Tam 24 Defa İntihara Kalkışan Şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın, Oğlu ile Yaşadığı Trajik Olay

22 Ağustos 1926-4 Kasım 1984 tarihleri arasında bu dünyaya konuk olan şairimiz Ümit Yaşar Oğuzcan, yaşamı boyunca melankoliden kurtulamadı. Ama bundan etkilenen bir kişi daha var ki, o da oğlu Vedat... İnceliyoruz.
Tam 24 Defa İntihara Kalkışan Şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın, Oğlu ile Yaşadığı Trajik Olay

tam 24 kez intihara teşebbüs eden, ancak bir türlü başaramayan, edebiyat dünyasının en melankolik şairidir ümit yaşar oğuzcan.

intihar girişimi kanser virüsü gibidir, bir kez insan vücuduna nüfuz ettikten sonra, kurtulması zor olur. amacına ulaşana kadar da peşini bırakmaz. oğuz atay, selim ışık kimdir?” sorusunu "intihar eden bir arkadaşım, ural var, adlarını yazmanın sakıncalı olacağı birkaç arkadaşım var, belki de ben varım " şeklinde yanıtlar.

oğuz atay’ın intihar hakkını ümit yaşar oğuzcan’a devretmiş olduğunu düşünürüm hep. zira ünlü şair intihar bağımlısıdır. evlenmesine ve bir oğlu olmasına rağmen bu intihar dürtüsünden vazgeçemez. vazgeçmeyi beceremediği gibi ölmeyi de beceremez, kendisine göre 3, yakınlarına göre 24 kez intihar teşebbüsünde bulunmuştur, fakat kaderin cilvesi bu ya, her seferinde bir sebeple hayata tutunur.

sürekli evde ümit yaşar’ın başarısız intihar girişimleri ve acı sonuçlarının konuşulması ailenin huzurunu iyiden iyiye bozmuştur. ümit yaşar oğuzcan’ın kendisi gibi şair olan babası lütfi oğuzcan, intihar girişimlerinin birinin ardından şu dörtlüğü yazar:

“bak dünya ne güzel, bu sitem niye,
ettim ben adımı sana hediye.
mutluyum ey oğul babanım diye,
çarptırma hicvinle cezaya beni.”

ünlü şair, sürekli ölmek isterken, oğlu vedat’ı etkilediğini düşün(e)mez. vedat oğuzcan, babası gibi intihara meyillidir. 17 yaşında geldiğinde ise babasına bir ders vermek ister ve kendisini galata kulesi’nden boşluğa bırakır.

babasının 24 kere intihara teşebbüsüne karşılık, kendisi ilk teşebbüsünde ölmüştür. intiharın ardından çevrede toplanan kalabalık, genç adamın elinde bir kağıt görür. kağıtta bir evladın, babasına söyleyebileceği en acı sözler yazmaktadır:

“baba, öyle intihar edilmez, böyle edilir.”


bunun sonrasında ise ümit yaşar oğuzcan oğlu vedat’ın intiharı için “galata kulesi” adlı şiiri kaleme alır.

"6 haziran 1973, pırıl pırıl bir yaz günüydü,
aydınlıktı, güzeldi dünya,
bir adam düştü o gün galata kulesinden.
kendini bir anda bıraktı boşluğa;
ömrünün baharında, bütün umutlarıyla birlikte paramparça oldu.
bir adam düştü galata kulesinden;
bu adam benim oğlumdu gencecikti vedat,
ışıl ışıldı gözleri, içi,
bütün insanlar için sevgiyle doluydu
çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
kendini bir anda bıraktı boşluğa,
söndü güneş, karardı yeryüzü bütün zaman durdu.
bir adam düştü galata kulesinden
bu adam benim oğlumdu; açarken ufkunda güller alevden,
çıktı, her günkü gibi gülerek evden,
kimseye belli etmedi içindeki yangını
yürüdü, kendinden emin sonsuzluğa doğru.
galata kulesinde bekliyordu ecel,
bir fincan kahve, bir kadeh konyak,
ölüm yolcusunun son arzusuydu bu,
bir adam düştü galata kulesinden;
bu adam benim oğlumdu.
küçücüktü bir zaman,
kucağıma alır ninniler söylerdim ona,
uyu oğlum, uyu oğlum, ninni.
bir daha uyanmamak üzere uyudu vedat.
6 haziran 1973 galata kulesinden bir adam attı kendini;
bu nankör insanlara bu kalleş dünyaya inat,
şimdi yine bir ninni söylüyorum ona,
uyan oğlum, uyan oğlum, uyan vedat."

Oğuz Atay'ın, Tutunamayanlar'ı Aylak Adam'daki Çok Kısa Bir Pasajdan Esinlenerek Yazması

78. Doğum Gününde Unutulmaz Dizeleriyle Madımak'ta Ölümsüz Olmuş Şair: Metin Altıok