Uzun Süre Doğruluğuna İnanılan Ebeveyn Yalanları

Anne ve babalarımız zamanında bizi o yalanlara o kadar inandırmışlar ki biz uzun süre bunun doğru olduğuna inanmak durumunda kalmıştık. Belki de hala birkaç tanesi bizimle beraberdir.
Uzun Süre Doğruluğuna İnanılan Ebeveyn Yalanları
iStock.com

çocukken anne babanız büyük ihtimalle sizi geçiştirmek için bir şey uyduruverir. sonra gel zaman git zaman o bilginin doğruluğunu o kadar kanıksarsınız ki, sorgulamak uzun süre aklınıza gelmez. ama sonra bir anda ampul yanar ve aptallığınıza gülersiniz. böyle bir şeydir uzun süre inanılan ebevyn yalanları.

örneğin benim uzun süre inandığım bir yalan: mahallemizde engelli bir abi vardı. anneme sormuştum bu abi niye böyle diye. annem demişti ki; bütün uzuvları sağlam olsaymış bir kötülük yapacakmış. o yüzden allah onu önceden cezalandırmış. mesela kolu sakat olmasaymış, o koluyla hırsızlık yapacakmış. uzun süre o engelli abiye potansiyel bir suçlu gözüyle bakmıştım. allah onu cezalandırdığı için de çok mutlu olmuştum.

tabakta bırakılan yemeğin arkanızdan koştura koştura gelmesi.

hala ayaklı pilav imajı hafızamdan silinmemiştir.

süt akşamları sarı gözükür oğlum :(

yıllarca inandım bu yalana, meğer annem çiğ yumurta katıyormuş süte benim içmem için.

kahve içersem kararacağım bunlardan bir tanesidir.

"tırnaklarını yersen midende tırnak ağacı büyür ve sonra o ağacın dalları ağzından yukarı doğru uzar" demişti annem. "inananı siksinler" deyip yemeye devam ettim.

dondurma külahinin dibiyle kulak karistirildigi söylentisi bunların başında gelir. o günden beri kornetto külahinin bile dibini yiyemiyorum.

öcünün gelmesidir.
şerefsiz öcü hala gece korkarım.

(bkz: bakarız)

tam uyku vakti belediyenin elektrikleri kesmesi. pis belediye niye kesiyorsa elektrikleri.

bak aklıma bir tane daha geldi. tabakta bırakılan pirinçleri öbür dünyada kirpiklerinle toplamak :)

banyo öpücüğü diye bir şeyin varlığı.

banyo yaptıktan sonra anne ve baba tarafından şapşup öpülmek. neden öptükleri sorulunca da "çünkü bu banyo öpücüğü" şeklinde açıklama yapmaları. işin tuhafı da bunun üzerine "hıı tamam o zaman" deyip işinize (oyununuza) devam etmeniz. çocukluk böyle bir şey.*

''her gece uyudugumda yuzumu kopeklerin yaladigi, bu yuzden uyanir uyanmaz yuzumu yikamam gerektigi''