Türkçe Rap Tarihinin En İyi Albümleri

Rap'in yükselişe geçtiği günümüzde, Türkiye'de bu müzik nereden nereye geldi diye soracak olursanız cevaplar içeriğimizde.
Türkçe Rap Tarihinin En İyi Albümleri

10) Şanışer - LUDOVICO II (2018)

bundan 15 yıl önce, bir pesimistin gözyaşları albümünü dinlerken hissettiğim duyguları, 2019 yılında bana yeniden hissettiren albüm. dinlerken insanın tüyleri diken diken oluyor. türkçe rap'e böyle bir albüm kazandırdığı için şanışer'i alnından öpmek istiyor insan.

türkçe rap'in şaheserlerinden sayılabilecek bir albüm. açın dinleyin, dinlettirin.

9) Fuat Ergin - Hassickdir? (1999)

gelmiş geçmiş en başarılı ve en çok insana ilham olmuş olan türkçe rap albümü olan hassickdir 2. 'yi bünyesinde barındıran albüm serisidir. türkçe rap dinliyorum-yapıyorum diyen adama hassickdir 2'yi sorarım bilmiyorsa ya da eh işte diyorsa anlıyorum derim. "boşuna uzatmana kalanlar her yas kalas bastır gırtlağa halikarnas içten boyanacak ilk harp kalitesi rap tarifesi yeniden yazılan marifet nağmesi inleyen nağmeler sıktı ve boğdu güneş son defa batıdan doğdu anamı ben gömdüm lan gözleri kanla doluydu! " derken fonda kanun ve ney çalar kickleri çok sert bir beat vardır. öyle kırık bir albümdür.

8) Saian & Karaçalı - Battle Royal (2009)

bir saian sakulta salkım ve karaçalı şaheseri. sağlam underground rap dinlemek isteyen insanlara ilaç gibi gelen antidepresan albüm. üstüste lego dizer gibi rahatlıkla arka arkaya dizilmiş punchline'larla bezeli muhteşem bir battle rap ziyafeti. battle rap'in sınırlarını türkiye'den mikrofonlarıyla penetre ederek genişleten iki ismi dinlemek ne kadar hoş, ne kadar güzel. "kimonolarınızı giyin, şimdi harakiri zamanı" diyorlardı albüm çıkmadan önce, dinleyince hak veriyor insan. özellikle saian'ın muhteşem dönüşü kulak zarlarına halay çektirtecek cinsten kutlu. karaçalı bu adamın yanında mikrofona onun kadar abaza kalmadığı için sönük kalmış gibi dursa da öyle bir bütün oluşmuş ki, ben diyeyim yin-yang siz deyin laurel ile hardy.

7) Farazi & Kayra - Hayalet Islığı (2013)

tekrar tekrar dinlenir ve her seferinde yeni şeyler anlaşılır bu albümden. her parçası ayrı bi hikayedir. dinleyen herkes kendinden bir şeyler bulur; çocukluğundan, gençliğinden, aşık oluşundan, dibe vuruşundan.

bu albümü bu denli dramatize etmek doğru mu değil mi emin olamasam da, bu albüm çok yoğun duygular, çok yoğun olay ve düşünceler barındırır. bir rap albümünden çok daha fazlasıdır; müzik doyumuna ulaşmaktan daha fazla şey katar dinleyene.

6) Da Poet - Poetika (2011)

da poet'in 27 nisan 2011 çıkışlı, 14 şarkıdan oluşan türkçe rap albümü. ceza, fuat ergin, patron, saian, hayki, karaçalı, acid reign, wild life isimleriyle düetler vardır. türkçe rap'te devrim gibi bir albümdür kanımca, o döneme kadar alışılmış müziğin dışına çıkmıştır her parçasıyla. en önemlisi dubstep öğeler barındırmaktadır ve bunu müthiş bir şekilde harmanlamıştır, dinleyiciye sunmuştur. bu albüm çıktığında beğenmeyen olmamıştır diye düşünüyorum, evet, müziği, tarzı farklıydı, düetler iyiydi, lirikler zaten on numaraydı ki fuat ergin'le olan diz çök'e ömrümün sonuna kadar eşlik edeceğim dinlerken. da poet'in bir beat maker olarak bu albümdeki her bir beate ne kadar emek verip, özen göstermiş olduğunu bugün hala dinlerken anlıyoruz, çok kaliteli be.

