Yaptığı Bir Hatadan Dolayı Bir Ünlünün Kariyerini Kesinkes Bitirme Anlayışı: Cancel Culture

Yaptıklarıyla kamuoyuna mal olmuş bir celebrity'yi (ünlüyü) geçmişteki veya günümüzdeki bir hatasından dolayı, kendisine cevap hakkı tanımadan ve aksi yöndeki delilleri değerlendirmeden yok etme anlayışı bir tür alışkanlık haline gelmiş durumda. İşte buna cancel culture deniyor. İnceleyelim.
Yaptığı Bir Hatadan Dolayı Bir Ünlünün Kariyerini Kesinkes Bitirme Anlayışı: Cancel Culture
iStock

nedir?

cancel culture, bir ünlünün geçmişte veya günümüzde sosyal medyada yazdığı veya kendisine verilen platformda söylediği/yaptığı bir görüş/şaka ile aynı fikirde olmayanlar, beğenmeyenler ve sakıncalı bulanlar tarafından o ünlünün sadece boykot edilmesini değil, kariyerini ve çevrimiçi popülaritesini de bitirmeyi amaçlayan siber zorbalıktır.

genellikle twitter'da başlar. ekran görüntüsü veya video ile diğer twitter kullanıcıları durum hakkında bilgilendirilir. "canceling" eylemine konu olan kişinin korkunç bir insan olduğuna diğerlerini de ikna etmek için hashtag'ler oluşturulur. ikna eylemi gerçekleştirir. o ünlü kişiye platform verecekler tehdit edilir. woke gazete/dergi yazarları köşelerinde yazdıkları yazılarla konu hakkında bilgisi olmayanları da bilgilendirir. zorbalık, söyledikleri/paylaştıkları şey için kamuoyu önünde sanıklara özür diletene kadar devam eder. eylemi gerçekleştirenlerden bir kısmı dilenen özür ile amaçlarına ulaştıklarını düşünüp konuyu kapatır. bir kısmı ise özürden tatmin olmayıp taciz etmeye devam eder.

detaylandıralım

cinsel yönelim ve etnisiteye dayalı adalet kavramlarındaki problemlere dair farkındalığı olduğunu iddia edenler için kullanılan sözcük. intersectionality kavramının öne sürdüğü kimlik kavramının popülerleşmesiyle bu insanlar twitter'da "uyanık" olan insanlar oluyor. bir nevi cancel culture'ın diğer adı: woke culture.

bu insanların farkı şu, ne dediğinizden önce sizin kim olduğunuza bakıyorlar. doğruyu söylemeniz, söylemenizdeki amaç önemli değil. sadece ve sadece kim olduğunuz önemli. kendi kimliklerinden değilseniz, söylediklerinizin bir anlamı olmuyor. kendim gibi sayısalcılar için şöyle açıklayayım: mesela kimyada bir reaksiyonun gerçekleşmesi için aktivasyon enerjisi barajı vardır. ortama belli bir miktar enerji verilmelidir, o enerji, belli bir barajı geçerse, reaksiyon gerçekleşir. şu şekilde:


şimdi bunu uyarlayacak olursak, mantık sahibi bir insan öncelikle bir insanın ne dediğine bakar, sonra da söylediklerine neden, nasıl ve kim gibi sorular sorarak sorgulamaya devam eder ve anlama gerçekleşir, yükselir.

şu şekildeki gibi:


yani bu woke culture insanları için, söylediklerinizin bir kıymet kazanması ve anlamlandırılabilmesi için kimliğinizin onlarla aynı olması gereklidir-ya da sizi kendi dayanışma ağından tanıyor olması ve güveniyor olması lazımdır.

özetle: modern mantıktaki aktivasyon barajı "ne söyledi" sorusuyken, bu insanlar için bu soru "kim söyledi" sorusudur, şu şekilde:

kendi içerisinde kayırmalara varan bir ayrışma yaşamakta olan kültür

örnek sunmak gerekirse, louis c.k. ya da jeffrey tambor'un profesyonel hayatları adeta kaymış durumdayken ellen degeneres, bu akımdan yırtmış görünmektedir. kevin spacey ya da harvey weinstein gibi profesyonel sapıkların ayıklanması ve sektörden dışlanması önemli ama bu kadar net ya da affedilmez suçların bulunmadığı ortamlarda kendi içerisinde adaletin çok da bulunmadığı bir yapıya evrimleştiğini görmezden de gelmemek gerekiyor.

bugüne kadar bu siber zorbalığın kurbanı olmuş isimler

james gunn
kanye west
roseanne barr
louis c.k.
sarah silverman
kevin hart
dave chappelle
ari shaffir
aziz ansari
shane gillis
lena dunham
jordan peterson
milo yiannopoulos
alastair stewart
j.k. rowling