Sosyal ve Kamusal Yaşam Kurallarının Kadın Merkezli Yapılandırılması: Gynocentrism

Gynocentrism (ginosentrizm diye okunuyor) nedir? Dünya görüşünün oluştururken bilinçli veya bilinçsiz olarak kadının ilgi, çıkar ve bakış açısını merkeze yerleştiren bu yaklaşımı kısaca inceleyelim.
Sosyal ve Kamusal Yaşam Kurallarının Kadın Merkezli Yapılandırılması: Gynocentrism
iStock

gynocentrism, sosyal ve kamusal ortak yaşama kurallarının kadını kollayacak şekilde yapılandırılmasıdır.

bunu sadece feminizmle açıklamak sığ bir bakış açısı çünkü feminizmin tarihi ancak 150 yıl, halbuki gynocentric dünya düzeni binlerce yıllık bir birikim. dünya düzeninin erkeklerin harcanabilirliği, kadının korunması üzerine kurulu olduğunu görmeniz zor değil.

ms. clinton "savaşların asıl mağduru kadınlardır çünkü erkeklerini kaybediyorlar, evlerini kaybediyorlar, çocuk yetiştirme sorumluluğunda bir başlarına kalıyorlar" demişti. sanırım bundan güzel örnek olmaz.

"insan medeniyeti neden bu şekilde gynocentrism eğilimine girmiş" sorusunu sormazsanız; cevabını canlı evriminin biyolojik, psikolojik ve sosyolojik evriminde aramazsanız mağdur dili ve edebiyatında master yaparsınız. kendinize bunu reva görmeyin. sosyal hayatımız gynocentrik bir düzen üzerine kurulu çünkü b şıkkı insanlığı bulunduğumuz noktaya getirmezdi, toplumun evrimini göz ardı edemeyeceğiniz bir oluşumdan bahsediyoruz, yani gynocentrism medeniyetin bir ürünü.


özellikle son 70 yıldır; insan medeniyetinin bu yapısal kabulünün sarsıldığı, medeniyet döneminde hiç yaşanmamış bir çağdan geçerken kadın-erkek birlikte yaşama kurallarının çok hızlı değişmesi sonucu çatışmaların artması normal. zamanla her şey yerli yerine oturacak. hiç test etmediğimiz bir deney yaşıyoruz. deneyin sonuçlarını tüm insanlık birlikte göğüsleyeceğiz. hem karnım doysun hem pastam dursun sürdürülebilir bir süreç değil, şimdilik kesin olan tek şey, sittin sene böyle ikilemli bir yönetim, medya, adalet, sosyal yapı ile devam edilemeyeceği. ikilemli çünkü hem gynocentrik gibi ama hem de bazı işlerde öyle olmasın gibi kendi içinde ihtilaflar yaratan bozuk bir düzenden bahsediyoruz.

buradan sonraki sürdürülebilir gelecek için ancak spekülasyon yapılabilir. benim tahminim mevcut ikilemli dünyanın orta yolu ve sağduyuyu mecburen ortaya çıkaracağı yönünde. çünkü dünyamız ve kendi doğamız aşırılıkları köreltip düzeltme hareketleri ile gelişen bir yapıyı zorluyor.

ayrıca (bkz: women are wonderful effect)

Kişisel bir yorumu da şuraya bırakalım

kadınmerkezcilik ya da ginosentrizm kişinin dünya görüşünün oluştururken bilinçli veya bilinçsiz olarak kadının ilgi, çıkar ve bakış açısını merkeze yerleştiren, bütün değerlendirmeleri kadın merkezli olarak yapan bir yaklaşım. feminist veya meriç olmasanız bile bilinçaltınızı etkileyen bir durum.

toplumun ve medyanın kadınları yardıma muhtaç kedi yavruları gibi lanse etmesi de bu durumu körüklüyor. toplumda en çok değer gören canlılar kadınlar, çocuklar ve hayvanlardır. erkekler değer görmez. cinsiyet rolleri yüzünden "güçlü" olarak varsayılır, ve kendi başının çaresine baksın denilir.

eğer ki güçlü bir erkek değilseniz, yumuşak başlı bir erkekseniz yaşadığınız sorunlar toplum tarafından umursanmayacak ve kendi başınıza mücadele vermek zorunda kalacaksınız...