Türkiye'deki Birbirinden Güzel Yürüyüş Rotaları

Ülkemizde, çantanızı sırtınıza takıp arşınlayabileceğiniz çok güzel yolların detaylı bir listesi.
Türkiye'deki Birbirinden Güzel Yürüyüş Rotaları
iStock

üniversite zamanında bir kaçını yürüdüğüm, bir kaçına yürümeyi planladığım ve yürümeyi hayal ettiğim rotalardır. şimdilerde de gitmek istiyorum fakat hayatım bu sıralar buna izin vermiyor.

neyse gitmeyi düşünenler için her biri hakkında kısa kısa bilgiler vereceğim.

1) likya yolu

en meşhurundan başlayalım tabii ki. fethiye'den başlayarak antalya'ya kadar uzanan tarihi bir yoldur kendisi yol derken öyle bir yol sanmayın çoğu zaman keçi yolu, patika tarzında bir güzergah la karşı karşıyasınız. takribi olarak bu yolun uzunluğu 535 kilometredir. 1992 yılında kate clow isimli bir ingiliz kadın tarafından ilk kez yürünmüş ve işaretlenerek rotalanmıştır. bende "bu kız taa oralardan gelip yürüdüyse ben de yürürüm" demiştim ve bir kısmını yürümüştüm. konumuza dönelim bu yol üzerinde turizm bakanlığının koyduğu tabelalar mevcut.


aynı zamanda şu şekilde belli aralıklar koyulmuş işaretler bulunmakta.


bundan dolayı kaybolma olayı minimuma düşürülmüştür (ama yine de yanınızda bir harita ve rehber bir kitap bulunsun) yol üzerinde bir çok antik kent ve yapılarla karışılacaksınız, aynı zamanda eşsiz manzaralar göreceksiniz:


tavsiyem yaz aylarında bu yolu yürümemeniz çünkü hem su kaynaklarının kısıtlı olması (ben yürürken öyleydi şimdi nasıl tam bilmiyorum) hem de hava sıcaklıklarının sizi kötü durumlara düşürmesi olası bir durumdur onun için sonbahar ve ilkbahar aylarında yolculuk yapmak daha kolay olacaktır. rota üzerinde yayla evleri ya da bazı köylere rastlayacaksınız oralarda yiyecek ve su ikmalleri yapabilirsiniz. ayrıca siz gibi yürüyen kişilere rastlayabilir güzel arkadaşlıklar kurabilirsiniz ama şimdilerde turlar çok olduğundan kalabalık insan öbeklerini görmek olası olabilir.

2) aladağlar

kayseri-niğde arasında bulunan bir rotadır kendisi. bu yol yüksek rakım ihtiva ettiğinden yaz ayları için ideal bir parkurdur. en uygun tırmanış zamanı haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarıdır. o zamanlar için tasarladığım güzergah kayseri kapuzbaşı şelalelerinden başlıyordu.


oradan aladağlar milliparkı girişi ardından mükemmel bir vadi olan hacer vadisi ve hacer ormanında bir gece kamp, tabii ki bu bölge orman alanı olduğundan gece ateş yakıp dostlarınızla güzel bir sohbet olanağı size sunacak ve sizin için güzel bir dinlenme olanağı verecektir.


bu güzel ormanlık araziden hemen geçtikten sonra vadi boyunca bir tırmanış sizi bekliyor olacaktır. tırmanışın ardından aladağ buzul gölleri olan yedigöllere vardığımızda ise bir mola ve kamp daha sizin için iyi olacaktır.


sonrasında müthiş bir iniş olan demirkazık mevkiinden niğde sınırlarına doğru giderken belki bir zirve yaptıktan sonra çelik buyduranda bir mola daha verebilirsiniz.

Demirkazık / Fotoğraf: Ramazan Bozkurt

mola yaptığımız geceler gökyüzü sizi büyüleyecektir manzaralar için bir şey demiyorum bile. niğde sınırlarına indiğimizde rotamızı tamamlamış olacağız. ha bu arada siz tam tersini de yapabilirsiniz.

3) aziz paul yolu

ben kendim yürümesemde bir kaç arkadaşım burayı yürüdüler(kıskanmamak elde değil). neyse isminden anlaşılacağı üzere aziz paul adında bir adamın hristiyanlığı yaymak için kullandığı antalya'daki tarihi perge kentinden ısparta 'da bulunan pisidia antiokheia kentine kadar olan 500 km'lik tarihi bir yoldur kendisi. o günlerde dini yaymak adına kullanılan bu yol günümüzde biz doğa tutkunlarının görmesi gereken yerlerden birisidir. aynı likya yolu tarzında birçok doğa güzelliğinin yanında tarihi kalıntıların da bulunduğu bu toros dağlarınını da size hayran bıraktıracaktır. şöyle görülecek yerleri bir sıralayalım başlangıç perge, sonrasında kurşunlu şelalesi, ardından gizli bir hazine olan karacaören barajı ve ormanlık arazisi (buraya gittim, mutlaka siz de gidin)... ayrıca aspendos antik kenti tarafından başlayan bir başka kolu da mevcuttur, buradan giderseniz köprülü kanyon ve tazı kanyonunu da görebilirsiniz.


ısparta sütçülerde bulunan adada antik kenti görebilecekleriniz arasındadır. yine burada kral yolu isimli roma dönemine ait bir yol bulunmaktadır. daha sonralarında eğirdir gölü bulunmaktadır, burada yüzüp serinleyebilirsiniz.


oradan yalvaç ve pisidia antiokheia antik kenti şeklinde ters yöne giden bir rota da yapabilirsiniz.

