Şirketlerde Sıklıkla Tercih Edilen Testlerden Biri: Johari Penceresi

1955 yılında Amerikalı psikologlar Joseph Luft ve Harry Ingham tarafından ortaya çıkarılan bilişsel model Johari Penceresi, şirketlerin performans artırmak için başvurduğu testlerden biri.
Şirketlerde Sıklıkla Tercih Edilen Testlerden Biri: Johari Penceresi
İllüstrasyon: Andrea Manzati

1955 yılında iki sosyal psikolog joseph luft ve harry ingram tarafından geliştirilen, bireyin kendisini tanıtmaya, anlatmaya ne kadar istekli olduğunu anlamaya yarayan, bilişsel bir araçtır johari penceresi (johari window).

johari penceresi 4 pencere alanından oluşur:

1. açık alan: bireyin hem kendisine, hem başkasına açık olan alanıdır. duygu ve düşünceler gibi. iletişim için uygun alandır.

2. kör alan: bireyin kendisinin bilmediği fakat diğerleri tarafından bilenen alanıdır. kaygı, korku, kıskançlık gibi. bu alan eleştiriye kapalı, tek yönlüdür.

3. gizli alan: bireyin kendisine açık, başkasına kapalı olan alanıdır. bireyin sırları bu alanda saklıdır. bireyin paylaşmak istemediği ve bilinçli olarak gizlediği bilgileri kapsar bu alan.

4. bilinmeyen alan: bireyin hem kendisi, hem de diğerleri tarafından bilinmeyen özelliklerini içerir.

iki yatay, iki dikey alandan oluşan 4 alanlık bir matrikstir johari penceresi. iş hayatında daha yüksek performanslı bir takım kurmak için kişinin kendini daha iyi tanıması ve açık alanını genişletmesi gerekliliği vurgulanır.

yeni işe başlamış bir kişinin normal koşullarda açık alanı dar olmaktadır. ancak zamanla insanlarla kurulan iletişimin artması ile insanlar tarafından daha fazla bilinir hale gelmesi ve dolayısı ile açık alanı genişlemektedir. bu, kişiyi daha iyi bir takım üyesi yapmaktadır.

yaklaşımda vurgulanan; kişinin açık alanını genişletmek için gizli alanına sakladığı şeyleri daha fazla paylaşımda bulunması kendini zorlamasıdır. kör alanında olan göremediği özellikleri diğer insanlardan geri bildirim alarak farkındalık kazanması istenir. ayrıca bilinmeyen alan için danışmanlık, tecrübeli insanlarla konuşmak ve geri bildirim alarak bu alanlar daraltılabilmektedir.

insan yönetimi yapabilmek için insanların öncelikle kendilerini çok iyi tanımaları gereklidir. bu yaklaşım, kişinin kendisini tanımasını ve aynı zamanda yönetici pozisyonunda çalışanların daha fazla geri bildirimde bulunması gerektiğini vurgulamaktadır.