Sırbistan'da Kuru Kafalardan Yapılmış Olan Çele Kula Kalesinin Hikayesi Nedir?

31 Mayıs 1809'daki Çegar Muharebesi'nde cereyan eden olaylara gidiyoruz.
Sırbistan'da Kuru Kafalardan Yapılmış Olan Çele Kula Kalesinin Hikayesi Nedir?

19. yüzyıl başlarında avusturya ve rusya, sırbistan'da halkı osmanlı egemenliğine karşı kışkırtma siyaseti uygulamaya başladılar.bu kışkırtmalardan etkilenen sırplar, 1804 yılından itibaren bağımsızlıklarını almak için ayaklanırlar.

bu sürecin beşinci yılında niş kentinde yaşanan çegar savaşı, sırp tarihinde büyük bir sembolik öneme sahiptir. çegar savaşı’nda, takriben üç bin sırp savaşçı, kendilerinden çok daha güçlü olan osmanlı ordusuna bir buçuk ay boyunca direnir.


ancak bu bir buçuk aylık direnişin sonrasında, osmanlı askerleri sırpların en öndeki siperlerini ele geçirmeye başlarlar. savaşın kaybedileceğinin belli olmasından sonra sırp komutan stevan sindzeliç, saldırıda bulunan osmanlı askerlerini öldürme ve böylelikle cephenin gerisindekilere kaçmaları için zaman tanıma amacıyla kendi cephaneliğini havaya uçurarak bir grup askeriyle birlikte orada ölür.

savaşın sonrası hurşit paşa, ölen sırpların kellelerinin toplanmasını emreder. toplanan 952 kelle istanbul’a, padişah ii. mahmud’a gönderilir. geriye kalan kafatasları ile dört yanında 14 sıra kafatasları dizili olan üç metre yüksekliğinde bir kule inşa edilir.bu kulenin inşası ile amaçlanan, osmanlı iktidarına karşı gelenlerinin sonunun ne olacağını bölge halkına göstermek suretiyle, bağımsızlık talebinde bulunan sırplara gözdağı vermektir.


1878 yılına kadar yani sırbistan'ın osmanlı egemenliğinden kurtuluşuna kadar açık havada ve korunaksız bir şekilde bırakılmış olan kulenin içerisinde gerek hava koşullarından ve gerekse de defin için asilerin akrabaları tarafından götürülmesinden dolayı bugün sadece 58 kafatası kalmıştır. 1892 yılında sırbistan'ın her tarafından toplanan yardımlarla kulenin her tarafını kaplayacak ve örtecek şekilde bir kilise yapılmıştır.