Tacizin Bir Başka Boyutu: Yolda Tek Başına Yürüyen Kadına Korna Çalmak

Tüm kadınların bildiği ve en az bir kez tecrübe ettiği bu olay sanıldığı kadar da bilinmiyor. Halen bunun olduğuna inanamayan/bilmeyen erkekler var. Ama maalesef kadınları bunu sık sık yaşıyor. Azalarak bitmeniz ümidiyle... Sözlük yazarı "polly jean" anlatıyor.
Tacizin Bir Başka Boyutu: Yolda Tek Başına Yürüyen Kadına Korna Çalmak

erkeklerin ciddi bir kısmının böyle şeyleri hiç bilmeyecek kadar bunlardan azade olmaları ne kadar güzel bir şey, di mi? darısı herkesin başına diyeceğim ama, nerdeee...

erkeklerin ciddi bir kısmı sabah sabah, işine/okuluna gitmek için durakta vasıta beklerken taciz edilebildiğini de bilmiyor mesela. sanıyorlar ki sadece gecenin geç bir vakti, barlarla dolu muhitte, çok frapan giyinir ve çok makyaj yaparsan taciz ediliyorsun yalnızca. kot gömlek, gündüz düz yolda giderken taciz olmaz sanıyorlar.

"üstünde ne varmış? 

gece geç saat miymiş?" sorularının sebeplerinden biri de bu aslında. tacizin, rahatsız edilmenin, huzursuz edilmenin, tedirgin edilmenin kadınlar için ne kadar günlük, ne kadar "sıradan", ne kadar "olağan" olduğunu bilmiyorlar. sürekli huzursuzlukla dürtülen kadınlar, bu birikmeyle ara ara patlarlarsa "yaa ben mi yaptım, ben kimseye bişi yapmadım" deyip sıyrılıverebilmek istiyorlar. kimse de demiyor ki, "peki o kadının suçu ne ki sürekli böyle rahatsız edilerek, huzursuz edilerek yaşamak zorunda?" kimse düşünmüyor ki, kadınlar da insan ve yaşadıklarından etkileniyorlar. evet biliyoruz, siz de ailenizden, patronunuzdan, müdürünüzden, hocanızdan çekiyorsunuz.

 e bunları kadınlar da çekmiyor mu? 

misliyle çekiyor (misal baba baskısı), üstüne sizin en azından erkekler olarak denk gelme ihtimalinizin kat kat daha az olduğu hoca-patron-müdür cinsel tacizlerine maruz kalıyorlar. (mesela lgbti'lerden bahsedecek olursak, onlar "normal" kadınlardan da çok çekiyorlar!)

yolda dürtülmeden, sesle (korna da olabilir laf da) taciz edilmeden, gözle yenecek gibi bakılmadan eve girebilen kadın var mıdır istanbul'da, hep merak ederim, zira ben daha ne duydum ne gördüm. 


üstelik seni yiyecek gibi bakan erkekleri, sana yavşak yavşak sırıtarak korna çalanları şikayet edemezsin. "suç" değildir çünkü. senin sürekli huzursuz yaşaman kimsenin umrunda değildir, senin sürekli tedirgin edilmenin hiçbir karşılığı yoktur hukukta. "alış" derler düpedüz. biri kıçını mı avuçladı yolda? geçmiş olsun, kanıtı-şahidi olmayan "suç"ları hukuk nezdinde asla kanıtlayamayacağın için ellene ellene yaşamaya alış. her gün onlarca kez sesle, sözle, bakışla, hatta fiziksel tacizle yaşamanın ve bu tacizler kanıtlanamayacağı için bu şerefsizlerin hiçbirine hiçbir zaman ceza aldıramayacağının bilinciyle yaşamak ne demek, bu çaresizliğin verdiği öfke nasıl bir şey, bunu bilen bir erkek var mı?

"kadınlar asık suratlı sokakta, kolay öfkeleniyorlar" deyip işin içinden çıkmak çok kolay. sürekli başka erkeklerce dürtülerek, ıslıklanarak, laf atılarak, ellenerek yaşayıp (bu kadarı her kadının muhakkak yaşadığı kötülükler, bakın daha kötülerine girmedim bile), bu esnada gene bütün herkese karşı sonnn derece güleryüzlü, anlayışlı, sabırlı kalabilmek zorunda olduğumuzu düşünenlerin akıl sağlığından şüphem var benim; zira ya tüm kadınların robot olduğunu ya da hepsinin insanüstü güçleri olduğunu zannediyorsunuz. hoş, düşünüyorum da, sizin okulda, işte, sokakta, trafikte çektiğiniz tüm sıkıntıları bahsettiğim cinsel tacizler yüzünden misliyle çeken bir "çalışan modern kadın", gerçekten sabır ve anlayış yüzünden sizden epeyce üstün. onlara yapılanlar siz erkeklere yapılsaydı, siz birbirinizi kıtır kıtır doğrardınız.