Üzüldüğümüz Durumlarda Neden Sahiden de Boğazımız Düğümlenir?

Boğazı düğümlenmek deyimi, gerçekten de sahici bir fiziksel reaksiyonu işaret ediyor. Neden oluyor peki bu?
Üzüldüğümüz Durumlarda Neden Sahiden de Boğazımız Düğümlenir?
iStock

boğazı düğümlenmek... çok üzülmek anlamında kullanılan bu deyimi gerçek manada da vücudumuzda hissederiz. ister çok sevindiğimiz bir olayla karşılaşalım, ister er rayn'ı kurtarmak filmindeki normandiya çıkarmasındaki gerginliği, kahramanlığı ya da up filminin açılış sahnesindeki acıklı hikayeyi izlemiş olalım hemen boğazımıza bir yumru oturmuş gibi gibi hissederiz.

peki vücudumuzdaki bu garip reaksiyon nasıl oluşuyor, bir bakalım

genelde bu reaksiyon ağlama veya aşırı duygusal reaksiyonlarda birlikte gözlenir. onun için ağlama olayının temeline bakmamız lazım yani ağladığımızda vücudumuzda neler olup bittiğini genel olarak konuşmamız gerekir.

ağlama olayının nedeni tam bir gizemdir aslında, ancak bu reaksiyonun sosyal yaratıklar olarak evrimleşmemizdeki bir sözsüz iletişim biçimi olduğunu gösteren güçlü kanıtlar vardır.

ağlama olayı kontrol kaybı hissettiğimiz zamanlarda devreye girer ve bilim adamları, artan kalp atış hızı ve daha yavaş nefes alma gibi diğer fiziksel reaksiyonların yanı sıra, artan stres hormonu ve endorfin yükü, gözyaşlarımızın hızlı bir şekilde stabilize etmek için işe koyulduğunu bize gösterir.

bu olayları sempatik sinir sistemi dediğimiz yapı kontrol eder ve koşullara bağlı olarak vücudunuzda bir dizi farklı reaksiyona neden olur. aynı şekilde bilinçsiz olarak gelişen vücut fonksiyonlarıyla birlikte savaş ya da kaç tepkimizi kontrol eden sistemde aynıdır. bu sistem sayesinde hiper moda geçtiğimizde, ya bir şeyi yumruklamamızı ya da aksi istikametinde kaçmamızı kolaylaştırmak için tüm vücudumuza oksijen basar. işte ağladığımızda da ve başka duygulara bulandığımızda bu mekanizmalar çalışmaya başlar

oksijeni tüm vücudumuza yaymak için önce vücudunuzun oksijeni soluması gerekir. daha fazla hava almak için sinir sistemi , gırtlağınızda ki epiglotis denen yapıya yani yiyeceklerin nefes borusuna kaçmasının önleyen yapıya emir verir. emir sonrası bu yapı mümkün olduğunca uzun süre açık kalır. başka bir deyişle, boğazınız normalden daha geniş açılır çünkü daha büyük bir açıklık daha fazla hava anlamına gelir.

Epiglotis

bu duygu veya his epiglotisi açık tutmaya çalışır ve boğazınızda bir kas gerginliğine neden olur. normal zamanlarda epiglotisin çalış çalışmadığını fark etmezsiniz bile.

ancak ağladığınızda veya ağlamanın eşiğinde olduğunuzda ya da duygu yüküne gömüldüğünüzde, epiglotisiniz açık kalmaya çalışır, ancak her yutkunduğunuzda kapanmaya zorlanır. bu gerginlik boğazınızdaki kasları karıştırarak bir yumru hissi verir.

işte boğazdaki bu yumru hissine veya yabancı bir madde varmış, yutkunmakla gidecekmiş gibi gelen fakat geçmeyen bu hisse globus adı verilir ve bu stresli olduğumuz durumlarda herkesin başına gelir. normalde, sakinleştiğinizde bu his hızla geçer ve epiglotisiniz eskisi gibi çalışmaya geri döner.

kaynak