Yaratıcılığı Körelten Başlıca Şeyler Nelerdir?

Yaratıcılığı neler köreltir? Zaman mı, yoksa insanın kendi psikolojisi mi? Yanıtları derleyip toparladık.
Yaratıcılığı Körelten Başlıca Şeyler Nelerdir?
iStock

yaratıcılığı körelten şeyler, denememek ve en önemlisi vazgeçmektir

yaratma güdülerinde bilişsel yöntemleri savunan wolfgang köhler'in "içgüdüsel öğrenme" (insight learning) olarak açıkladığı bir kavram vardır. bu kavram istediğiniz şeylerin etrafında devamlı dolanıp ona bir anda ulaşmayı yani aydınlanmayı öngörür. en başta fark edemediğiniz ya da araştırdığınız konu bir anda içinize doğarak önünüzde belirir.

Köhler

devamlı bir konu üstünde uğraşırken beynimizde yeni nöron bağlantıları kurulur ve beynin nöroplastik yapısı gereği yeniden yapılanır. siz o işle uğraştıkça aslında hiç bir gelişme olmuyor sansanız da gelişiyorsunuzdur. işte burada "vazgeçme" kavramı devreye giriyor. sizin farkında olarak işe yaramadığını sandığınız konu üstünde kendinize "işe yaramıyor, en iyisi vazgeçmek" komutunu gönderiyorsunuz ve yaratıcılık orada bitiyor. nöroplastisiteyi her alana uygulamak mümkün. negatif bir kavram olarak obsesyonlar da böyle kazanılıyor, pozitif anlamda bilgi de böyle kalıcı hale geliyor. yani davranışınız neyse beyniniz ona göre tekrardan yapılanıyor. kısaca, neyi devamlı yaparsanız o olursunuz diyebiliriz.

nöroplastisite çok acayip bir alan. obsesyon ile ilgili yapılan çalışmalarda beynin tipi değiştiği, yeni sinir uçları oluştuğu görülmüş. o şeyi ya da o kişiyi takıntı yaptıkça bu bağlantılar güçleniyor. genlere kadar işleyebiliyor.

peki o kişiye ulaşamayınca ve takıntı yapınca ne oluyor? eğer vazgeçemezseniz stres sebebiyle dış kabuktaki nöron bağlantıları azalıyor, dış dünyadan kopuyorsunuz ve zeka seviyeniz düşüyor. yani aşırı stres sizin iq'nuzu düşürüyor. çünkü limbik sistemde büyük bir yokluk var, tatmin olmuyor.

köhler çalışmayla da bunu ispatlamıştır. maymunu bir odaya kapatır ve tepeye muz asar. çevreye de sandalyeler, eşyalar ve sopa koyar. maymun en başta ne yapacağını bilemez, inatla muza zıplar ama ulaşamaz, ardından sandalyeyi alır üstüne çıkar ve yine zıplar fakat yine başarılı olamaz. denemeye devam eder. çünkü açtır ve güdülenmiştir ve diğer eşyayı sandalye üstüne koyar, yine ulaşamaz. en sonunda 2 eşyayı üst üste koyup sopayı da kullanarak muza ulaşır.

demek ki işe yaramadığını düşünsek bile o işte bir şey yaratmaya devam etmeye çabalamamız gerekir.

kaynak


psikolojik savaş

insan en çok kendine acımasız davranır. sürekli kendini eleştirir, yaptığı işi hiç bir suretle beğenmez, mükemmeliyetçi bir zihniyeti vardır. bu nedenle çevresiyle paylaşmaktan korkmaya başlar, sanattan anlamayan insanların eleştirileri de eklenince haliyle özgüven kaybına uğrar ! tarz yaratmakta sıkıntı bile yaşayabilir.

türkiye’de yaşamak bir tarafa dursun, parasızlık ya da internet kesinlikle körelme sebebi değildir. insan yaratmak istedikten sonra parayı her türlü idare edecek gerekirse kıyafet almayacak gene de boya setine tonlarca para yatırmaktan hiç geri kalmayacaktır. internet dediğiniz meseleye gelince, faydalı kullanmak yine kişinin kendi elinde. sosyal medyada gezerken başkalarının hayatını merak edip stalk'lamak yerine, yaratıcılığa ilham olabilecek dergileri, çizimleri, modern çağın sanatını ya da belli web siteleri takip ederek her boş bulduğu aralıkta kendini geliştirmek için çabalayabilir. kaldı ki bu en büyük nimettir. zaman kavramı diye de bir olgu olduğunu sanmıyorum; yeter ki kişi sanatını geliştirmek istesin, gerekirse her akşam bir saat bunun için vakit ayırmayı hevesle isteyecektir...


bahaneler üretmek

zorunluluklar hariç... bahane bulanlar için söyleyeyim, hiçbir yaratıcı eylem refahı yüksek ülke-aile harici zaten sizden talep edilmez. refah yüksekliğinde de edilmez. sadece tolere edebiliyorsunuzdur.

bana sorarsanız gerçekten yaratıcılığı körelten istikrarsızlık. günde, haftada veya ayda "istemesen de" iş gibi yaratıcılık zamanı oluşturman gerekiyor. çünkü yaratıcı olunacak alan senden refleks gibi doğal aktarabilmeni bekler. örneğin gitarda beste yaratıcılıksa, o aklındakini aktarman için çalışının çok kolaylamış olması lazım. bu da istikrar demek. zaten yetenek olasılık değerlendirmektir. rastlantısal hayallerin yazıcıdan ani çıktısı değildir. inşa eder, oynar durur, parlatırsın.


Final notu

yaratıcılık, bildiğiniz iki şeyi bilmediğiniz bir şekilde birbirine bağlamaktır. - leo burnett

o halde; uzun süre aynı şeylerle meşgul olmak diyebiliriz:

aynı tür müzik, aynı tip insanlar, aynı düzende ev, aynı çevre, aynı düşünce, aynı film, dizi, aynı kıyafet, aynı kitap, aynı gazete...

İçerik içinde Sözlük yazarı "karanlikruya"nın entry'sini de kullandık

İnsan Beyni Gerçekten "Orijinal" Hiçbir Şey Hayal Edemiyor mu?