5) Sagopa Kajmer - Kötü İnsanları Tanıma Senesi (2007)

albüm bazında düşünürsek dinlediğim en iyi rap albümü bu. çok güzel rap şarkılar dinledim daha önce. mesela bence en güzel rap şarkılarından birisi ceza ve sagopa kajmer'e ait olan neyim var ki şarkısıdır. sıralama yapsam ikiye saian'ın al sevgilim anne ol bununla ve ceza'nın annem'e şarkılarını koyarım. üçüncü sıraya da yine sagopa kajmer'den baytar'ı yerleştirdim mi benim işim tamam olur.

ama bu kits albümü komple bi forvet gibi. beyaban var, kötü insanları tanıma senesi var, gölge haramileri var, bir kulaç daha atsam karadayım var. ne ararsan var işte. tek tek düşününce biraz zayıf gibi geliyor insana ama tüm şarkılar bir araya gelince voltron gibi oluyor.

4) Cartel - Cartel (1995)

9 sene kadar sonra üşenmedim, dinliyorum şu anda. albümün çıktığı tarihi de göz önünde bulundurularak diyebilirim ki, hakikaten güzelmiş. canavar gibi beat'ler, ortalamanın bayağı üstünde bir prodüksiyon. sözler bazı şarkılarda haddinden fazla milliyetçi, onu da hoş karşılıyorum, almancı sendromu. o iğrenç hit cartel-cartel bile şu anda guzel geliyor kulağıma. belki de 6 saattir matematik calisiyorum diyedir. bir de ceza diyolar ya, yıllar once kıralını yapmış adamlar...

3) Ceza - Medcezir (2003)

ceza’nın en kaliteli albümüdür. albümün içerisinde “med cezir” (orijinalinde albüm ismi birleşik yazıldığı halde parça ismi ayrı yazılmıştır.) isimli parça da bulunur ki bu parça da ceza’nın bence en kaliteli parçasıdır. genellikle depresif bir ruh haline girdiğimde sadece ceza’nın bu parçasını dinleyebiliyorum.

2) Ceza - Rapstar (2004)

kıymetini şu yaşıma gelince idrak ettiğim albüm. tekniğin ve flow'un zirvesi olarak görüyorum, herhangi bir eminem albümüyle kıyaslamaktan gocunmam. eminem sevgim de öyledir ki özentiliğimden iki kulağımı da deldirmeyi düşünüyorum 15 yaşımdan beri. en son mmlp2 çıktığında sabah akşam dinlemiştim, şimdi aynı tadı yeniden zaten her şarkısını (yaşım 12'yken) ezbere bildiğim bu albümden alıyorum.

15 sene geçmiş ne olur birileri çıtayı yükseltsin artık. ya da norm ender gibi diss atarak rap dinleme iştahı uyandırsın bende ki gelip yeniden bu albümü dinleyeyim en azından.

tek flowla; bi tane 16 bar, bir nakarat, diğer 16 bar, tekrar nakarat... böyle böyle ömrünü geçiren rapçiler var, bir de ceza ve beat'in üzerinde yapılabilecek her şeyi yaptığı bu albümü var. ilginç.

1) Sagopa Kajmer - Bir Pesimistin Gözyaşları (2004)

yaşlı bir ustanın ruhuna sahip bir müzisyenin genç bedeninden yükselen başyapıtı...

25 yaşında genç bir müzisyen için artık karar zamanı gelmiştir. 2003 senesi içerisinde bitirecektir hayatının belki de en önemli albümünü. genç rapçi, prodüktör ve dj yunus özyavuz, topladığı sample’lar, prodüksiyon ekipmanları ve tüm toparlayıp yazdığı notlarıyla sonucunu bilmeden başlayıp bitirdiği albüm, yaşlı bir ustanın ruhuna sahip genç bir müzisyenin başyapıtı olucaktır.

"bir pesimistin gözyaşları", hem bir sonun başlangıcıdır hem de bir müzisyenin çıkışıdır. türk müzik tarihinde edebi anlamı, şiirselliği, daha önce hiç denenmemiş bir şekilde değiştirmiştir. albüm, ülkemizde geriye bakıldığında rap müzikten ziyade herhangi bir türde örneği pek olmayan cesarete sahip yenilikçi bir albümdür ve bu albümü yapan sanatçıyı bile arkasından baktırabilecek bir niteliğe sahiptir.

özellikle 2003-2007 yılları arasında internetin gücüyle elden ele, msn adreslerinden, forumlara ve maillere kadar dolaşan, gece yarılarında insanların birbirlerine yollayıp iç çekerek dinleyip, güç aldıkları bu albüm, parçalarıyla her dinlendiğinde hep aynı etkiyi verecek, onu yaratan sagopa’nın bile ideolojik, dini, felsefi, düşünceleri ne kadar değişse de geriye herkesin bakıp şapka çıkartacağı bir albüm olarak müzik tarihimize yazılacaktır.

Rap Müzikte Yurt Dışına Açılmak İsteyenler İçin Klasikleşmiş Yabancı Rap Albümleri