Toplama Kampında Aç Köpekleri İnsanlara Saldırtan Nazi Canavarı: Irma Grese

1923-1945 yılları arasındaki 22 yıllık ömrüne türlü korkunçluklar sığdıran, "Ölüm Meleği" lakaplı Nazi görevlisi Irma Grese'nin hayatının kısa bir özeti.
Toplama Kampında Aç Köpekleri İnsanlara Saldırtan Nazi Canavarı: Irma Grese

1923-1945 yılları arasında yaşamış, nazi almanyası'nın yarattığı kadınlardan biridir irma grese. lehinde ve aleyhinde söylenen o kadar çok şey var ki...

babası büyütür irma'yı, zira annesi küçükken intihar etmiştir. bu intiharın etkileri pek derin olur minik kızın hayatında. okulu bırakır önce. sonra bir ara hemşire olmak istese de hayalini gerçekleştiremez.


ravensbrück'ün en az para kazananıdır sonrasında. "aufseherin*"lik yolunda ilerlerken, ilk tepkiyi babasından alır. (*aufseherin: toplama kampında görev yapan kadın.) babası ki nasyonal sosyalist alman işçi partisi (nsdap) üyesi olmakla beraber, kızının toplama kamplarında görev almasını arzulamaz. kız dinlemez babasını. bu uğurda evden kovulursa da pek de umursamaz.

auschwitz'te otuz bine yakın kadının sorumlusu olmuştur grese. sonrasında kısa bir süre ravensbrück'te geçirdikten sonra belsen'e yollanır. ingilizler tarafından tutuklanır. o ve bir avuç ss subayı kaçmak yerine kampta kalmayı tercih etmişlerdir. bergen belsen davalarının en önemli ikinci sanığıdır grese. hakkındaki iddialar yenilir yutulur cinsten değildir. işkence, zevk için öldürme, aç köpekleri insanlara saldırtma gibi suçlamalar vardır hakkında. binlerce insanın gaz odalarına gitmesinden sorumlu tutulmuştur.


kampın başı josef kramer'den sonra en çok grese çekmişti ilgiyi. bir cani idi o. birçoklarına göre soğukkanlı bir katildi. hakkındaki hüküm açıklandığı zaman dimdik ayakta durmuştu. oysaki kendisi ile aynı sabah idam edilen elisabeth volkenrath ile johanna bormann haklarında verilen idam kararı açıklandığında ağlamaklı olmuşlardı.

cellatının bile hayran olduğu birisi idi grese. bu kız, sadece tek bir şey istemişti celladından: o da çabuk olmasıydı. evet, ölüme dakikalar kala sadece "schnell" (hızlı) diyen bu genç kız, bir an evvel ölmek istiyordu. belki de bir rüyanın peşinden koşmuştu milyonlarca insan gibi ancak bu rüyayı kurgulayanlardan çok daha fazla inanmıştı buna.


lehinde ve aleyhinde yazılan o kadar çok şey var ki. büyük bir ihtimalle annesinin intiharının etkisinden hiç kurtulamamış bir kızdı grese. yirmi yaşında hiçbir eğitimi olmayan bir kıza bahşedilen iktidarı kullandı. bazıları tarafından bugün bile mezarına çiçek konuyor, çoğunluk tarafından ise nefretle hatırlanıyor...