Türk Sinemasının Büyük Yönetmen ve Aktörü Kartal Tibet'in Hayat Hikayesi

1938 doğumlu yönetmen ve aktör, nam-ı diğer Tarkan'ı, Kartal Tibet'i bugün itibarıyla kaybettik. İşte kendisinden geriye kalan başarılı hayatından satırbaşları.
Türk Sinemasının Büyük Yönetmen ve Aktörü Kartal Tibet'in Hayat Hikayesi

kartal tibet, çocukluk kahramanım

türk sinemasının, yani yeşilçam'ın en önemli jönlerinden ve yönetmenlerinden birisiydi. sinemaseverler kartal tibet'i her daim üç farklı yönüyle hatırlayacaklardır:

1) yeşilçam salon filmlerinin jön'ü
2) altar'ın oğlu tarkan
3) ve yönetmen kartal tibet.

1938 yılında ankara'da doğan kartal tibet, ankara devlet konservatuarı tiyatro bölümünden mezundur. sinemaya 1965'da üç filmde birden başrol oynayarak başlamıştır.

(bkz: senede bir gün) (bkz: hıçkırık) (bkz: karaoğlan altay'dan gelen yiğit)

uzun yıllar sinemada filiz akın, hülya koçyiğit, türkan şoray gibi yeşilçam'ın kadın starları ile başrollerde oynadı. ancak asıl ününü, kariyerinin başlangıcında suat yalaz'ın akşam gazetesinde tefrika olarak yayınladığı karaoğlan çizgi romanının yeşilçam versiyonunda oynayarak yapmıştır.

yaşamı boyunca 127 filmde rol almış olan tibet, 1976 yılında tosun paşa filmi ile yönetmenliğe adım atmış, bunun yanısıra 60 adet sinema filmi ve televizyon dizilerini yönetmiştir.

yazımın başında dediğim gibi çocukluk kahramanım idi. bir yandan çocukluğumda annem ve babamla gittiğim yeşilçam melodramlarının esas oğlanı iken (bkz: sevemez kimse seni) (bkz: sarmaşık gülleri), diğer yandan shostakovitch'ın açılış müziği ile coştuğumuz tarkan filmleri ile benim kuşağımın krallarından birisiydi.

1976 yılında tosun paşa filmi ile yönetmenliğe başladıktan sonra, seksenli yıllarda türk sinemasının en önemli filmlerine yönetmen olarak damga vurmuştur. umudumuz şaban, şark bülbülü, davaro gibi filmlerle kemal sunal'ı şöhrete taşıyan filmlerin yönetmenidir.

doksanlı yıllardan sonra televizyon için aralarında en ünlüsü süper baba olarak birçok dizinin yönetmenliğini yapmıştır. iki çocuk babası olan kartal tibet'in oğullarından kanat, filmlerinden birisinde çocuk tarkan'ı canlandırmıştır.

oynadığı filmlerin genel şablonu

1965-75 döneminde çekilen yeşilçam melodramlarında baş erkek oyuncu olarak görmeye alıştığımız kartal tibet'in, bu filmleri yürütmekte ve olay örgüsünün yaratılarak filmde temponun kurulmasında oynadığı en kritik rol obsesif bir şekilde yanlış anlama adamı olmasıdır. denilebilir ki bir yanlış anlama adamı olarak kartal tibet usta olmasa idi yeşilçam melodramları denen türden bahsedilemezdi. kartal tibet usülü yanlış anlama süreci ise özetle şöyle tanımlanabilir:

1. öncelikle kartal tibet ile sevgili/eş olan kişi - muhtemelen hülya koçyiğit ya da filiz akın- filmde baş kötü kişiyi oynamakta olan erkek tarafından tecavüz ya da tacize uğramakta iken görülür.

2. hemen akabinde sevgili/eşin yaptığı hiçbir izahat kesinlikle dinlenmeyerek "dünyanın en adı, en aşağılık, en iğrenç mahluğusun senn!!! defol bu evden!! ne istedin bu güzel insanlardannn!! bu güzel yuvayı bir dakika daha kirlettmeeaa!! defoll!!" şeklinde canhıraş bir şekilde feryat edilir.

3. sevgili/ eş evden kovulduktan sonra -varsa- çocuğa annesinin olduğu mutlaka söylenir.

4. 8-10 yıl boyunca yapılan tüm olayı açıklama ve uzlaşma girişimleri kesinlikle kalasça ve hırt bir şekilde reddedilir.

herkesin yılar boyunca iyice üzülmesi ağlaması dert sahibi olması sağlanır.

5. öncelikle eski sevgili/ eş olmak üzere bir kaç kişinin saçlarının beyazlaması geçen yıllar boyunca gözetilecek ana amaçlardan biridir.

6. arada körkütük içilerek zilzurna bir şekilde "nnolduuuoooo!! nnnolduuu!! o yokk arrtıkkk yokkk yokkkk niaaaa!!!" şeklinde naralar atılır (bismillah).

7. velhasıl 15-20 sene geçip herkesin hayatı mahvolduktan üzüntüden birkaç kişi felç geçirdikten ve saçlar iyice beyazladıktan sonra boş bir anda yapılan açıklama dinlenir ve -hay allah öyle mi yanlış anlamışım- gibi tuhaf bir şekilde olaylar ve film bitirilir.

("ki ee iyi ama neden bunca kan bunca gözyaşı" demek kalır seyirciye.)

final notu

kartal tibet'in jönlüğünden, özellikle de tarkan performansından dolayı yönetmenliğinin hiç konuşulmadığını ve hatta değeri bilinmemiş kaldığını düşünüyorum. filmografisinde yönetmenliğini yaptığı çok sağlam filmler vardır:

(bkz: tosun paşa)
(bkz: sultan)
(bkz: şark bülbülü)
(bkz: zübük)
(bkz: davaro)
(bkz: şabaniye)
(bkz: milyarder)
(bkz: deli deli küpeli)

ayrıca süper baba‘nın da çok sayıda bölümünü yönetmiştir. yeşilçam diyince, ertem eğilmez'ler atıf yılmaz'lar osman fahir seden'ler konuşulur hep ancak kendisi hiç konuşulmaz.