Steven Spielberg ve Tom Cruise'un Aynı Sene Kubrick Sinemasını Keşfetmesinin Hikayesi

Çok sonradan bizzat Kubrick ile çalışacak olan iki sinema adamının küçük yaşlarına seyahat ediyoruz...
Steven Spielberg ve Tom Cruise'un Aynı Sene Kubrick Sinemasını Keşfetmesinin Hikayesi

1968 yılında kampüste vakit geçirmekte olan 22 yaşındaki genç sinema tutkunu, bir grup arkadaşıyla birlikte, 'stanley kubrick'in yeni gösterime girmiş olan 2001: a space odyssey filmini izlemeyi kararlaştırır. film yeni vizyona girmiştir ve müthiş sükse yapmıştır. her ne kadar bizim genç sinema tutkunumuz için beyaz perde ile ilgili her şey, tutku derecesinde hayatı temsil ediyor olsa da kubrick'in bu zaman ötesi yapıtını izlemekte nedense geç kalmıştır...

1968, sosyal dinamiklerin genç kitlelerce dalgalandırıldığı, özellikle amerikan toplumu düşünüldüğünde (sınırsız) özgür düşüncenin, savaş karşıtlığının beraberinde getirdiği başkaldırı ve sivil itaatsizlik rüzgarlarının kuvvetle estiği yıldır... uyuşturucu, üniversite gençliği arasında yaygındır ve yazımıza konu olan genç karakterimizin arkadaş çevresinde de drug movie mottosu türemiştir.

drug movie = cigara'yı tellendirirsiniz (veya artık keyif verici madde her ne ise) ve uyuşturucunun beyninizdeki etkisini arttırmak için 'kafa yapan', 'derin temalı' bir filmi sinemada izleyerek deyim yerindeyse uçuşun ve (mümkünse) filmin keyfini ziyadesiyle çıkartırsınız...

yukarıdaki kısa özetten de anlayacağınız üzere genç karakterimizin filmi izlemeye beraber gittiği diğer arkadaşları bir miktar uçmaktadırlar ve film onlar için drug movie kategorisindedir. öte yandan genç kardeşimiz ise hayatı boyunca hiç uyuşturucu kullanmamıştır... yıllar yıllar sonra 2001: a space odyssey'i izleyip salondan çıkışını şöyle anlatmaktadır: "...her ne kadar diğer arkadaşlarımın hepsi 'madde' kullanarak salona girmiş olsalar da filmin çıkışında gerçekten uyuşturucu etkisi altında olan ve deyim yerindeyse 'uçan' bendim... çünkü kafa yapan, uyuşturucu gibi çarpan, filmin kendisiydi..."

Genç Spielberg

sinema salonundan çarpılmış halde çıkan, aynı yıl üniversiteyi terk ederek kendini tümüyle sinemaya adayacak olan genç steven spielberg, gelecekteki on yıllar içerisinde imza atacağı çoğu yapıtına, stanley kubrick sinemasından izler serpiştireceğinden ve hatta 'kubrick' ile sıkı dostluk kuracağından o an için habersizdir ...

2001: a space odyssey'i 1968 yılında yine sinemada izlemiş olan bir de 7 yaşlarında küçük bir kahramanımız var. kız kardeşinin doğum gününde, ailecek filmi izlemeye gelmişlerdir... dehşet büyük bir sinema salonunda, babasının omuzlarında filmi sonuna kadar izleyen küçüğümüzü de derinden etkilemiştir kubrick'in harikası... eve dönerler ama küçük oğlan, filmin etkisi altında, bahçede yalnız başına, yağan karın ardından göklerdeki yıldızlara bakar ve o küçük aklıyla hayatın anlamını, gelecekte ne olacağını sorgular... sorgular ama elbette, gelecekte bir gün, kendi kullanacağı helikopteriyle, artık dostu olan ünlü yönetmen stanley kubrick'in arazisine iniş yapıp beraber yemek yiyeceği ve vakit geçireceği aklından bile geçmez... hatta hem spielberg hem de kubrick ile çalışmış tek aktör unvanına sahip olacağı da küçük tom cruise için o esnada henüz çok çok uzakta olan bir gerçekliktir...


kaynak:
 remembering stanley kubrick

remembering stanley kubrick