yaparak madame k.'ya identifiye oldu ve onun gibi öksürmeye başladı. dora, öksürme patolojisi geliştirerek aslında madame k. gibi "uygun" olduğunu gösteriyordu. 

Solda Freud, sağda Dora ve erkek kardeşi.

dora bu dönemde travmatik bir olay daha yaşadı

madame k.'nın kocası tarafından öpüldü. madame k' kocasının dora ile olan ilişkisini problem haline getirmedi. çünkü bilinçaltında her şey dengelenmişti. yetişkinlerdeki bu çarpık ve yasak cinsellik dora'nın ruhsallığı üzerine eklemleniyordu. babası, madame k. ve madame k.'nın kocası dora için libidinal bir ilişkiler yumağı haline gelmişti. sonunda bir misyon (babasıyla madame k. arasındaki ilişkiyi güçlendirmek) yüklenerek kullanıldığını fark etti ve babasına şantaj yaparak ya madame k.'yı ya da kendisini seçmesini söyledi. bu ültimatomla kuşkusuz annesinin yerini alıyordu.

dora vakası, psikanalizde kimliksel problematiği saptamada psikosomatik semptomların önemini gösterir. ruhsal alanda aşk nesnesiyle olan çatışmalar bedende devam etmektedir. anoreksiya, kendini kesme, kadınlarda vulva yanması da bu anlamda psikosomatizasyon sayılabilir. somatik patolojiler, ruhsal alandaki paradoksları ya da boşlukları yansıtır. psikosomatizasyonda, üstbenliksel boyutun katılığı da etkilidir. bu durumda hiç duygulanımı olmayan yalancı ve fakir bir tablo ortaya çıkabilir.

bir arzu / nefret / haz / öfke sadece göstererek değil, somatize ederek de yaşanabilir.

Somatizasyon: Hayatla ilgili sıkıntılarını çözemeyen insanların bedenlerinin verdiği tepkiler.

Sigmund Freud'un Ortaya Çıkmasında Viktoryen Dönemin Göz Ardı Edilemeyecek Etkisi

Freud'a Göre Yas ve Melankoliyi Birbirinden Ayıran İnce Çizgi