Türk Futbol Tarihini Değiştiren Sözler

Türk futbolunun kilometretaşı olmuş olaylar öncesi söylenmiş sözler.

"antrenman sahasinin bir an once cimlendirilmesini istiyorum" - jupp derwall 1984

14 sene sonra gelen şampiyonluğun ardından yardımcısı Mustafa Denizli ve Jupp Derwall (1987)
1984 yılında Galatasaray'ın başına gelen Jupp Derwall, ilk iş olarak Florya'ya gider ve toprak haldeki antrenman sahasının bir an önce çimlendirilmesini; aksi takdirde Türk futbolcuların modern futboldan bir hayli uzakta kalacağını belirtir. Jupp Derwall'in bu önerisiyle başlayan süreç, Türk futbolunun milat günlerinden biri olarak kabul edilir.

"evet"

31.07.1996, gheorghe hagi

Milliyet Gazetesi
Real Madrid ve Barcelona gibi iki dünya devinde forma giydikten sonra 31 yaşında Galatasaray'a transfer olduğunda birçok futbol otoritesi Hagi'nin emeklilik yılları için Galatasaray'ı tercih ettiğini söylüyordu ancak Hagi tüm bu eleştirilere cevabını sahada verdi. 5 yıl formasını giydiği Galatasaray'da 1 UEFA Kupası, 1 UEFA Süper Kupası, 2 Türkiye Ligi şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 2 Türkiye Süper Kupası, ve 3 TSYD Kupası kazandı ve bir efsane olarak futbola Galatasaray formasıyla veda etti.

"hakan bak bu futbol topu" sermet şükür

Uzun boyunun da verdiği güvenle spora basketbolla başlayan Hakan Şükür, daha sonradan babası Sermet Şükür'ün yönlendirmesiyle futbolu tercih ediyor. Devamında yaşananlar ise hepinizin malumu.

"amacimiz ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak, turk olmayan takimlari yenmek" ali sami yen.

Ali Sami Yen, 1905 yılında Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) bir edebiyat dersi sırasında arkadaşlaruyla beraber bir futbol takımı kurmaya karar verirken Türk futbolu için ne kadar büyük bir adım attığının belki de farkında değildi...

“kötü oynayıp da kaybettiğimiz bir maç gecesiydi. taraftarlarımız bizden önce tesislere gelmiş ve bir hayli de öfkelilerdi. takım arkadaşlarım tesislerden çıkmıyor, taraftarla göz göze gelmek istemiyorlardı sanki. ben ise eşyalarımı toplayıp arabama doğru hareketlendim. bana "gitme, bekle" dediler ama dinlemedim.

Les Ferdinand

kafamı öne eğip hızlıca arabama doğru giderken anlamadığım bir dilde ve öfkeli seslerle bana bir şeyler söylediklerini fark ettim. söylenenleri anlamadığımdan dönüp cevap veremedim. sanırım bu onları daha da öfkelendirdi. sonra üzerime koşanları görünce korktum ve arabayı bırakıp ben de koşmaya başladım beşiktaş semtine kadar ben önde, onlar arkamda 20 dakika boyunca durmadan koştuk. eve geldiğimde nefes nefeseydim.

sonra düşündüm ve onlara hak verdim. maçta bunun yarısı kadar koşmuş olsaydım, o maçı kesinlikle kazanırdık dedim. bana koşmayı beşiktaş taraftarı öğretti. bunun için onlara minnettarım.”

les ferdinand

Beşiktaş'ın Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'yla tamamladığı 1988-1989 sezonunda kiralık olarak forma giyen Les Ferdinand, 36 maçta attığı 16 golle o sezon Beşiktaş'a büyük katkı sağlamıştı.

bir fenerbahce - besiktas derbisi ..

- tamam kaleye pancu geçsin o zaman ..

riza calimbay

Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'yi Kadıköy'de 4-3 mağlup ettiği karşılaşmanın son dakikalarında Beşiktaşlı Pancu kaleye geçmek zorunda kalmıştı. Oynanan müthiş futbolla ve yaşanan bu ilginç olayla yıllar geçse de unutulmayacak olan maç, Türk futbolunda önemli bir yere sahiptir.

"topun olduğu yer, topun olduğu yer bizim için pozisyon. dizilmemizin en önemli sebebi topun olduğu yer. iki, saha kaygan olduğuna göre vurduğumuz topları, bize vurulan topları defans, orta saha iyi takip. kaygan saha çünkü. ve vurmaktan çekinmeyin, tam tersi topa vurmalarına da müsaade etmeyin, mesafe tanımaksızın. zaten, düşüncemiz, size aktardıklarımız buraya geçtikten itibaren, bizim sahaya, hiçbir boş alan ve boş adam bırakmamak. bugün kaç dakka oynarsanız oynayın ama birinci dakkadan itibaren 10 kişi oynamamız, taffarel dahil, hariç, 10 kişi oynamamız çok önemli. okan* ve ümit* top oynatmak yok. tehlikeli bölgede suat'ın* adamı* belli. ve top oynayacağız. size bir daha söylüyorum, en iyi defans yapmak, defans yapma oyunu oynamaktır, oynamaktır. ters toplarımızı unutmayın. ara toplarına koşanları, hiç düşünmeksizin suat, geri dörtlü ile beraber desteğimiz düşünmeksizin, hemen, ümit. burda tek şey kaldı, sizin oynamanız. bir dünyanın seyredeceği sizin oynamanız. başlarken çok iyi başlıyoruz, hiç riziko yok, ofsayt taktiği diye birşey yok, kadememiz tamam, ileri gittiğimiz zaman da hep beraber topa vurur, "bam bam bam bam" gideceğiz ve oynayacağız. oynadınız. oyun disiplinini bozmak yok, şartlar ne olursa olsun, atarız yeriz. ve de bazı arkadaşlarınıza burda birşeyler söyledim, petit*, petit çok konuşur, dirsek atar, vuruşur, muhattap olmak yok.

eveeet, evet, evet, evet, evet. rapid maçı* ile başladık, size hep birşeyler söyledik. dedik ki arkadaş, biz bu işin sonuna kadar gideriz, gidersiniz. allaha şükürler olsun ki aslan gibi bir periyot çizdiniz, aslan gibi top oynadınız, bugün 17 mi 18 mi? 17. avrupa kupası maçımıza çıkıyoruz ve bunun adı da final. yine söylüyorum, kazanacaksınız, kazanmak için uğraşacaksınız. ama netice ne olursa olsun siz benim gönlümde hep kazandınız, hep şampiyonsunuz. ve öyle kalacaksınız. allah yardimciniz olsun!"

(bkz: fatih terim)
(bkz: 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı)

2000 UEFA Kupası finali öncesi Fatih Terim'in soyunma odası konuşması