Soğuk ve Issız Grönland'ın 2 Milyon Yıl Önce Bambaşka Bir Coğrafya Olması

Grönland her ne kadar soğuk ve çoğunlukla ıssız bir ada olarak bilinse de bir zamanlar durum hiç de böyle değilmiş.
Soğuk ve Issız Grönland'ın 2 Milyon Yıl Önce Bambaşka Bir Coğrafya Olması


Öncelikle, Grönland nasıl bir yer?

grönland, kuzey amerika'nın kuzey doğusunda yer alır ve 2.166.086 km2 büyüklüğüyle dünyanın en büyük adasıdır. ismi norsça yeşil diyar anlamına gelir. ada, norveçli norslar tarafından keşfedilmiş ve sonradan danların eline geçmiştir. şu anda danimarka'ya bağlı bir özerk cumhuriyettir. 59° ve 83° n enlemleriyle, 11° ve 74° w boylamları arasında yer alır. 22 aralık 1992 itibarıyla, kuzey yarımkürede en düşük sıcaklığın (-69,6 °c) ölçüldüğü yerdir.

grönland buz tabakası 1.710.000 km2'lik büyüklüğüyle adanın yaklaşık %80'nini kaplar. antarktika buz tabakasından (yaklaşık 14 milyon km2) sonra dünyanın en büyük ikinci buz tabakasıdır. adanın geri kalanı permafrosttan oluşmaktadır. permafrost, en az iki yıl boyunca sıfır derece veya altında bir sıcaklığa sahip toprak parçasıdır. adanın iç kesimleri doğal olarak denize daha uzak olduğundan buralarda aylık ortalama sıcaklıkların sıfır dereceyi aşamadığı kutup iklimi ve deniz sebebiyle daha sıcak olan kıyı kesimlerinde ise toprağın yosun ve likenlerle kaplı olduğu tundra iklimi görülür.


Gelelim araştırmaya

copenhag üniversitesi'nden paleontolog eske willerslev, 2006 yılında, grönland'ın kuzey doğusunda yer alan kap københavn oluşumunda, ekibiyle beraber eski insan kalıtıntılarını arıyordu. yaklaşık 2 milyon yıl önce oluşmuş, 100 metre kalınlığa erişen, donmuş çamur ve kum birikintisi olan bu oluşumdan (permafrost) tortu örnekleri topladılar. birkaç sezon boyunca topladıkları örnekleri kopenhag üniversitesinin dondurucularında sakladılar ve teknolojinin gelişmesiyle beraber bunları incelediler. sonucunda tortu örneklerinde çevresel dna'ya (environmental dna) rastladılar. çevresel dna, organizmadan doğrudan elde edilmeyen, onun çevresine bıraktığı dna kalıntılarıdır.


canlının dna'sını bulaştırmasından keşfine kadar çok uzun bir zaman geçtiğinden (2 milyon yıl) genoma ulaşmak zor belki de imkansız bu yüzden kısmi dna parçaları ile çalışıldı. antik canlıların dna'sı günümüzde yaşayan akrabaları ile karşılaştırıldığında grönland'ın günümüzden oldukça farklı bir ekosisteme sahip olduğu anlaşıldı. bilim adamları porsuk ağacı, ladin, kavak gibi daha düşük enlemlerde yetişen bitkilerin yanı sıra ren geyiği, kaz ve tavşan dna'sına rastladılar. willersev, paleontologların söylediğine göre ren geyiklerinin o zamanlar orada bulunmaması gerektiğini söylüyor. 

işin daha ilginç tarafı mastodon dna'sına da rastlanmasıydı. mastodonlar, fillerlerle ve mamutlarla akraba olan ve bundan yaklaşık 5,3 milyon yıl önceden 11 bin yıl önceye kadar amerika kıtasında yaşamış bir soyu tükenmiş hortumlu cinsidir. stockholm üniversitesi'nden bir araştırmacı olan love dalen, "bir milyon yıl geçse grönland'ın kuzeyinde mastodon bulmayı ummazdım" dedi. ilgili çalışma 7 aralık 2022 tarihinde nature dergisinde yayımlandı.


aslında bölge 40 yıldır biliniyordu ve eski kuzey kutbu tortullarını arayan bilim adamları, antik huş ağacı dallarının ve kozalaklarının küçük parçalarını, bir tavşan dişi parçasını ve bölgenin bir zamanlar ormanlarla kaplı olduğuna dair kanıtlar bulmuşlardı. 2006 yılında elde edilen dna örnekleriyle de ekosistem hakkında daha fazla bilgi edinilmiş oldu. yapılan tüm keşifler gösteriyor ki grönland'ın kuzeyi günümüzden daha sıcak (11 ila 17 derece), ormanlarla ve günümüzde göremeyeceğimiz hayvanlarla kaplı bir yerdi.


elde edilen sonuçlar bununla da sınırlı değildi. bulgular, bu zamana kadar elde edilmiş en eski dna rekorunu kırdı. dna 2 milyon yıl boyunca varlığını sürdürebildi.

kaynaklar ve ileri okuma: national geographicnaturewikipedia