Starbucks'ın Yapıp da Diğerlerinin Yapamadığı Şey Ne?

ABD merkezli kahve dükkanları zinciri Starbucks, neyi farklı yapıyor da bu denli seviliyor?
Starbucks'ın Yapıp da Diğerlerinin Yapamadığı Şey Ne?
iStock

ekonominin temelinde yatan en önemli şeylerden birisi maksimizasyondur. buna tüketici ve üretici açısından bakarsak amaçlar şu şekildedir:

tüketici: fayda maksimizasyonu
üretici/satıcı: kâr maksimizasyonu

diğer satıcıların yegane amacı, koşulsuz olarak kârını maksimize etmeye çalışmak. adamın dükkanında 20 tane masa var diyelim. tek derdi, her bir masaya, işletmesini açık tuttuğu süre içerisinde mümkün olduğunca fazla kere müşteri oturtup, her bir gruptan da mümkün olduğunca fazla hesap almak. hani garson 50 kere başınıza dikilip bir şey ister misiniz diye soruyor, sipariş vermediğinizde de “lan kalk da başkası otursun artık masaya” diye gözünüzün içine bakıyor ya, işte bunun sebebi mümkün olduğunca fazla hasılata ulaşma dürtüsüyle hareket etmeleri. başka bir durum da maliyeti mümkün olduğunca kısmak adına, mümkün olan en ucuz fiyata aldığı malı, mümkün olan en pahalı fiyata satma çabasında olmaları.


e iyi de piyasa dediğin yerde bir denge vardır. sen kârını maksimize ediyorsun, e ben de oraya faydamı maksimize etmek için geliyorum? sen nasıl mümkün olduğunca fazla miktarda satış yapıp cironu artırma derdindesin, ben de senin kahvecine geldiğimde, verdiğim paranın karşılığında, mümkün olduğunca iyi zamanı geçirip, tadından, kalitesinden hazzettiğim güzel kahveyi içmenin derdindeyim. sen kârını maksimize edeceksin ama benim mümkün olan en yüksek faydayı elde etmeme izin vermeyeceksin. bir sen akıllısın herhalde?

starbucks’in yapıp diğerlerinin yapamadığı şey, piyasa dengesine uygun hareket edip, müşterinin faydasını maksimize etmesine müsaade etmek. çok ucuza vermese de müşteriye parası karşılığında severek içebileceği bir ürünü sunuyor, “kahveni içtin, artık bas git” diyerek seni rahatsız etmiyor ve verdiğin paranın karşılığında mümkün olan en yüksek hazzı almana izin veriyor. gerekirse kârından feragat ediyor, günde 1000 müşteriye oturabilecekleri şekilde hizmet verebilecekken, 5 liraya kahve almış müşterisini dahi ellemeyerek ve onun bir masayı 3 saat kullanmasına izin vererek, 800 müşteriyi ağırlamaya ve daha az ciro yapmaya razı oluyor.


işletmelerin uzun dönemde faal olabilmesinin şartlarından birisi de tüketici alışkanlıklarıdır. eğer işlettiğin mekan, müşterinin faydasını maksimize edip memnun olarak ayrıldığı bir yerse, burası o müşteri tarafından sürekli ziyaret edilen bir yer haline gelir. ancak senin işletmenin tek amacı, mümkün olan en yüksek kârı, kalitesiz ürün sunmak ve müşteriyi rahatsız etmek pahasına elde etmekse, kısa dönemde bir ihtimal başarı olursun ancak faydasını maksimize edemeyen müşteri de bir daha yüzüne bakmaz. muhtemelen uzun döneme kalmadan piyasaya girdiğin hızda da piyasadan çıkmaya mahkum olursun.

adamların temel iktisadi bilgilerden haberi var bu da onları başarılı yapıyor. ardında çok da karmaşık veya mistik şeyler aramanın lüzumu yok.