4) kızılhamam soğuksu milli parkı - çamkoru milli parkı

Kızılhamam Soğuksu Milli Parkı
Çamkoru Milli Parkı

çam ormanlarını seviyorsanız tam size göre. ben bu rotayı üniversite yıllarında yürüdüm, bizden başka yürüyen oldu mu bilmiyorum takribi yol 60-70 km civarı, belki de biraz daha fazla olabilir. geneli orman içinde giden parkur soğuksu milli parkından başlar ardından uzun bir orman içinden giden yolda eğer uygun mevsimde gitmişseniz dağ çilekleri ve böğürtlenleri sizi beklemektedir. daha sonra yol sizi bölge bulunan yangın kulesine götürür buradan bütün ormanlık araziyi görebilirsiniz, sonrasında iniş başlar kızılcaören bölgesi geyiklere tuz veren cibilli dede mezarına gelirsiniz.

buradan tekrardan hafif bir çıkış ve inişten sonra kösyayla, ardından aluçlar milli parkı (burada dikkat etmeniz gereken bir askeri alan mevcut, pek yanına yanaşmayın.) ardından biraz bozkır ve asfalt yolla sonunda çamkoru milli parkı.

5) yenice ormanları

bu rota karabük ili sınırları içinde bulunmaktadır ve doğal hayatı koruma vakfı (wwf), 1999 yılında avrupa’nın biyolojik çeşitlilik açısından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 orman alanını belirleyerek bunları “avrupa ormanları’nın sıcak noktaları” olarak tanımladı. tamamen doğa güzellikleriyle oluşmuş bu parkur 2009 yılıda karabük valiliği ve yenice kaymakamlığı tarafından oluşturulan proje ile 210 kilometrelik bir alan işaretlenerek 21 parkur oluşturuldu.

bunlar:

1-kent ormanı-incebacaklar (4 km)
2-yazı köy-ince bacaklar-kent ormanı (7 km)
3-göbel köyü-karakaya ormanı (6km)
4-sorgun yaylası-eğriova karabük gölü (8km)
5-karaağaç köyü-küre- belen yaylası (9km)
6-yazıköy-kanyonüstü-kent ormanı (6km)
7-kent ormanı-incebacaklar-şeker kanyonu (11km)
8-yazıköy-aslandibi (12km)
9-göktepe yaylası-bağbaşı yaylası-çeltik köyü (11km)
10-göktepe yaylası-bektaş yaylası-fındıkaltı (12km)
11-değirmen - kızılkaya ormanı (12km)
12-incebacaklar köyü-şekermeşe ormanı (14km)
13-sorgun yaylası-keltepe-eğriova karabük gölü (12km)
14-karaağaç köyü-keltepe-sorgun yaylası (15km)
15-göbel köyü-karakaya yolu (15km)
16-ağaç parkı-subatan yaylası (15km)
17-eğriova eskipazar gölü-meyri-eğriova karabük gölü (25km)
18-ağaç parkı-eğrioava karabük gölü-sorgun yaylası (30km)
19-karaağaç-belen yaylası-eğriova karabük gölü-sorgun yaylası-karaağaç (23km)
20-değirmen-kızılkaya-yalaklaryanı-baklabostan ormanı-dolamit madeni (63km)
21-kent ormanı-şekermeşe ormanı-eğriova eskipazar gölü-sorgun yaylası-keltepe-eğriova karabük gölü-subatan-ağaç parkı (77km)

bunlarla ilgili ayrıntılı bilgiyi bu kitapta bulabilirsiniz:


6) karia yolu

türkiye'nin en uzun rotasıdır. kendisi tam tamına 820 km'yi kapsayan bu yol, adını muğla ile aydın illeri arasında bulunan tarihi bir medeniyet olan karia krallığı'ndan almıştır. bu yol bozburun yarım adası-datça yarım adası -gökova körfezi-milas, beşparmak dağları olmak üzere dört parçadan oluşmaktadır. yol üzerinde birçok tarihi yapının ve antik kentin yanı sıra el değmemiş koylar (hala varsa) badem ve zeytin ağaçlarıyla kaplı tepeler ve ormanlar bulunmaktadır. yolu yürümenin en elverişli zamanı yaz sıcakları bizi vursa da mart ve kasım ayları gibi bir tarih seçilebilir. bu rotada bizi bekleyen noktalara şöyle bir bakalım; bozburun yarımadası tarafında bir tablodan dökülmüş gibi manzaralı yürüyüşler. simi adasına karşı konuşlanmış ve terk edilmiş olan karamak köyü, ayrıca knidos harabeleri, deveboynu deniz feneri, karia kralı hekatomnos'un mezarı, beşparmak dağları'nda neolitik dönemden kalan duvar resimleri ve alinda antik kenti gibi yerleri görebilirsiniz.

7) istiklal yolu

zamanında özgürlüğe doğru akan bu yol günümüzde pek bilinmese de inebolu sahilinden başlayıp kastamonu ve çankırı üzerinden ankara'ya uzanan, türk kurtuluş savaşı boyunca inebolu'ya deniz yoluyla gelen cephanenin kağnılarla cepheye ulaştırılmasında kullanılmış olan 344 km'lik bir yoldur. rotanın kastamonu tarafındaki kısmı olan 105 km'lik bölümün 10 km'si patika, geri kalan kısım ise kağnı yolu şeklindedir ve günümüze kadar gelmiştir. doğal güzellikler olara ersizler kanyonu, karacehennem boğazı ve çuhadoğru bulunmaktadır. yürüyüş için en uygun zaman nisan ve kasım ayları arasıdır. (gene siz bilirsiniz ama.) rotanın özellikle karadeniz kısmı, ormanlık alanlarıyla ve doğa güzellikleriyle sizi bayağı bir büyüleyecektir.

ayrıca kurtuluş savaşını hayalinizde daha iyi canlandıracaksınız...