Ufak Bir Değişikliğin İleride Büyük Sonuçlara Yol Açacağını Savunan Görüş: Kaos Teorisi

Evrendeki şans ve kader gibi kavramları sorgulayan bu teoriyi genellikle "kelebek etkisi" ile tanıyoruz ancak fazlası var.
Ufak Bir Değişikliğin İleride Büyük Sonuçlara Yol Açacağını Savunan Görüş: Kaos Teorisi
iStock

Nedir bu kaos teorisi?

karmaşık sistemlerde (genelde lineer olmayan sistemler) yapılan ufak tefek oynamaların ilerdeki zamanda büyük değişikliklere yol açabileceğine dair bir teori.

determinizme karşı değildir, yakın gelecekte olan şeylerin tahminin kolay, daha ilerki zamanda olacak şeylerin tahminin zor olduğuna dair bir teoridir. bilimsel anlamda kaos ile rastgele aynı şeyler değildirler.

kaos teorisi için verilen en yaygın örnek: kelebek etkisi. bu örneğin ifade ettiği şey "kelebekler fırtınaya yol açar" değil, yol açabilirdir. "bundan 20 yıl sonra bir fırtınaya sebep olursa bunun böyle olmadığını ispatlamak zordur"dur. yoksa normalde gelin hepimiz beraber bir anda osuralım gene de hindistan'ın iklimi değişmez.

Descartes'ın da konuyla ilgili klasik bir sözü var

netekim rene descartes (1596-1650) da demiştir ki:

"şu anda evrenin tüm parametrelerini ölçebilsem bir sonraki saniyeyi hesaplayabilirim."

yani bu ne demek oluyor, eğer biz gelecek saniyeyi hesaplayamıyorsak bu illa bizim teorideki beceriksizliğimizden değil, o andaki bütün parametreleri ölçemememizden de kaynaklanıyor olabilir. bu haliyle kaos teorisine deterministik kaos teorisi denir.

René Descartes (1596-1650)

Teoriyi anlayabilmek için güzel bir örnek

böcek nüfusunun yıllara göre dağılımı veren bir denklem varsayalım:

y = (3.9)*x*(1-x)

100,000 böcekli nuri familyası ile 101,000 böcekli ahmet familyası yıllara göre aşağıdaki gibi nüfuslara sahip olacaklardır (tabii ideal bir koşulda geçerli bütün bunlar. yoksa öküzün tekinin bütün böcekleri ezebilme olasılığı halen var gözüküyor).

denklemlerde kasılmayı önlemek için milyon cinsinden ele alırsak böcekcikleri: 

nuri familyası / ahmet familyası

1.sene 0.100 / 0.101
2.sene 0.351 / 0.354
3.sene 0.888 / 0.892
4.sene 0.387 / 0.376
5.sene 0.925 / 0.915
6.sene 0.271 / 0.304
7.sene 0.771 / 0.825
8.sene 0.690 / 0.562
9.sene 0.835 / 0.960
10.sene 0.538 / 0.150
11.sene 0.969 / 0.497
12.sene 0.116 / 0.975
13.sene 0.399 / 0.095
14.sene 0.935 / 0.336

yani sonuç olarak başlangıçtaki 1000 böcek farkı 14 sene sonra tamamiyle alakasız bir farka yol açmış. yukarıdaki basit denklemi çok daha fazla değişkenli karmaşık bir denklemle değiştirirsek çok daha alakasız sonuçlar elde ederiz.

Genel bir yorum

tanrının varlığını ispatlamayan, hatta bununla pek alakası olmayan teoridir. zira kaos teorisi daha önce de bahsedildiği gibi hesap kitapla alakalı bir teoridir.

daha açık konuşalım: kaos teorisi neden sonuç ilişkilerinin ve nonlineer sistemlerin işleyişinin hesaplanabilirliği ile ilgilidir yoksa o neden sonuç ilişkilerinin doğasını belirlemez. ikincisi, determinizmin alanıdır ve klasik determinizm (yani descartes'ın da bahsettiği, evrenin kesitini şu an alabilirsek uçsuz bucaksız geleceği en ince ayrıntısına kadar görebiliriz görüşü) özellikle 18.yy'da newton mekaniğinin ulaştığı eşsiz başarıyla güç kazanmış; idealizmle baltalanmış fakat kuantum fiziğiyle ciddi yara almıştır. daha sonra moda olasılıkçı determinizm, paralel evrenler vs olmuştur.

metafizik ise tüm bunların ötesindedir. 250 sene kant tarafından sınırları güzelce çizilmiş ve bilinemezciliğin, bilimsel olarak en sağlam temelli görüş olmasının temelini atmıştır. sonuçta, "yahu herşeyin bir nedeni var, big bang'e kadar gidiyoruz öyleyse onun da bir nedeni var" tarzı bir görüş, big bang'ten öncesi için geçerli değildir. çünkü zaman-mekan ve nedensellik de bu tekillikle başlamıştır fakat kant'ın da belirttiği gibi insan beyni, nedensellik olmadan ve uzay zaman kalıpları dışında asla düşünemeyeceği, kavramlar oluşturamayacağı için bu sınırı sadece deneysel değil (çünkü deneyselliğin çerçevesi olan uzay zaman zaten big bang tekilliğinden önce mevcut değil), düşünsel olarak da aşmamıza imkan yok. bu vesileyle ne tanrının varlığının ispatı ne de tanrının olmadığının ispatının mümkün olmadığı, uzun zamandır felsefe çevrelerince üstünde mutabakat sağlanmış bir konudur.

Sonuç

kaos teorisi de sonuçta bu bilimsel çerçeve içinde kalan, hayatın anlamıyla uzaktan yakından ilişkisi olmayan, yararlı bir matematiksel tekniktir. birtakım bilimlere faydası uzun yıllarca dokunmuştur; bundan sonra ise yarar sağlamasını umduğum en önemli alanlar emergence teorisi ve yapay zekadır ki bu sayede çok karışık olan ve bilinçli bir yaratıcısı olmaksızın ortaya çıkmasının imkansız olduğu düşünülen birtakım sistemlerin gelişimini matematiksel olarak modelleyebiliriz.