Suudi Arabistan'ın, Kuruluş Tarihini Yeni Kararla 1727 Kabul Etmesinin Anlamı Ne Olabilir?

Suudi Arabistan'ın kuruluş tarihi 23 Eylül 1932 olarak biliniyordu ancak yayınladıkları yeni bir kararnameyle bunu 27 Şubat 1727 olarak değiştirmişler. Bunun bizimle ilgisi nedir peki? Kişisel yorumlar içeren bir görüşü paylaşıyor ve son sözü size bırakıyoruz.
Suudi Arabistan'ın, Kuruluş Tarihini Yeni Kararla 1727 Kabul Etmesinin Anlamı Ne Olabilir?
iStock

suudi arabistan krallığı bir kararname ile kuruluş tarihini değiştirmiş ve 27 şubat 1727'yi suudi arabistan'ın kuruluş tarihi ilan etmiş. eyvallah, hayırlı uğurlu olsun kendileri için... son zamanlarda alternatif tarih yazma modası aldı yürüdü malumunuz. bizim ülkemizde de alternatif tarih yazıyor bazıları... suudi arabistan'ın yaptığı da bu.

aslında suudi arabistan'ın aldığı bu karar, bize olan düşmanlıklarını ilan etmelerinden öte bir şey değil. peki kendine "osmanlı torunu" diyenler bu duruma ne diyor? hiçbir şey. neden? kabul etsek de etmesek de biz osmanlı'nın mirasçısıyız. madem osmanlı'nın mirasçısıyız, o halde osmanlı'nın bekasına yapılan bu kasıtlı saldırıya da tepki vermemiz gerekir.

suudi arabistan'ın almış olduğu bu karar, suud hanedanlığının tarihte kurduğu ilk devlet olan diriye emirliği'dir. suud ailesinin lideri, muhammed bin suud, 1720 yılında diriye şehrinin yöneticiliğini ele geçirmiş, daha sonra 1727'de burayı bağımsız bir şehir devletine dönüştürmüştür. ardından 1740'lı yıllarda bu şehir devletini bir emirliğe dönüştürerek arap yarımadasında bir güç haline gelmiştir.

https://en.wikipedia.org/wiki/emirate_of_diriyah

tabi 1720'lerde başlayan suudların bu bağımsız devlet emelleri, bölgenin gerçek hakimi osmanlı'nın onaylamadığı bir gelişmedir. osmanlı kendisine herhangi bir getirisi olmayan bu bölgeyi kendi haline terk etmiş ve burada diriye emirliği adı altında korsan bir suudi devleti teşkilatlanmış ve sınırlarını sürekli osmanlı aleyhine genişletmiştir.


suudların sürekli osmanlı toprakları olan suriye, ırak ve arabistan yarımadasındaki bu saldırıları ve sınırlarını genişletmeleri uzun yıllar devam etmiş, osmanlı'nın aklı başına ancak 1800'lerin başında gelmiştir. zira diriye emirliği, yani suudlar 1802 yılında mekke ve medine'ye saldırmışlar ve hicaz'ın kontrolünü ele geçirmişlerdir.

hicaz'ın elden çıkması ile birlikte nihayet osmanlı, suudlara karşı harekete geçme kararı alır.
padişah 2. mahmut hicaz'ı tekrar geri almak için mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa'yı görevlendirir. kavalalı mehmet ali paşa'nın oğlu ibrahim paşa (tosun paşa'nın abisi) hicaz'ı suudlardan geri almak için sefere çıkar. uzun çatışmalar neticesinde mekke, medine ve cidde ancak 1813 yılında suudi-vahhabilerden geri alınır.

lakin suud-vahhabi tehlikesi hala devam etmektedir

bu sefer ibrahim paşa arabistan'ın içlerine harekat düzenler ve osmanlı ordusu necid bölgesine girerek 1817'de suudların başkenti diriyah'ı kuşatır, uzun süren kuşatmalardan sonra suudlar teslim olur. teslim olan suud ailesinin üyeleri ibrahim paşa tarafından istanbul'a gönderilir. istanbul'a gönderilen suudlardan hanedan reisi emir abdullah bin suud (1. abdullah) başkent istanbul'da idam edilir. başı kesilerek ibreti alem için "hain kellesi" olarak günlerce sergilenir. bir süre sergilenen kelle daha sonra istanbul boğazına atılmak sureti ile yok edilir...

Abdullah bin Suud 

suud hanedan reisinin, yani diriye emirinin bu şekilde cezalandırılmasıyla ilk suudi devleti böylece tarihe karışmış olur. işte suudlar bu dedelerinin başına geleni hiçbir zaman unutmadılar. zaten sonraki yıllarda da defalarca ayaklandılar, son olarak 1. dünya savaşı sırasında ingilizlerle işbirliği yapıp osmanlı'dan intikamlarını aldılar ve bugünkü suudi arabistan'ın temellerini attılar...

suudi arabistan'ın almış olduğu bu "kuruluş tarihi değiştirme kararının" altında yatan şey işte budur. adamlar böyle bir karar alarak dünyaya "biz osmanlı'dan bağımsızlığımızı 1727'de kazandık" mesajı verip, osmanlı'yı ve türkleri mağlup ettiklerini belgeleyerek alternatif tarih yazmaya çalışıyorlar.